Dolu- Boş

Aralık 01, 2005

Oturduğum oda çok karanlık hiç güneş almıyor demek yerine, neyse ki hayatımın merkezi mutfağım, başımın püsküllü belâsı çamaşır odam ve her sabah güne gözlerimi açtığım yatak odam günlük güneşlik demek, dolu bardak boş bardak falan gibi birşey sanırım.

Bardağın yarısını dolu görmesi kolay da güneş yüzü görmeyen salona mızmızlanmaktan vazgeç kolaysa.. Öyle, yok ben iyimserim falan demekle olmuyor bu işler.

Benzer yazılarım

6 Yorum yap

  1. sen gel benim mutfağı gör...ben karanlıktan ne pişirdiğimi görmüyorum...o yüzden güzel yemek yapamıyorum zaten...mutfak karanlık napim..
    ay gene moralim bozuldu...he he :P

    YanıtlaSil
  2. Handan senin blogtaki bir yada iki resmi bloğumda kullanabilirmiyim.Özellikle bir şömine resmi vardı onu kullanmak istiyorum iznin olursa

    YanıtlaSil
  3. Ah Daisy , sana yemeğe gelmeyeceğiz anlaşıldı.

    Kullanabilirsin tabi Nilüfer, şömine değil mangal fotoğrafıydı o gerçi :)

    YanıtlaSil
  4. karanlık...
    günlerdir üzerinde durdugum konu.
    sende benim gibi sevmiyorsun anlaşılan karanlıgı.sevilecek ne var ki zaten...güneş varken aydınlık varken karanlıkta ne bulurlar anlamam ki...(aslında anlamak istemem:))
    sevgiyle kal.

    YanıtlaSil
  5. iyi akşamlar handan...sabaha görüşürüz..
    bu arada dürümcüye gidebiliriz mesela..sen benim yemek yapmamı beklersennnnnnn..hüüüüüüü...hadi bye..:)

    YanıtlaSil