Yapboz Canavarı :)


Hiçbirşeyle ilgilenmezken bile yapbozlar ilgisini çekerdi Bilgiç'in. Evdekileri çıkarttım geçen gün, bir baktım yapmış bile :)

Mutfakta

Sabah yürüyüşten döndüğümde oğluşlar çoktan uyanmıştı tabi. Tatil günü saat sekizde benimkilerden başka ayakta olan var mıdır bilmem.

Benim karnım çok acıktı diyen Bilgehan'a sen de kendine omlet yap o zaman diye cevap verdim.

Dün gece yorgunluktan girmediğim için karman çorman olan mutfakta onlara yer açtım, ikisi de kendi omletlerini hazırladılar.







Ocak Ayı Özeti

Hımm.. Pek hareketli bir ay olmuş :)

Ingiltere'de yaşayan ve yıllardır görmediğim iki arkadaşımla buluşmuşum.

Ankara'dan sevdiğimiz arkadaşlarımız gelmiş.

6-7 gün misafir ağırlamışım.

3-4 kere de biz misafir olmuşuz:)

Annemle kardeşimin doğumgünlerini kutlamışız.

Dişçi yollarına düşmüşüm.

Köpekbalığı sergisi ve Snowpark' a gitmişiz.

Kayıp Sembol, Kıyamet ve Kibrit Çöpleri kitaplarını okumuşum.

Kar yağmış, kendimizi dışarı atmışız.

Çocuklarım karnelerini almışlar.

Daha ne olsun :-D

Liste

*Mutfakta birşeyler pişirmek.
*Kutu oyunu.
*Magic kart turnuvası.
*Evde film keyfi.
*Sinema keyfi.
*Rumeli hisarı.
*Galata kulesi.
*Beşiktaş'taki kart oyunları satan mağaza.
*İTÜ Bilim Merkezi
*Snowpark
*İstanbul Modern.
*Köpekbalığı Sergisi
*Lego ev yapımı
*Tepe Natilus'teki kitap şenliği

Tatil öncesi çocuklarla her güne bir aktivite listesi oluşturmuştuk.

Bu hafta Metehan dersaneye gittiği için evde yapılacaklarla ilgileniyoruz.

Cumartesi FB-GS voleybol maçına gitmiştik ama FB liler alınmıyormuş kapıdan döndük. Hayır tırnaklarıma kırk yılda bir oje süreceğim tutmuştu yoksa GS lıyız diye girerdik içeri. (Ay oje pembe değildi herhal onun için :)

Dün akşam Travial Pursuit oynadık. Çaylarımızı sıcak çikolatalarımızı alıp oturduk masanın başına. Gerçekten hem eğlenceli hem de öğretici çok zevkli bir oyun tavsiye ederim. (Bknz)

Bilgehan puding pişirdi . Bugün yeriz artık :)

Bu akşam film keyfi yaparız diye düşünüyorum. Büyük çelik tencerede tepeleme mısır patlatırım. Kuruluruz koltuklara.

Tabi burada böyle keyifli keyifli anlattığıma bakmayın, günü çoğunu yüksek desibelle geçiriyoruz. Bazen kendimi çok çaresiz hissediyorum. Evde bir zorbamız var ki sormayın...



Bir öyleyiz


Bir böyleyiz anlayacağınız :)



Ortaya Karışık

Çocuklar salı gününden beri evde, fonda sürekli bir mızıltıyla yaşamaktan o kadar yorulmuşum ki bu sabah Metehan dersaneye gidince kendime geldim biraz.

Bu hafta gezinmekten doğru dürüst mutfağa giremedim. Biraz önce sulu kar mı yağıyor falan demeden kendimi dışarı atıp pazara gittim. Birazdan mutfağa geçip aldıklarımı buharda pişirip, yıkayıp falan hazırlayacağım. Bu hafta rejime lafta değil gerçekten başlamak istiyorum artık. Malum ben Handan, 35 yaşındayım ve oburum anacım. (Parmak hesabı yapma yaşımla ilgili, tı tı tı:) Dirhem dirhem verdiklerimi okka okka almak suretiyle geçen seneki halime dönmek üzereyim. Acil plan yapmam lazım.

Bunun dışında ne yapıyorsun derseniz, evdeki seyredilmemiş dvd lere el atıyorum bu hafta.


Pek savaş filmi hayranı olduğum söylenemez ama kadın yönetmen tarafından çekilmiş oscarlı bu filmi merak ediyordum. Düşündüğümden daha çok beğendim doğrusu.


D&R de bakarken gördüğüm bu filmin de konusu ilginç geldi. Senaryosu Pulitzer ödüllü bir kitaptan uyarlanmış , bitkilerin, hayvanları ve hatta güneşin olmadığı bünyada bir baba ile oğulun hayatta kalma çalışmalarını seyrederken insanın yüreği sıkışıyor.

Havadan sudan rejimden filmden ortaya karışık sunduğum yazım bugünlük bu kadar.

 Metehan gelir birazdan. Başlar bizim evde "Abim benimle oynamıyor." , "Bilgehan sözünü tutmadı" mızıltıları. Nirvanaya ulaşacağım yakında. Sabır, ya sabır...

Kasabian - Thick And Thieves



Bugün bu şarkı ruhuma çok iyi geliyor. Paylaşayım dedim.

Hımm, kendiliğinden çalmaya başlasaydı güzel olurdu tabi ama üşenmeyip tıklasan sen de dinleyebilirsin :) İnan bana yapmalısın :)

Snowpark

Dün Torium alış veriş merkezindeki Snowpark'a gittik. Bundan sonra yazın çok bunaldığımda nereye gideceğimi buldum :)


İçerisi çok büyük değildi ama keyifli detaylar vardı.


İglonun üst kısmındaki bu kutup ayısı ailesi hareketliydi :)


İçinde oturacak yerler vardı. Burası da kapısı :)


Kar daha çok kaymak için hazırlandığından kartopu pek oynanamıyordu ama bazı azimliler yine de ellerinden geleni yaptılar :)


15 TL ya bir saatlik giriş yapılıyor. Bu bir saatin 20 dakikasında bu kızak mı desem ne desem bilemediğim simitleri kullanabiliniyor, 40 dakika içeride dolanmak için. Doğrusu içeride basket potası dışında 40 dakika yapacak birşey yok, 20 dakikalık diye düşünmek lazım sanırım . Ayrıca kayak ve snowboard dersi de veriliyordu, onun fiyatlandırmasını bilmiyorum. Şuradan bakabilirsiniz.



Bu da penguenli iglo :)


Ay küçük kaldım ben bu çocukların yanında artık, inanamıyorum :)


Son olarak girişte bot, eldiven ve mont veriyorlar. Ben çocuklara içlik üzerine eşofman giydirmiştim iyi olmuş. 0 derece sıcaklık, üşüyor insanın bacakları. Yanıma da yedek olarak tam takım kıyafet almıştım. Özellikle terlemiş ve pantolonu ıslanmış Bilgiç için çok işe yaradı. Gitmek isteyenlerin aklında bulunsun.

Oradan Buradan

Bugünlerde Can izinli çocuklar da evde olunca bir ses bir gürültü gidiyoruz :)

Ev ziyaretleri, hasta ziyaretleri , sinema falan derken buraya yazmaya üşenmişim.

Dün Trump Towers Mall a gittik. (Isme bak, gören yurt dışında yaşadığımı sanacak.) Köpekbalığı Dünyası Sergisi için. Ben girmedim, erkeklerim gezdiler. Kişi başı 15 TL , aile indirimi falan yok. Metehan çok beğenmiş. Ama sanırım gerçek köpekbalığı da olsa daha hoş olacakmış.

Pazartesi yıllardır görmediğim bir arkadaşımla geçirdik günü. Önce bizde kahvaltı yaptık, sonra da Ortaköy'e gidip deniz kenarında kumpir keyfi.

Fotoğraf çekerek oradan Beşiktaş' a yürürken bir gün sonra Galatasaray Üniversitesi'nde yangın çıkacağını düşünmedik tabi. Dün akşam tam köprünün üzerinden geçerken bu rüzgârlı havada neden kirlilik var diye bakınıp alevleri gördük. Içim acıdı.

Bugün yine dişçi yollarına koyulacağım.

Yarın hazır babaları hâlâ izinliyken çocukları Torium' a götürmeyi düşünüyoruz, umarım güzeldir.

Bu kadar gezmeye cuma hiçbirşey yapmamayı ıstiyorum artık.

Karman çorman bir anlatım oldu ama o durumdayım zaten :)

Bu harika yazıma biraz önce çektiğim bulutlarla son verirken herkese harika bir gün diliyorum :)


Not: Bu yazı 3333. yazımmış :-D

Bi Sus Arada Bi Sus

Artık kayak, tenis gibi spor programlarında spikerler o kadar uzun uzun ve ıvır zıvır bilgi veriyorlar ki, ya geçen maçta bilmem kimin amcası rahatsızdı dur bi bakayım iyileşmiş mi diye maçları seyretmeye başlayacağız yakında :D

Ya da çocuklara tarih, coğrafya bilgisi olarak bir iki doz seyrettirmek de işe yarayabilir. Abartmıyorum, bu sabah Australyalıların İngilizleri ay pardon Büyük Biritanyalıları neden sevmediklerine dair uzun bir konuşma dinledim. Üstelik seyrettiklerim ne İngiliz ne Avustralyalıydı, yan sahada oynanan maçtan gösterilen bir puan sonunda bizim maçın iki oyunu bunu anlatmaya gitti :) (Merak edenler Federer, Tomic maçını izlesin anacım :)

Şimdi gidip bakayım üçüncü tur maçlarındaki genel olarak ilk servis ortalamasında değişen bir şey olmuş mu bugünlerde :)

Cin Fikir

Küçük siyah plastik saksılar da çorap giyebilirler bazen :) Yakışmış di mi kerataya :)


İstanbul Modern Sanat Müzesi


Adres: Meclis-i Mebusan Cad. Liman İşletmeleri Sahası Antrepo 4, 34433 Karaköy Beyoğlu İstanbul
Telefon: 0212 334 73 00
Web Adresi: www.istanbulmodern.org


Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazartesi günü haricinde diğer günler, 10:00-18:00 saatleri arasında ziyarete açıktır. (Perşembe günleri 20:00`ye kadar açıktır.)
Ziyaret Ücretleri: Yetişkin: 15 TL - Grup(10 kişi ve üzeri): 12 TL - Öğrenci, Öğretmen, Emekli ve 65 Yaş Üstündekiler: 8 TL - İstanbul Modern Üyeleri, Engelli Ziyaretçiler, 12 Yaşından Küçük Çocuklar: Ücretsiz

Hâlâ gitmemiş olmak beni üzüyor. Listeye bunu da ekliyorum :)

Snowpark Torium

Adres: Saadetdere Mah. E-5 üzeri Haramidere Avcılar İstanbul
Telefon: 0212 699 69 70
Web Adresi: www.torium.com.tr/Snowpark


Torium Alışveriş Merkezi içerisinde yer alan Türkiye’nin ilk kar eğlence merkezi “Torium Snowpark” ise kış sporlarının yeni merkezi olmaya aday. Dört mevsim kış sporları ve kar eğlencesi yaşatmak üzere ilk konuklarını ağırlamaya başlayan snowpark’ta en düşük kar kalınlığı 50 cm’yi aştı. Snowpark’taki karın kalitesi Uludağ ve Kartalkaya gibi yüksek rakımlı yerlere yağan karın kalitesine eş değer.

İçerisinde kızaklı tüp kaydırak, 55 metre uzunluğunda 3 sıçrama rampalı snowboard parkuru, çift ahşap kızak rampası, halatlı dağ tırmanışı, kayak eğitim parkuru ve kar oyun alanı bulunan snowpark’’ın kayak ve snowboard eğitimleri vermeye uygun pistleri de bulunuyor.

Dünyanın en büyük alışveriş merkezlerinden Dubai Mall’un kayak merkezini de tasarlayan İngiliz mühendislik firması ASCL tarafından tasarlanan ve uygulanan “Torium Snowpark” 6 milyon Euro yatırımla hayata geçirildi.

Eğlence alanında 130 kişi, kayak ve snowboard pistlerinde ise 70 kişinin aynı anda yararlanabildiği Snowpark’ta, dileyenler kayak ve snowboard eğitimleri de alabilecek. Snowpark’ta her türlü kayak malzemesi de temin edilebiliyor.

Türkiye’nin ilk kapalı kar eğlence merkezi Snowpark’ta 4 mevsim kış sporları yapabilmek mümkün. Snowpark’ta 3 adet snowboard ve kayak pisti bulunuyor. Ayrıca bu pistlere ulaşım sağlayan 2 adet yürüyen bant bulunuyor. Snowpark’ta birçok eğlence alternatifiniz var. Snowpark bünyesindeki; kızak, halatlı dağ tırmanışı alanı, kar oyun ve yürüyüş alanları, asma köprüler, buz mağaralarıyla şehir hayatında farklılık arayanlara göre.

Türkiye Kayak Federasyonu`ndan lisanslı,Türkiye Şampiyonluğu`na ve uluslararası derecelere sahip eğitmenler tarafından özel ya da bireysel ders alabilirsiniz.

Bilet Fiyatları
Tam: 20 TL
İndirimli: 15 TL
Giriş ücretine mont, eldiven ve kar ayakkabıları kullanımı dahildir.

Hımmm, kar kar diye tutturan çocuklar için ideal bir yere benziyor. Bunu da listeye alabilirim :)

İTÜ Bilim Merkezi



Adres: İTÜ Bilim Merkezi ,İTÜ Taşkışla Kampüsü Taksim Beyoğlu İstanbul
Telefon: 0212 251 60 13 - 0212 293 13 00 / 28 20 / 28 45
Web Adresi: www.bilimmerkezi.itu.edu.tr


İTÜ Bilim Merkezi, Taksim`de, İstanbul Teknik Üniversitesi Taşkışla yerleşkesinde yer alan; etkileşimli sergilerle 6-16 yaş grubu için çocukları bilime özendirmeyi amaçlayan bir bilim merkezidir. 2007 yılının Kasım ayında açılmıştır. Optik yanılsama, mekanik, enerji, matematik, DNA, uzay, uçak, titreşim, dalga, ses ve fizik ile ilgili birçok teoriyi uygulama yoluyla öğreten 120 adet eğitici birimden oluşan bilim merkezi, gençlere merak ve hayal ettikleri ile nasıl ve nedenlerine ilişkin çözümler sunuyor.

3 bin 500 metre kare alan üzerine kurulu merkezi ziyaret eden öğrenciler, bilimsel kavramları uygulamalı olarak görme ve öğrenme olanağına sahip olacak.

Merkezde görevli eğitmenler, öğrencilere hem eğitim birimlerinin nasıl çalıştıkları konusunda yardımcı olacak hem de öğrencilerin sorularına cevap verecek.

Ziyaret Saatleri: Pazartesi günleri hariç hergün 10:00 - 17:00* saatleri arasında açık. Grup ziyaretleri için önceden randevu almanız gerekmektedir.

*Merkezimize son giriş 16:30 dur.

Bilet Fiyatları
Öğrenci - Öğretmen: 3 TL
Tam: 5 TL


Bu sene gitmeyi planlıyorum. Çocuklarla Beşiktaş'a gidip oradan Maçka'ya çıkarız. Önce benim okuluma uğrarız belki. Ardından teleferikle Taşkışla'ya geçiş yaparız. Eminim çok hoşlarına gider.

İstanbul'u seviyorum :)

<^>

Bütün haftasonu kitap okumaktan başka birşey yapmadığım için bugün işim çok anacım.

Kitap isteyenler hâlâ adreslerini göndermediler.

Diğer kitapları isteyen yok herhal. Ay , çekiliş yapıp beni izleyin, yok link verin falan mı deseydim böyle pek sönük kaldı kimsede ses yok :)

Tamam burayı fırçalama bitti gidip evi süpüreyim ben şimdi :)

Iyi ki Doğdun Kürşad :)

Odanın ortasına bir çadır kuralım. Ben sana bisküvi yemeği yapayım. Ya da sandalyeyi ters çevirelim, araba olsun:)

Mini mekaniklerimizle oynayalım. Kocaman şehir kuralım , iskambil kağıtlarından yollar, ilaç kutularından evler, arabalar. Mavi düt senin olsun.

Istersen sinemaya götüreyim seni, gitmeden önce birşeyler yiyelim .

Dur ben en iyisi bir kısır yapayım da size gelelim :)



Iyi ki kardeş diye tutturmuşum :)

Iyi ki benim kardeşim olmuşsun.

Seni çok seviyorum.

Daha nice güzel yıllara canım.

Kitap Isteyen Var mı ?

Dün kitaplığımı döktüm. (Hâlâ da o vaziyette zaten:) Bu sıralarda okuma işime hız vermek istiyorum. Bir sürü okuyacağım birikmiş. Okuyup da unuttuklarım da çabası :)


Bu kitapları vereceğim. Ama öncelikle isteyen var mı diye size sormak istedim. Üstteki 3 tanesi seri. Fantastik. En alttakiler çocuklar büyürken en iyi yardımcım oldular. Don Hikâyeleri'nden iki tane varmış. Benimle Oynar mısın Anne'den çok şey yaptık oğluşlarla.


Bu kitapları da bir kere daha okuduktan sonra vereceğim. Yine isteyen varsa söylesin, böylece ben de okuma işlemini hızlandırmış olurum:)

Içlerinden birisini de sokak dolaşımına çıkartmak istiyorum. Kim bilir belki gerçekten de dolaşır :)

Kar Nostaljisi

Dün anneme alış veriş yapıp götürdüğümde evinin kapısındaki manzara buydu:)


Hiç basılmamış karları görünce kıyamayıp baktım bir süre. Sonra Kürşad'ın camdan bakıp hep bizim karlarımıza basıyorlar diye üzülmesi geldi aklıma :)


Evin içinden dışarıya özlemle bakan çocukluğumuz yerine bastım karlara :) (Gerçi biz dışarı çekmazdık ama karlar leğen içinde bize gelirdi, evde uzun uzun oynardık:)


Bu kapı var ya, karşısında saatlerce şov yapmışlığım vardır :) Merdiven basamaklarında tam şimdi bulunduğum yerde durur aşağıdaki seyircilere şarkılar söylersin falan. Tabi seyirci meyirci yok. Seyreden tek kişi kapının camındaki aksine bakan kendim :)

Kapının soldaki iki küçük camından birisinin altında yama vardır. (Dikkatle bakağsan göğüğsün:) O da benim dizimle kırdığım kısım. Ben cama bakıp annemlere bunu nasıl söyleyeceğim derken dizime gözüm takılıp çığlığı basmıştım :) (Bir sene sonra aynı dizi aynı bahçenin bu sefer merdiveninden düşüp açtığımda babam "Kızım fermuar takalım istersen, her sene zahmet etme bu kadar" dediydi:)


Benim kar muhabbeti nostaljiye döndü anacım :)

Herkese günaydın.

Dışarı çıkmak zorunda kalmayıp sıcacık evlerinizde oturduğunuz bir güne açılsın sabahınız..

Yola çıkmak zorunda olanlar da jet gibi ulaşsınlar gidecekleri yere.

Ve Allah soğukta kalanlara yardım etsin.

Alıp Başımı Gittim

Bu karda kıyamette sabah sabah dişçi yollarına düştüm. Dişçi yolları okul yollarımın aynısı olduğundan yine karmaşık hallere büründüm.

Boğaz aynı boğazdı, motorlar biraz değişmiş.

Barbaros Meydanı aynıydı otobüsler değişmiş.

Ben hem aynıydım hem değişmiş.

Valideçeşme aynıydı, gittiğimiz sandviç yapan büfe değişmiş.

Nişantaşı aynıydı makarnacı değişmiş.

Ben hem aynıydım hem değişmiş.

Otobüsün camından izlerken hem bildik hem yabancı sokakları, radyoda bir şarkı çalmaya başladı.

Hah dedim tam da ruh halime uygun birşey.

Careless Whisper..

Benim bildiğime benziyordu biraz ama bilmediğim kadar değişmiş.

Duraktan dişçinin muayenehanesine kadar kardan adam oldum.

Bugünün spesiyalitesi diş çekimi idi. Ağzımın yarısını hissedemeden geri dönüş yollarına düştüm.

Ağzımın yarısını hissedemeden yürümek birşey değildi de konuşmaya çalışmak pek komikti. Ama ben yıllardır görmediğim arkadaşımla buluşacaktım. Dönüş yolunda dilime egzersiz yaptırdım ki konuşabileyim onunla :)

Sonrası..

Hala Kızı ve ben...

Aradaki yollar, yıllar ve bir sürü şeye rağmen sohbet, kahkaha hiç değişmemiş.

Onu yolcu ederken gülümsedim.

Neyse ki en önemli şeyler değişmeden durabiliyor hâlâ :)

Kitap Ağacı

Geçen ay çocukların kütüphanesinde düzenleme yaparken çıkarttığım kitapları nereye versem diye düşünürken internette buldum bu siteyi.

İhtiyacı olanlar buraya e-posta adreslerini bırakıyorlar. Elindekilere göre sen de seçiyorsun içlerinden.

Ben bir köy okulu buldum. Anasınıfına göre olan kitaplarımı oraya gönderdim.

Şuradanulaşabilirsiniz : Kitap Ağacı

Bir de 6,5 kilo tutan kitaplarım kargoda kim bilir kaç lira olacak diye düşünüyordum. PTT kargoya verirken, okullara gönderilen kitaplarla ilgili birşey yok mu diye sordum. İyi ki sormuşum. Köy okullarına kitap kampanyası varmış. Sanırım sadece kitabı kapsıyor. 5TL ya gönderdim kitapları.

Aklınızda bulunsun diye sizlerle de paylaşayım dedim.

Kapıyı Çekip Çıksam...



Spor ayakkabılarımı merdivende bağlasam. Şapkamla toplasam saçlarımı. Kulağımda müziğim çalsa. Çantamın içinde kitabım, defterim, kalemim olsa. İnsem merdivenlerden.

Kimse fark etmese...

Sahile varsam, vapura binsem. Alt arka açıkta köpükleri seyretsem. Köpüklerle martıları seyretsem. Köpüklerle martıları seyreden 20 yıl önceki halimi seyretsem.Aklımda hiçbir şey olmasa. Dudaklarımda dinlediğim şarkının sözleri. İçime çeksem deniz kokusunu. Köpüklerle martıları seyreden 20 yıl önceki kız olsam.

Kimse fark etmese....

Vapur tam zamanında varsa Beşiktaş'a.Acele etmeden insem. Kalabalığı izleyerek, çeşit çeşit insanlara bakarak. Sorgusuz, sualsiz, yargısız sadece bakarak karışsam aralarına. Bir köşedeki gülen kız, bir arkamdaki yorgun teyse olsam.

Kimse fark etmese...

Adımlarım deniz kıyısında dursa. Bin hatıranın sıcaklığı sarsa yüreğimi. Yükselip taşsa gözlerimden. Biri sorsa neden diye, bilmesem. Sadece bir his. Sarıp sarmalasa beni hiçbirini hatırlamadığım anılar. Otursam bir banka. Benimle birlikte kaç kişinin daha oturduğunu saymadan otursam.

Kimse fark etmese...

Alıp başımı gitsem o en sevdiğim yoldan Ortaköy'e.. Tadını çıkarta çıkarta gitsem. Sanki lk kez bakıyormuşçasına gitsem. Karmakarışık, eskiden yeniden, zamansız bir anda gitsem. Her şey içime işleyerek gitsem.

Kimse fark etmese...

Seslenen kafelerin yanından geçsem. Bir kumpir alsam elime. Boğaziçi Köprüsü, kuşlar, dalgalar ve ben. Gözlerimi kapasam. Müziği sustursam. Bir rüzgâr dolaşsa yüzümde. Bir koku ulaşsa zamanın ötesinden. Bir şey... Ağlasam düne, bu güne, yarına özlemle...

Kimse fark etmese...

Sisneşli Bir Gün :)


Sabah okula giderken göz gözü görmüyordu. Oğluşlarla gizemli bataklıklarda ilerliyoruz diyerek okula yürüdük :)


Öğlen okul dönüşü her taraf ışıl ışıl...

Heidi




Aradan yıllar yıllar geçti, ben hâlâ bu çizgi filmi seyrederken mutlu oluyorum. O dağlarda büyükbabanın kulübesinde yaşamak, onun kızarttığı peynirlerden yemek, samandan yatağıma gömülmek, Peter'le dağlara çıkıp çimenlerin arasına uzanıp bulutları seyretmek, yanımdaki sandviçi onunla paylaşmak , gördüğüm her şeyi merakla izlemek istiyorum...

Herkese günaydın.

İçimizdeki çocuğu mutlu edecek birşeyler yaptığımız, güzel bir güne açılsın sabahımız...

Hem bugün yaşasın cuma :D

Human Adventure

Nasa'nın uzay sergisini kaçırdığımıza üzülmüştüm. 22 Aralık'ta bitecek olan serginin 17 Şubat'a kadar uzadığını duyduğumda hiç ertelemeden yola çıktık :)

Hafta içi gündüz gittiğimiz için içersi boştu, keyifle dolaşabildik. Üzerine bir de similatöre bindik. Bir dakikada insan nasıl alt üst olabiliyormuş öğrendik :D


Girişte.


Bu pullar ve zarflara bayıldım.





Bu bir katı yakıtmış.



Şu kıyafetten benim olsa giyerim valla :)


Bu görünümü pek de hoş olmayan şeyler yiyecek.



Bir uzay kıyafetinin anatomisi.





Mercury . İçine bir insan ancak sığıyor Bakınca bile içim bir hoş oldu, binip de uzayda dolaşmayı düşünemiyorum bile :)



Soldaki yatak, sağdaki tuvalet.



Ben daha ülkemi dolaşamadım bu tekerlek uzay görüp de gelmiş.


Hubble teleskobu.


Uzay istasyonu maketi. İçinde spor salonuna varana kadar varmış.


Bu da bindiğimiz similatör.

 
Metos heyecanla fırlatma anını bekliyor :)
 
Gitmek isteyenler için Marmara Forum'da. Biletlerinizi oradan alın bence. Tam 25, öğrenci 20 TL. Aile indirimiyle dört kişi 65 TL ya girdik. Similatör ayrıca kişi başına 10 TL. Bir de -sanırım 5 TL ydı- hep birlikte dinlenebilecek rehber vardı.
 
Benim gibi uzayı parlayan yıldızlar ve ay dede olarak görmeyi seven birisinin bile ilgisini çekebildiğine göre gidip görün derim :)