Film Meydan Okuması 31

Bir ay geçmiş bile, nasıl da jet hızla akıyor zaman. Teşekkürler Şule, çok keyifli bir etkinlik oldu benim için bu :)

31. En kısa zamanda izlemek istediğiniz film hangisi?

Bu iki film ne zamandır listemde,  bir türlü fırsat bulamadım.



Sabah Sabah


Bizimkiler uyurken, ben de balkonda keyif yaparken aklıma dün akşam gözüme ilişen, içindekilerin artık patlayıp çıkmak üzere olduğu saksı geldi. Bir arkadaşım vermişti seneler önce. Güya ayıracaktım içindekileri.


Hepsi de pek istilacı şeyler zaten. Bir de yüz defa attığım kaktüsü görmez miyim içini açınca. Yahu yine ne zaman girip de kendine yer edindin. Bu üçüncü postadır geri dönüşü.

Neyse saksılar tamamlandı, şimdi balkonu temizlemeye çalışıyorum.


Can'ın düzenliyorum diye sağa sola tıkıştırdığı şeylere yer ararken bilgisayar odasında burun buruna geldiğim raf yeniden tepemin tasını attırdı yine. Zaten her dolabın ardında yüzlerce salkım saçak kablo, çoklu priz falan var, yetmemiş göz hizama taşımış. Öfffff. Bir de aferin bekliyor benden.

Bu arada dün baktım yemeğim var, dur temizlik yapayım azıcık dedim. Ev dandini, ütülenecek çamaşırlar, etraf dağınık falan. Ben ne yaptım dersiniz,  banyonun duvar fayanslarını cifledim. Çünki batmıştı bana.

Şu an herşey, herkes batıyor. Kahvaltı hazırlamam lazım ama mutfağa giresim yok. Metehan kalkmak gafletinde bulundu, dur ona satayım şu işi. Poflayarak gitti mutfağa şimdi.

Ben de şu balkonu yıkayayım, oradaki solmuş, sararmış şeyleri de bi düzeltsem iyi olacak.

Tabi hâlâ ev dandini, söylememe gerek var mı bilmem.


Bahar Okuma Şenliği Sonu

Bir şenliğin daha sonuna geldik. Bakalım neler yapmışım .

Kategoriler:

1.Kategori (10 puan): İsminde BAHAR mevsimini çağrıştıran bir kelime geçen veya olayların Bahar mevsiminde geçtiği bir kitap.

Bahar Noktası / William Shakespeare / İş Bankası Yayınları / 83 sf

2.Kategori (10 puan): Kapağında/adında/konusunda Kadın olan bir kitap.

Aklımda Hep Sen / Kürşad Başar / Everest Yayınları / 385 sf

3.Kategori (10 puan): Charlotte Bronte veya Selma Lagerlöf'den bir kitap.


4.Kategori (10 puan): Adı yada konusu Çocuklarla ilgili olan bir kitap.

Önce Çocuklar ve Kadınlar / Sunay Akın / Çınar Yayınları / 280 sf

5.Kategori (10 puan): Tiyatro türünde bir kitap.

Godot'yu Beklerken / Samuel Becked / Altın Kitaplar / 226 sf

6.Kategori (10 puan): Türk / Dünya Klasiklerinden bir kitap.

Diriliş / Lev Tolstoy / Hayat Neşriyat / 383 sf

7.Kategori (10 puan): Bir şarkı adıyla aynı isme sahip olan bir kitap.

Bu isimde kesin bir şarkı vardır dedim, varmış :)

Koltuk / Benjamin Parzybok / Domingo / 281 sf

8.Kategori (10 puan): Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK ile ilgili bir kitap.

Ölümsüz Atatürk / Vamık D Volkan Norman Itzkowitz / Bağlam Yayınları / 463 sf

9.Kategori (10 puan): Biyografi yada Otobiyografi türünde bir kitap.

Kendi Işığında Yanan Adam / Ercan Kesal / İletişim / 129 sf

10.Kategori (10 puan): Polisiye türünde bir kitap.

Yan Evin Sırrı / Shari Lapena/ DK / 311 sf

11.Kategori (her kitap 10 puan, ekstra 20 puan): Kapağındaki baskın rengi Pembe olan iki kitap.

Midak Sokağı / Necib Mahfuz / Kırmızı Kedi / 297 sf
Solo / Rana Dasgupta / Metis / 353 sf

12.Kategori (her kitap 10 puan, ekstra 20 puan): Adında Zıt kelime olan iki kitap.

İlk Düşen Ak/ Ömer Seyfettin / Rafet Zaimler Yayınevi  / 191 sf
Son Nefes Havaya Karışmadan / Paul Kalanthi / Altın Kitaplar / 197 sf

13.Kategori (her kitap 10 puan, ekstra 20 puan): Bir İrlandalı ve bir Fransız yazar tarafından yazılmış birer kitap.

Zadig / Voltaire / Yitik Ülke / 110 sf
Leylak Zamanı / Maeve Binchy / Doğan Kitap / 173 sf

14.Kategori (her kitap 10 puan, ekstra 40 puan): Baş harfleri Alfabeye göre sıralanan 4 kitap.

Mahluk da Orrman'a Ait / Peternelle Van Arsdale / Hep Kitap / 264 sf
Narziss ve Golmund / Hermann Hesse / YKY / 318 sf
Olanaksızın Fiziği / Michio Kaku / Odtü Yayıncılık / 357 sf
Öyküyü Okumak / Feyza Hepçilingirler / Kırmızı Kedi / 226 sf

15.Kategori (her kitap 10 puan, ekstra 40 puan): Kendinizin belirleyeceği bir temaya uygun dört kitap.

Seri kitap okuma temasını seçiyorum bu kategoride.

Seri olarak da Marissa Mayer'den Bir Ay Günlüğü Kitabı'nı seçiyorum bu . Zira aldığımdan beri aklım onda. Ve daha kategoriler açıklanmadan ilk iki kitabını bitirdim bile.

Cinder /421 sf
Scarlet/ 484 sf
Cress / 546 sf
Winter / 800 sf


Sadece iki kategoriyi bitirememişim. Selma Lagerlöf'den kitaba başlamıştım ama sonra sarmadı. Diğerine de vakit kalmadı. Olanaksızın Fiziği gri hücrelerimin büzüşüp cif ve çamaşır suyu kokusuyla maymuna dönmüş olmasından dolayı oldukça uzun sürdü :D

Sonuca bakacak olursak.

22 kitap 220 puan
6815 sf 68 puan
Ekstralar 140 puan

Toplamda 428 puanla bitmiş bu şenlik.

Film Meydan Okuması 30

30. En sevdiğiniz film hangisi?

Uffff. Ben böyle tek seçim yapmayı hiç sevmiyorum,  en sevdiğim bir film değil ki en sevdiğim çoklarca film vardır.

Yüzüklerin Efendisi
Truman Şov
Ölü Ozanlar Derneği
Red
Tatil
6. His
Kar ve Kaplan
Esaretin Bedeli
Dünyada Bir Gece
Akira Kurosawa'nın Düşleri
Çikolata
Damdaki Kemancı
Şahane Hayat
Bülbülü Öldürmek
Kefernahum
Üç Aptal
Geleceğe Dönüş
Harry Potter
Onur

İlk aklım gelenleri saydım :D


Film Meydan Okuması 29

29. Bir konuda fikrinizin değişmesine yol açan film hangisi?

Bak buna bir film bulamadım.  Cidden bulamadım,  ilginç.

Var mı sizin böyle filmleriniz?

Handan'ı Bulunuz :)


Genelde sokaklar boşken dışarıda olduğum için maskeyi çıkartıyorum yüzümden ama bir tane de şu halim hatıra kalsın blogda. Yaseminler ve güneş harika, değil mi?

Günaydın. Yüreğindeki ağırlığın kalktığı, ışıl ışıl bir güne açılsın sabahın.

Vize Onur Tevafuk Minnettar Sevgi


Daha kaç yara kabuğu,  kaç diken batığı, kaç hayal kırığı,  kaç göz yaşı damlası  gerekiyor huzura vize almak için?


Çok büyük kelimelerimiz vardır,  onur gibi, cesaret gibi, gurur gibi. Söylemesi kolay, taşıması zordur. Diline dolamakla olmaz gönlüne sarman gerekir.


Her şey bitti derken önümüze serilen yollar, üşümüş ellerimize uzanan eller, kurumuş dudaklarımıza yağan yağmurlar var. Büyülü, gizli tevafuklarla dolu yaşamak.


Hayat, bana verdiğin bütün güzellikler için, annem için,  babam için, kardeşlerim, sevgilim, çocuklarım için,  sabah uyandığım, akşam yatağımda huzurla uykuya daldığım için, doya doya içtiğim su, aldığım nefes,  teklemeden çarpan kalbim için, yüreğimdeki sevgi, dudaklarımdaki gülümseme,  ruhumdaki müzik için, ellerimi tutanlar, sımsıkı sarılanlar, arkamda duranlar için,  koskocaman öpücükler, neşeli kahkahalar, şarkılar türküler için,  güzel kokular,  ahenkli sesler, sıcacık dokunuşlar için minnetarım.


Dünyada yapıcı, onarıcı, mutluluk verici, yardım eli uzatan, pozitif ne kadar eylem varsa hepsi sevgi dolu kalplerin ürünüdür.


Teşekkür ederim verdiğiniz kelimeler için, epeydir yazmayı hayal ettiğim cümleleri bulmamı sağladınız :) 

Katakulli Tabak Yaz Diğergam


Bin katakulli ile sıyrıldı herkesin arasından,  nasıl da kurumlanarak gidiyor. Hey gidi hey. Gece yastığa koyunca başını uyku tutmuyorken, kafandaki tilkiler koyun saymana izin vermiyorsa kazandığım ne diye sormaz mısın hiç kendine?


Dünya koskocaman bir sofra, tabağımıza koyduklarımızın hepsi bizim seçimlerimiz. Kimi küçücük bir kâseyi tepeleme doldururken kiminin koskocaman altın yaldızlı tabağında bozuk bir turta. 


Ne deniz, ne kumsal, ne sıcak, ne güneş, ne tiril tiril kıyafetler, ne dondurma ne buz gibi limonata, en çok özlediğim şey kokusu. Biraz deniz, biraz kumsal, biraz sıcak biraz rüzgâr, biraz gece biraz sabahla karışık o yaz kokusu...


Diğergam gece,  gündüzün yorgunluğunu almak için usulca süzülüyor yıldız yıldız. Diğergam gündüz, gecenin  karamsarlığını geçirmek için ruhuna sızıyor  huzmelerlyle. Yaşamak böyle dengede kalıyor, herkes diğerinine el verdiğinde, böyle büyüyüp kocaman oluyor hayat : senin derdin benim de yüreğime düştüğünde.

(Bilemiyorum kelimenin böyle kullanımı ne derece doğru oldu ama anafikri anladınız siz)

Gönderme Umut Hayal Güzelim

Kelime veren herkese teşekkür ederim.  Bugün pek güzel geçti benim için. Hepsi bir arada iyice aşure olmasın diye parça parça yayımlıyorum :D Umarım seversiniz.


Sanki çocukluğuma bir gönderme masamın üzerinde duran kırmızı kalem, ucundan tutup nerelere gittiğini bulmak istediğim. Ve uçup giden her balon bir kelime dilimin ucunda bir türlü söyleyemediğim.


Kim bilir ne hayallerim vardı sabahtan akşama kadar içinde gezindiğim, ne düşler ne maceralar. Sonunda iyilerin kazandığı, kuzuları kurtların kapmadığı masallar. Dünyayı çocukların hayalleriyle sarıp sarmalasalar.


Ah be umut, ne kadar kırsak da kolunu kanadını,  bir dal hanımeli olup konarsın yine masama sen. Yine köklenirsin, yine yeşerirsin, pes etmeden.


Eğer bir gün duruverirsem güzelim, gidecek yollarım kapandığındandır. Kapılarım açılmıyorsa zil seslerine, gelecek bir dostum olmadığındandır. Eğer bir gün susarsam güzelim, insanların sağırlaşmasındandır.. Gözkapaklarım kapanıyorsa istemsiz, bu hayatın ağırlaşmasındandır.

Kelime Topluyorum Aşure Yapıcam

Bugün ters tarafımdan kalkmışım, hiç keyfim yok. Kendimi pek manasız hissediyorum. Mutfakta hiç kullanılmadan duran oklavadan halliceyim işte.

Neyse kendime oyun arıyorum. Herkes bana bir kelime versin. Ben de her kelimeye bir cümle yazayım.  Bakalım neler çıkacak :)

Sizi beklerken başka birşeylerle keyfimi yerine getireyim biraz.

Dünyanın en güzel bisküvisi :)


Bu Sabah da Böyle Bir Ruh Halindeyim


Yüzümü doğaya çeviriyorum, başka yerler pek can sıkıcı.

Yaşamak bu kadar basit ve güzelken böyle zorlaştırılıp çirkinleştirilmeseydi keşke Sebastiyan.

Şu kuyunun suyundan ben de içip delirmek istiyorum artık, aklı başında olmak pek yorucu.

Mutfak Maratonu

Sabah sekiz buçukta kalktım, baktım hava aydınlık ekmek almaya gitmeye karar verdim.

Ara sokaklarda yarım saat dolanıp fotoğraf da çektikten sonra eve döndüm.

Kahvaltı hazırladım.

Kahvaltı sonrası bulaşıkları toparlayıp makinayı çalıştırdım. Market alış verişim geleceğinden tezgâhı boşalttım.

Dolapta kalmış çalı fasülyesi vardı, onu pişirdim.

Buzdolabındaki sebzeliği yıkadım.

Siparişim geldi. Onları balkona taşıdım ama hava ısındığından eskisi gibi ardıma bakmadan dönemiyorum. Peynirleri, yeşillikleri alıp yıkadım.

Ne zamandır Aynur 'la Kürşad 'a pizza yapayım diyordum, peynirim yoktu . Hamur mayaladım hazır malzemelerim varken.

Bu arada normalleşme ilerlemiş arkadaşlar, maya buldum markette :)

O arada baktım e oğlanlar acıkmıştır. Köfte patates kızartıp hamburger yaptım onlara. Tam onu verirken dışarı çıkmış olan Can aradı,  ne yemek var diye. Hadiii, bize de hazırladım köfte patates.

Pizzayı fırına sürdüm.

Yemekten sonra paketleri alıp Can ile yola düştük. Önce Kürşadlara pizza, oradan anneme. 


Şu anda evde çayımı içiyorum. Sanırım hakkettim bu çayı :)

Akşama yemeğim yok :0  Hahaha.

Film Meydan Okuması 28

28. En güzel film müzikleri hangisindeydi?

Dirty Dancing mi deseeem, Amelie mi, İyi Kötü Çirkin mi deseeem Nerdesin be Birader mi, Blues Brothers mı deseeem, Mohikanların Sonuncusu'mu, Arizona Dreams mi deseeeem Bumblebee mi. Hepsini de dedim gitti :D

Hadi bu sabah topladığım çiçeklerle şarkılardan da ekleyeyim buraya. Tıklayıp alın :)









Kalk Kalk Dans Edelim Azıcık, İyi Gelir

Hava soğuk, kapalı, yağmurlu. İçime bi daral geldi hafiften. Şarkı falı yapayım dedim. Ama öööle durup durmayalım, iki kıvırtalım dinlerken.

Hadi sevdiğin fotoğrafa tıkla, ama oturarak dinlemek yasak haaaa :D (Yatarak da yasak, kelime oyunlarıyla bana gelmeyiniz :D)









Film Meydan Okuması 27

27. En sevdiğiniz klasik film hangisi?

Annemle bu filmi izlemeyi çok severiz :)



- Kızgın damdaki kedinin başarısı ne olabilir?
- Orada durmak,  sanırım. Yapabildiği sürece orada durmak.

İki Filmin Düşündürdükleri

Pazartesi ve salı akşamları trt2 nin akşam kuşağından iki film izledim.


Birisini zaten biliyordum,  festivalde seyretmiştim, Wajib, ya da Düğün Davetiyesi. Filistin'de geçiyor. Baba oğul birlikte düğün davetiyesi dağıtıyorlar. Daha önce de yazmıştım bu filmle ilgili. Öylesine bizden tipler ki karşımdakiler, hıristiyan olduklarını bile -  gittikleri evler noel zamanı bir sürü süslemeli olduğu halde - geç algıladım. İlk evde komşu falan herhalde diye düşündüm :D Zira inşallah, maşallah falan konuşunca insanlar benim genetiğime otomatikman müslüman diye kodlanmış :)


Bu filmin en başını kaçırmışım, uzun bir süre Alaska'da falan geçiyor diye izledim. Karlar içinde bir çadırda karı - koca yaşıyorlardı. Sonra baktım adam sayıyor biir, ikii,  üüüç. O an uyandım. Meğer Yakutistan'da geçiyormuş. Belgesel tadında bir filmdi. Bütün hayatları hayatta kalabilmek üzere kuruluydu. Belki de öyle olmamız gerekiyordur diye düşündüm, bir sürü boş vaktimizin bize kazandırdığı ekstra ne var ki sanki. Neyse dur, felsefe kısmına girmeyip başka şeyden bahsedecektim ben.

İşte adam bir iki diye saydığında onun Yakut Türklerinden olduğunu anladım. Can'a dedim ki bizim genlere her şey karışmış, dış görünüşümüzün Türklerle hiç benzerliği kalmamış.

Ertesi gün diğer filmi izlememle de birden fark ettim ki biz bayağı bayağı Araplaşmışız. Adamların görünüşü tıpatıp biz. Onu geçtim dilleri bile diğerlerinden daha tanıdık. Neredeyse anlayacağım tamamıyla dediklerini.

Hımmm.

Yemek Yapmayı Seviyor muyum?

Youtube da küçük ev,  daire, karavan videoları izlemeyi seviyorum. Seyrederken fark ettim ki abartısız hemen hepsi yemek yapmayı çok severim modunda. Baharat raflarında onlarca kavanoz da bunun kanıtı olarak sunuluyor. İçimden yavrum eğer Hintli değilsen o kavanozlar bana yemek konusunda tatsız tutsuz şeyler pişirip baharata bulayıp yediğini gösteriyor derken buluyorum kendimi :)

Sonra kendime sordum, yemek pişirmeyi seviyor muyum?

Hele üç iştahlı erkeğimin hep evde olduğu (tamam ben de onlardan geri kalır durumda değilim iştah konusunda) ve dışarıdan hiçbir şey sipariş etmemek için uğraştığım şu günlerde bu soruyu daha sık sormaya başladım kendime.


Mutfaktan çıkamıyorum. Bu yazıyı yazmadan önce de mutfaktaydım. Kıyma kavurdum, makarna haşladım, bezelye yemeği şu anda pişiyor. Dün tavuk, bulgur pilavı, patatesli börek, fasülye tava yapmıştım. Sabah sarımsaklı ekmek pişirdim. Dün tost vardı.

Yani hiç bitmiyor.

Yemek pişirmeyi seviyor muyum,  bilmiyorum.

Kalabalık sofralar hazırlayıp arkadaşlarımı davet etmeyi seviyorum . Yemeklerim de lezzetlidir, güzel yaparım  şimdi. Elim hızlıdır. Bir saate üç kap yemek çıkartabilirim size.

Ve fakat yemek yapmaktan bıkmışlığım bir kenara mutfak temizlemek, fırın buzdolabı silmek, dolap kapağı ciflemek içimi daralttı.

Videoları izlerken bahçelerinden üç minik yaprak kopartıp evlerinde iki dalla salata yapan tiplere dalasım geliyor :D Ben bir saat yeşillik yıkıyorum bi salata yapmak için bu seninki de yemek mi şimdi hanııım.

Seneler önce Racheel Ray izlerdim. Yarım saatte üç kap yemek yapardı. Bakın evde yapmak çok kolay modunda. Anacım domates yıkanmış doğranmış kavanozdan,  dök, havuç rendelenmiş pakette dök, hepsinden öte yeşillik yıkanmış pakette dök. Ooo,  ben on beş dakikada da yapardım o zaman,  pöh diye söyleniyordum ona da. Biz yıkanmış paketleri de sirkeli suya sokmadan kullanmayız üstelik. Niyeyse.

Benim için mutfak girilip, en kısa sürede çıkılması gereken yerdir. Ruhuma uygun müziğimi bulmuşsam, biraz daha uzun kalabilirim. Ama o kadar.

Yine de sanırım bu kadar çok yemek yapmak zorunda olmasaydım seviyorum diyebilirdim. Hımm. Ev yemeği yemeyi de seviyor olabilirim.  Bilemedim.

Film Meydan Okuması 26

26. Kirli zevkiniz olarak nitelendireceğiniz bir film seçin.

Sabun köpüğünü doldurmamasına rağmen sanırım oyuncularının ve görüntülerinin güzelliğinin hatırına bu filmi severim.


Film Meydan Okuması 25

25. Kimsenin seveceğinizi zannetmediği ama sevdiğiniz bir film seçin.

Valla hiç aklıma gelmedi böyle bişi.

Siz söyleyin bakiim benim sevmeyeceğimi düşündüğünüz film isimlerini,  bakalım sevdiğim var mıymış aralarında :D

Film Meydan Okuması 24

24. Favori belgeseliniz?

Doğrusu belgesel kanallarına ara sıra bakmam dışında belgesel film pek izlememişim.

İki film var bildiğim.

Birisi televizyonda rastlayıp başından ayılamadığım, inanılmaz bir hikâye Searching For Sugar Man. Sixto Rodriquez. Albümü Güney Afrika'da çılgınca satan, orada Elvis kadar ünlü olan bir müzisyen. Ama kimse onun nerede ne yaptığını bilmiyor. Ve peşine düşüyorlar. Devamını anlatmayayım da izleyin.



Diğeri Aynur sayesinde gittiğim bir festival filmi Red Army. Rus buz hokeyi takımının ve Slava Fetisov 'un hikâyesiydi. Slava'nın duruşuna, bütün baskılara rağmen kendi bildiğinden şaşmamak için elinden geleni yapmasına hayran olmuştum. Ne politikayla ne buz hokeyiyle alakam olmamasına rağmen baştan sona merakla izlemiştim, bunu da tavsiye ederim.


Bizim Evin Kaldırma Kuvveti

Dün sabah Bilgiç'i uyandırmak için elli posta yanına gidip hâlâ başaramayınca elime aldım sürahiyi.

Geçtim tepesine dur yüzünü yıkamana yardım edeyim yavrım diyerek su döktüm biraz.

Napıyosun anne yaaa diye gürledi tabi.

Bişi yapmıyorum, sen bir türlü uyanmayınca suyun kuvvetinden faydalandım dedim.

Arkadan gelen Metos,  "Suyun kaldırma kuvveti"nden faydalandı annem deyince sinirli ergen de dahil hepimiz kahkaha attık.

Evrakaaaaa. Suyun kaldırma kuvvetini gördük dostlar :D Oldukça yüksekmiş.

Film Meydan Okuması 23

23. En sevdiğiniz film kahramanı hangisiydi?

En sevdiğim aktöre yazmadım burada gönlünü alayım Coniciğimin :)

Jack Sparrow'a bayılıyorum :) Pardon Captain olacak başında :D

Çok Şükür

Evet kalabalık iftar sofralarımız olamadı, ama ilk defa her akşam ailece sofrada olabildik.

Evet pide kuyruğundan sıcacık pideyle eve dönemedik ama yine de mis kokulu pideler kapımıza geldi.

Evet sevdiklerimizle bir arada olamadık ama uzuun telefon konuşmalarıyla belki de daha çok muhabbet ettik.



Bir ramazan daha bitiyor.  Çok şükür bu sene de sağlıkla sıhhatle geçirmeyi başardık. Çok şükür bu sene de sofralarımız bereketli oldu. Çok şükür bu sene de ruhumuz dinlendi.

Seneye yine kavuşalım.