Yarın Hastane Günü

Son bir haftadır çok iyiydik, Can kendine gelmişti. Bol bol arkadaşlarıyla buluştu. Onu yalnız bırakmayan arkadaşları olması ne güzel. Beni de yalnız bırakmıyorlar. İlk günlerde konuyla ilgili konuşmak istemeyip herkese hafiften atarlanmama rağmen yine de yanımdan ayrılmayan herkese müteşekkirim :)


Yarın sabah bu sefer başka hastanede ikinci dozu alacak. Umarım bu son olur, doktor ve hastane gezmekten öğk geldi. Artık bir yerde kalalım.


Haftasonu buzdolapsız geçti.

Cuma akşam şüphelendim sesinden. Gerçekten de soğutmuyormuş. Devreye girmeye çalışıyor ama hemen atıyor. Daha üç yıl olmamış alalı. Eskisi bile bozukduğunda soğukluğunu biraz korumuştu.


Cumartesi sabahı servis çağırdık. (650 lira olmuş serviz, yok artık ) Akşam ancak geldiler. Bence servislerde buzdolapları öne alınmalı. Buzlukta ne varsa açıldı .


Allah'tan cuma günü kasap siparişi vermekten son anda vazgeçip pazartesi'ne atmıştım. Aylık alıyorum. Bütün etler mefta olacaktı.

Şansıma perçembe günü de pazara gitmemiştim.

Buzluktaki dolmalık biberler öldü. İki kilo barbunya ile iki kilo bezelye Kürşadlar'a gitti. Somon varmış, onu da pişirdim ertesi gün. 


Havaların soğuması da iyi oldu, ne bulduysam balkona attım.

Neyse daha garanti süresi dolmamış. Yeni motor taktılar dün. O arada mutfak dolabımı da hafiften yakmışlar. Yaparken bozuyorlar .


Neyse şimdi market ve kasap alış verişimi yaptım, önümdeki zorlu haftaya hemen hemen hazırım. Perşembe de pazardan sebze aldım mı tamamdır.


Can'ın hiç iştahı olmuyor ilk hafta. Bir kaşık ondan, bir kaşık bundan zorla yiyor. Bu gidişle filinta gibi olur tedavi sonuna kadar. Neyse ki ilk haftadan sonra yavaş yavaş düzeldi yemesi.



Dünden beri instagrama söyleniyorum. Danslarımın arkasına koyduğum müziklerin çoğu gitmiş. Ne olduysa kaldırmış instagram. Ama sırf Türkiye'de yapmış da olabilir, anlamadım. Şu anda müziksiz dans videolarım kaldı yayında.




Şimdi gidip mutfağa gireceğim. Makarna ve şinitzel yapacağım. Hiç de kılımı kıpırdatasım yok ama dışarıdan söyleyesim de yok.


Haydi görüşmek üzere. Öptüm sizi.

Oğlak Dönencesi

Evin ikinci oğlağının da bugün doğum günü :D


Abla kardeş :)


İyi ki doğdun Ömer Kürşad. İyi ki benim kardeşim oldun. 

Seni çok seviyorum. 

Kelebek ve Arı


 

Beş dakika çay molası vermiştim, bana arkadaşlık ettiler. Yine bahar gibi bir gün vae İstanbul'da. 

Çok şükür Can da biraz kendine geldi, yemek yiyor, dolanıyor. Dün doktor kontrolüne gittik. Kan tahlili yapıldı. Doktorla konuşmadık ama değerler limitler içinde çıkmış gözüküyor. Üç haftada bir üç kür daha alacak. Ama en azından artık başımıza gelecekleri biraz daha biliyor olacağız. 

Şimdi mutfağa gideyim. Evi süpürdüm. İki makina çamaşır yıkadım. Yatak çarşaflarını değiştirdim. Bugün de öyle geçti.


Yıllık Döküm

Bu sene en sevdiğim film : Arakçılar 

Bu sene en sevdiğim kitap : Lizbon'a Gece Treni

Bu sene keşfettiğim grup : Maneskin

Bu sene en çok dinlediğim şarkılar :

Road Untraveled (Linkin Park)

Good Enough ( Xdinary Heroes)

The Loneliest (Maneskin)

Road Not Taken (Stray Kids)

Bu sene gittiğim ülkeler : Macaristan, Moğolistan, Tayland 

Bu sene gittiğim konserler : Dimash, Dreamcatcher , Stray Kids

Bu sene beni en mutlu eden olay : Kendimi tamamlanmış hissetmek.

Bu sene tekrar tekrar gittiğim yer : Mahalledeki Kirpi 

Bu sene hep isteyip de gidemediğim yer : Balat 

Bu sene gördüğüm yeni yerler : Eski Datça, Alaçatı' nın çarşısı,  Mudurnu , Ulan Batur, Bangkok 



Parti Yapmadık Ama


Yine de buluşmayı başardık.



 Partiye iki kala bizimkiler Can da hasta, kalabalık toplanırsak ona rahatsızlık vermeyelim moduna geçtiler. Mikrop falan taşırız gibi endişelendiler en çok. Cumartesi sabahı Can önceki günlere oranla daha iyi gibi kalktı, siz buluşun ben içeride yatarım zaten dedi. Ben de bizimkilere uzun parti yapamasak da buluşup yemeğimizi yiyelim, zaman kapsülünü açalım, yeni şeyler ekleyelim, fazla sürmeden bitiririz dedim.

Nasıl oluyor bilmiyorum ama yan yana geldiğimiz an, daha kapıyı açarken kahkahalar başlıyor. Ah o kız neşesi var ya kız neşesi. Nasıl güzel bir şeydir.

Pınar bize profiterol sözü vermişti ama yoğurt tatlısına değiştirdiğini söylemişti telefonda. On dakika yoğurt tatlısıyla dalga geçtik. İnsan 16 yaşından beri birlikteyse istediği gibi dalga geçebiliyor işte :D 

Zavallı yoğurt tatlısı - pardon irmiksiz revani ;P - bize çok alınmış olmalı şerbetini çekmedi, inatla çiyzkekimsi bir görüntü sergiledi. Zaman kapsülüne koysak mı diye ciddi ciddi düşündük, belki çekmiş olur beş sene içinde balını :D Hahhaha ..

Zühal'in Eylül ayında hayatında bir kırılma noktası olduğunu öğrendik ama ne olduğunu hatırlayıp bize söyleyemediği için muamma olarak kaldı :D

Birsen on sene önce dileklerine emekli olmak diye yazmış. Beş sene önce gerçek emeklilik diye yazmış. Bunu okuduğumuzda kahkahalarla yine "Gerçek emeklilik " yazdığını gösterdi. Allahım arkadaşıma gerçek emeklilik nasip et, amin :)

Satın almak istediğin şeylere Pınar evler, son model arabalar yazarken benim tabak takımı ve yağ spreyi yazmış olmam vizyonsuzluğumun daniskası olsa gerek ama yapacak bişey yok, ben buyum arkadaşlar.

İşte böyle bir geceydi. 

Fotoğraf köşemde fotoğraf çekmek aklımıza gelmemiş. Hediye çekilişi de yapabilirdik, o da aklımıza gelmemiş. 

Bol bol yiyip, kahkaha atıp, tüm sorunları kapı dışında bıraktığımız çok güzel bir gece oldu.


Partiye İki Kala

 

Sonunda salondaki dağınıklığı biraz hale yola koydum. Hediyeleri ayarladım. Parti aktivitelerini plânladım. 

Pazar alış verişini de yaptım. Yeşillikleri yıkadım ki en gözümde büyüyen şeydir. Boynum sağ olsun artık boynumda da büyüyor yılama işlemi :/


Spagetti ve sosları şeklinde klasik menümüz var yine. Kıyma kavuracağım, peynir çekeceğim. Gecenin ilerleyen saatlerinde kalan kıyma ve peyniri fırına atıp nachos da yaparım belki. 

Pratin şeyler. Bir ara çıtır tavuk yapsam mı diye düşündüm ama son dakika çok iş çıkarıyor diye vazgeçtim. Aynur duysa benimle gurur duyardı :D

Parti altı kişi ya da dokuz kişi olacak. Yediye on da olabilir. Can'ın kendisini nasıl hissettiğine bağlı olarak erkekler de gelecek ya da onları şutlayıp, Can'ı yatak odasına kapatıp biz yapacağız . Zaten ilk başladığında öyle yapıyorduk, erkekler ne zaman olaya dahil oldular bilmiyorum. Bizden önce koşup geliyorlar :D

Çocukların arkadaşları gelecek mi bilmiyorum. Tarık anneannesine bakmak zorunda kalabilir Zu gelebilsin diye. Zeynep'i evlendirip İngiltere'ye yolladık. 

Bu sene zaman kapsülünü açma senesiymiş. İnanılır gibi değil. Beş yıl ne ara geçmiş. Bu ikinci zaman kapsülümüz olacak. Kaçıncı partimiz , dur bir bakayım. (Neyse ki blogda her şey var) 2013 e girerken yapmışım ilk.

Bir ara Londra'daki arkadaşımızın da gelmesiyle şöyle de olmuştuk ve çok keyifliydi.


Çocuklarımızın ve eşlerimizin de bu kadar güzel anlaşması öyle güzel ki .

Neyse ben şimdi gidip neler yapmam gerekiyor bakayım. Daha iki gün var. Temizlik yapamam, bizimkiler batırır iki günde. Ancak ayarlamalar yapılabilir.

Bu sene kart yazmadık. Hediye kolilerimi de hâlâ göndermedim. Bu kısma da bakayım yıl bitmeden.

Hepinize öpücükler.

Geçen sene partiden hiç bahsetmemişim neredeyse , bu sene her ayrıntıyı yazmaya niyetliyim:D

Gökkuşağı


 



Bugün tedaviye başlandı. Odadan manzaramız buydu. Eve dönerken gökkuşağı ile karşılaşmak çok güzel geldi . 

Stray Kids Konser Hatırası











 Konser gününü anlatmamışım . 

Metehan'la o sabah bir restoranda yemek yedikten sonra konser alanının olduğu yere yürüdük. Yemek de çok temkinli yedim aslında gün boyu tuvalete taşınmam gerekmesin diye :D

Stadın hemen arka bloğunda büyük bir alış veriş merkezi vardı. Metehan orada beni beklemeye karar verdi. Eğer orası kapanırsa bir yandaki otelin içindeki barda buluşuruz dedik. 

Erken gittiğimiz için bir kafede otururuz konsere kadar diye düşündük. Bir baktık konser alanı açılmış, her yer cıvıl cıvıl. Benim bilet soundcheck de kapsıyordu (Alırken sadece önden diye almıştım ama meğer vip biletmiş) onun saatini öğrenelim diye içeri girdik. Baktık vip biletler bir yerden onaylatılıyorlarmış, haydi o işi yapalım dedik. Neyse biletim gerçekmiş , başka isimle olduğu için sorun da çıkmadı.

O arada bana bir de kart seti hediye ettiler. Üzerinde üyelerin fotoğrafı olan :)

Oradan hediyelik eşya standına geçtik. Yine vip olmanın avantajıyla en önden girdim. Bangkok'da gidince hediyelikler de bizim için normal fiyatlı oluyor. Küçük şeylerden aldım bir kaç tane beni takip eden kızlarıma veririm diye :)

Soundcheck kapı açılışı 14.45 teymiş, daha iki saat olunca oradan ayrılıp kafeye gittik.

Her halde ilk gittiğim Guns N Roses konserinden bu yana en erken kapısına dikildiğim konser bu oldu. Bütün günü konser alanında geçirdim. 

Sandalyeme oturup keyifle etrafımdakileri izledim. Sağ yanımda oturan kız geldi. Ellerinde çantalar dolu. Ben yanıma minimum şey almıştım içeri girişte sorun olmasın diye. Anladığım kadarıyla su ve fotoğraf makinası dışında her şeyi aldılar . Oturdu, bol bol fotoğraf çekti. Sonra bana dönüp minik haribo paketlerinden hediye etti. Diğer yanlarındakilere de verdi. Önümdeki kız grup üyelerinin pelüş hayvanlarının logosu bası mnm şekerlerden verdi. Sol yanımdaki geldi. Nane şekeri hediye etti, bağırırken işimize yarar diyerek :D Onun yanındaki pastil getirmiş. Bir de kendi yaptıkları minik eşyaları dağıttılar. Hahaha. Rock konserlerinde tepemden aşağı bira dökülmesine karşı savunmaya geçmi bünyem bu cici kızların yanında yumuşacık oldu. Elim boş gittim diye üzüldüm. Neyse iki yanındakilerin fotoğraflarını çekip instagramda paylaştım. Biraz sayfalarına katkım olmuştur . Kızlar benim hesabı görünce şaşırmış olabilirler tabi :D

Solumdaki gelir gelmez yaşımı sorduydu zaten. Sonra da dans meydan okumasını anlattı konser sırasında. Arada grup üyeleri nefeslenmeye gittiklerinde büyük ekrana bir dans yansıtılıyormuş. Dansı yapmak isteyenler ayağa kalkıyor. Kamera onlardan birini seçip ekranda gösteriyor. Kız dedi ki dans ediyor musunuz? Eğer sizi seçerse kamera ben kaydederim dansınızı. Şöyle bir düşündüm. Hatırladığım bir dans bile yok. Büyük ihtimal yapamayacağım. Ama kalkmazsam kendime çok ayıp edeceğim. En kötü ihtimalle çiftetelliye bağlarım diye düşündüm :D

Kıza dedim ki ben kalkacağım. Sen beni kamera seçmese de çek, instagramda paylaşırım. Tamam dedi. (Bu arada bütün bu şeyleri nasıl anlayıp nasıl söylüyorum en ufak bir fikrim yok :D)

İşte böyle bir konser oldu. Hayatımda en çok video çektiğim konser . Normalde sevmem video çekmeyi ama paylaşmak için çekmek istedim. Meraklısı çoktu malûm.


Gerçek hayal gibi bir konser oldu. Gidebilmiş olmam tam bir mucizeydi. Ve bana çoook iyi geldi.