Çakıltaşları

Nisan 15, 2006

Bugün konuk yazarım var bloğumda. Yazdıkları benim de geçen hafta hissettiklerime tercüman olmuş. Başka yazılarını da bekliyoruz Tiffany.
"Küçük, beyaz, saydam çakıltaşları vardır hayatımızda...Ne zaman sevdiğin birilerine birşey olsa, bir çakıltaşı koyarsın vazona ve hep yanında taşırsın şuursuzca...Birikir ha birikir...İçinin taa orta yerindeki bir yerde sinsice bekler seni...Geride bıraktığını sanırsın ölümleri,hastalıkları, acıları ...Hiçbirşey değişmemiştir...
Sonra bir gün en ufak bir tedirginlikte çıkagelir vazonun ağırlığı ...Kalp çarpıntısından anlarsın kapını çaldığını...Ne söylesen nafile, çaresizliği gördün mü bir kere en ufak üzüntü bile derin yaralar açar yüreğine...'Yılların birikimi' der büyükler, haklılar, olay küçük olsa da o kartopu misali bütün benliğini kaplar ve çığ olur ...Tedirginlik insanda en çok yüreğini götürür, en çok beynini, en çok kendini... Bilsen de herşey düzelecek anlatamazsın bu değil diye...
Bu da öyle birşey işte...
Yüreğim acıyor... Acımaması gerekli ama nafile acıyor işte...
Ağlamaklı bir burukluk içimde ...Bebeğim sana birşey olmasın...."

Benzer yazılarım

6 Yorum yap