What the Dog Saw (Köpeğin Gördüğü)

Ocak 27, 2022


Uzun zamandır okumakta olduğum kitabımın sonuna yaklaşırken hakkında yazayım dedim. Zira ne zamandır Kitap Salı yazmayı unutup duruyorum,  kitaplar birikti, biri aradan çıksın.

Bu kitap bana hediye gelmişti sanırım ben almayı aklımın ucundan bile geçirmezdim. 

Yazarın The New Yorker dergisindeki yazılarından derleme. 

İlk yazıyı okurken bırakıp devam etmek arasında kararsız kaldım. Çünkü inanılmaz karışık geldi. Birisinden bahsederken bir anda dedesini anlatıp oradan amcasına geçip derken sizin kimi anlattığını unuttuğunuz bir anlatımı vardı. Ve fakat biraz daha şans vereyim dedim.

Pazarlama taktiklerinden,  doğum kontrol haplarına, mamografiden körfez savaşına, Picasso'dan J. Safran Foer'e konudan konuya atlarken hiç düşünmediğim şeyleri düşünüp bakmadığım bakış açılarını görmekten keyif aldım.

Dünya olaylarına çok meraklı bir insan değilim, bu konuda genel kültürüm oldukça zayıf. Aslında bu tarz şeyler daha fazla okusam güzel olabilir.

Suçlu profili çıkartanların medyumdan farkı olmadığına karar verdiği bölüm gülümsetti. Sanatta erken deha ile uzun yıllar süren çabaların sonucunda bir yerlere gelenlerin karşılaştırılması. Öğretmen olmak için öğretmenlik yapmadan eğitim verilemeyeceği. İstihbaratta aşırı bilginin zararları. Büyük felaketlerin nedenleri. 

Elime alıp uzun uzun okuyamasam da (anlatımın karmaşası, konuların dikkat istemesi nedeniyle zihnimin temiz olduğu anlarda kitabı elime aldım) düşündüğümden çabuk bitirdim.

Sanırım beni en çok vuran geriye dönüp olayların sebeplerine bakıp bunu nasıl göremedik demenin yanlış olduğu bölümüydü. Olaylar gerçekleştikten sonra onların olacağının işaretlerini çözmek kolay ama olmadan önce hiç de öyle belirgin olmuyorlar. Geriye dönüp kendimizi yıpratmanın alemi yok.



🐩İstedikleri şey henüz ortada yoksa,  ne istediklerini bileceklerine inanmıyor. 
" Zihin dilin ne istediğini bilmiyor "

🐩Bir grubun daha mutlu olmasını sağlarsam,  bir diğer grubun ilgisini kaybediyorum. Tek kahve üretmeniz durumunda tüm segmentlerde elde edebileceğiniz en iyi sonucun -eğer şanslıysanız - 60 olduğunu gördük. Bu herkese büyük mutlu bir aile gibi davranmaya benziyor. Oysa duygusal segmentasyon yaptığımda 70, 71, 72 elde edebiliyorum. Bu büyük bir fark mı?  Ah,  evet. Çok büyük bir fark. Kahvede 71 gibi bir skor için ölürsünüz.

🐩İnsanın damak tadında beş temel lezzet söz konusudur : Tuzlu, tatlı, ekşi, acı ve umami. Umami tavuk çorbasının, kurutulmuş,  tuzlanmış, tütsülenmiş etin, balık suyunun, eski peynirin, anne sütünün, soya sosunun, mantarın, deniz yosununun ya da pişmiş domatesin proteinli,  ağır ve kuvvetli tadıdır. "Umami" yoğunluk katar.

🐩Polykoff'un reklâmları "diğerlerinin yönlendirdiği reklâmlardı ; grubun ne dediğiyle ("Boyuyor mu,  boyamıyor mu?")  ya da kocanın ne düşünebileceğiyle ilgiliydi ( "Ne kadar yakınlaşırsa sizi o kadar güzel bulur")  Specht'in cümlesi bir kadının kendi kendine söylediği bir şeydi.  ("Çünkü ben buna değerim") 

🐩İşin anahtarı fikir sahibi olmak değil, fikirlerinizle başa çıkacak reçeteye sahip olmak.

🐩İnsanlar "Seni seviyorum" anlamına gelmeyen bir dokunuşla "Seni seviyorum" diyorlardı. Insanlar yatıştırıcı olmayan jestlerle "Geçti, geçti"  diyorlardı.

🐩Her kim benden bir fikir alırsa,  benimkini eksiltmeksizin kendine bilgi kazandırır her kim benim mumumdan kendi mumunu yakarsa, beni karanlıkta bırakmaksızın aydınlanır. (Thomas Jefferson)

🐩Geçmişe bakıldığında açıkça görünen bir şey, gerçekleşmeden önce nadiren açıktır. 

🐩 Zekâları konsunda sabit bir görüşe sahip öğrenciler, akıllı görünmeyi,  aptalca davranacak kadar çok önemsiyor "

İşte böyle bir kitap Köpeğin Gördüğü. Malcolm Gladwell'in 22 yazısından oluşuyor. Siz kendinizi bir anda ketçapın içeriğini, çok doğurmanın rahim kanserini engellemesini,  uzaya fırlatılan roketin contasındaki faciayı düşünürken buluyorsunuz :D

Benzer yazılarım

16 Yorum yap

  1. Bir şeyin olmadan önceki belirtileri ile ilgi kısım ilgimi çekti. insan bazı olaylarda geriye dönebilse evet baya baya belirti vermiş hatta geliyorum demiş ama görememişiz. Hülya

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşte o öyle olmuyormuş Hülya. Sonucu gördükten sonra belirtiler bariz geliyor insana ama sonucu bilmeden aslında gayet de belirsiz.Hani çözülmüş matematik sorusuna çok kolay deriz de aynısının cevabını bulmamız gerektiğinde çözmesi zordur. Hiç kendimizi suçlamayalım onun için ))

      Sil
  2. Böyle bir kitabı bende satın almazdım, belki bazı bölümleri ilgimi çeker ama bütünüyle bana uymaz. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anlatımı karman çorman olmasa aslında bahsettiği konular ilgi çekici. Aksi halde bitirmezdim zaten ama daha çok edebi eserlere yöneliyorum ben de.

      Sil
  3. Deha mı, çalışma mı diyor peki?
    Eşim sanatta başarının %80 çalışma (emek, sürdürülebilirlik ve bir felsefenin olması), %20 yetenek olduğunu ileri sürüyor. Ben sanatçı olmadığım için bana hep %99 yetenek gibi gelmiştir, hani o kıvılcım.. %1'de o kıvılcımı sürdürebilmek :P Ama şimdi yazarken bile saçma buldum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İkisi de var diyor. Picasso yirmilerinde en güzel eserlerini vermeye başlamış. O direk görenlerden.Chezanne ise deneye yanıla uğraşa ilerleyen yaşlarında stilini oturtmuş. O da arayış içinde olanlardan. Yalnız bu geç açılanların bir hamisi var çoğunlukla diyor. Bu şekilde sanatlarını geliştirmişler. Aksi halde işleri zormuş.

      Sil
  4. blog yazılarını kitaba basmak gibi bir şey olmuş o :)

    YanıtlaSil
  5. Bu yazarı Outliers kitabını aldım geçenlerde. Henüz okumadım. Bu kitaptan çıkardığın notlar da güzelmiş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de bunu okuduktan sonra onu alsam mı diye düşündüm :)

      Sil
  6. Bu kitabı sizde görünce çok merak ettim, alışveriş listeme ekliyorum. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anlatımı yorucu ama konular çok ilginç. Bakalım sen ne düşüneceksin :)

      Sil
  7. Severim bu tarz kitapları. Tabii anlattıklarının çoğunu sonradan hatırlamam ama okurken keyif alıyor insan.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keyif alıyor gerçekten de, hiç düşünmediğim konular hakkında beynini çalıştırmak da cabası .

      Sil