Mim Yazmayalı Epey Zaman Olmuştu

Mart 21, 2014

Hepinize çok teşekkür ederim iyi dilekleriniz için. Dayım şu anda evde,  pazartesi günü yeniden radyoterapiye başlayacağız. Bu arada onu nasıl götürüp getireceğimizi araştırıyoruz. Hâlâ bir çözüm bulabileceğimizi umuyorum. Fakat Allah kimi kimsesi ve parası olmayan hastalara yardım etsin diyorum. Biz bu kadar kişi kendimizi çaresiz hissediyorsak onlar ne yapsın.

Neyse , şimdi derin bir nefes alıp, yeniden başlamak zamanı...

Bu arada dün, sevgili BaHar ve Esra tarafından peş peşe mimlenmişim. ( Aaa, Nihal de mimlemiş, kusura bakma canım bakar kör olmuşum)
Baktım bloğum pek negatif havaya bürünmüş, tam zamanında gelmiş mim, kafamı dağıtayım biraz dedim.

Gelelim sorulara..

Neden bloğumun adı BİR ? Bu konuda ne yazmışım bakalım yıllar yıllar önce :

"Bu günlüğe bir isim vermem gerektiğinde uzun uzun düşündüm. İsim vermek en zoru herhalde. Kelimeler sırayla geçti aklımdan, en sonunda bir kitabın ismi geldi oturdu baş köşeye: BİR Richard BACH ın her okuyuşumda farklı keyif aldığım ama ne olduğumu bulmaya çalıştığım günlere rastlayan ilk okuyuşumda beni bambaşka boyutlara götürüp huzur veren kitabı." (Bknz)


Aslında bu cevapla birlikte en vazgeçemediğim kitabım kısmına da cevap vermiş gibi oluyorum sanırım :) Yine de sadece bu kitap diyemem.

Meselâ "Gülen Düşünceler " vardır Şakir Eczacıbaşı'nın hazırladığı Bernard Shaw'ın bütün eserlerinden harika cümlelerin derlendiği kitabım. Zaman zaman hoşuma gider açıp bakmak.

Sonra "Üzüntüyü Bırak Yaşamaya Bak" var Dale Carnegie'nin. Yine çok sıkıldığım zamanlarda açıp okuduğum. Sonradan bir sürü bu tarz kitaba rastladım ama hiçbiri yerini tutmadı.

Aslında macera kitaplarını çok severim. Koltuğa gömülüp at sırtında yollara düştüğüm, elflerle, cücelerle birlikte bambaşka dünyalara ulaştığım. Öyle dinlenirim.

Bir de her zaman baş ucumda duran annemin şiir kitabı vardır. Pervaneler.. Zaman zaman burada sizlerle de paylaştığım. (Bloğu şurada)

Kendimle ilgili üç doğru bir yalan şey:

Hımmm...


Ehlikeyifimdir.. Evin her tarafı dağınık, meselâ ben de yerleri siliyorken bırakıp balkonda çay keyfi yapabilirim.

Buna mukabil neyse ki elim çabuktur.

Hiç "bencil" ve "bana ne" ci olamadım hayatta, bu da yorucu bir şey.

Küfretmeyi severim.(Ups:) Uykumu alamazsam çok sinirlenirim. İnanılmaz yüksek tonda bağırabilirim ki artık ses tellerim  buna biraz isyan etmekte.

Oldu mu dört tane? Geçti bile sanırım :)

Haaa.. Yalan söylemeyi hiç sevmem.. Dolayısıyla hepsi doğru bunların aramayın hangisi yalan diye :)





Benzer yazılarım

5 Yorum yap

  1. Aaa, görmediydim ben onu:-) Hemen düzeltme yapıyorum:-)

    YanıtlaSil
  2. tam hayal ettiğim tatlı, içten handan:)

    YanıtlaSil
  3. canım hastanın özel durumlarında 112 yardımcı oluyor. O özel durumları isterseniz 112 yi arayıp öğrenebilirsin çoook geçmiş olsun canım dayın inşallah kendini roparlar

    YanıtlaSil
  4. Teşekkür ederim Baharcım:-)

    Nihalcim 112 müdahale etmek için geliyormuş, geçen hafta acil servise gitmek için çağırdığımızda bile kızdılar bize. Şimdi değişik yöntemler bulmaya çalışıyorum, özel şirkete falan bakacağız herhalde. Bilemiyorum. Sağ ol canım.

    YanıtlaSil