Sonunda biten iki kitabımla bu haftanın salında bir şeyler birikebildi :)

Çıkar çıkmaz alıp imzalattığım Hava kitabı elimde düşündüğümden uzun süre durdu. Hem benim ekim ayında sürekli bireyler planlamak yüzünden aklımın kitap almaması sebebiyle kitap okuyamamamdı buna etken. Hem de kitabın Su ve Toprak gibi beni içine çekip sarıp sarmalayamaması.



Buket Uzuner en sevdiğim yazarlardandır. Kitaplarını hayranlık ve kıskançlıkla okurum.



Bu kitap harika cümleler, fikirler barındırıyordu yine. Ülkemiz durumları, iklim değişiklikleri, insanlarımızın tavırları. Her şey vardı içinde.



Bir sürü cümlesine hayran oldum.

Ama kitapta hiç aksiyon yoktu. Üç günlük süreçte sürekli birbiriyle konuşan insanlardan oluşuyordu ki bu da bir yerden sonra hadi birşeyler olsun artık moduna soktu beni. Diğer kitaplardaki maceralar öylesine güzeldi ki bu kitapta o beklentim karşılanmadı.

"Alışkanlıklardan sıkılmak aslında hayatın normal aktığının bir işaretidir. Sıkılmak, tek başına bile mutluluktur. Çünkü sıkılmak için her şeyin yolunda gitmesi gerekir. "

"Bedeni henüz göçebeyken insan zihni içinde bulunduğu ânı yaşardı. Hayatta kalmak için her tehlikeye karşı her an tetikte ve bizzat orada bulunan zihin korkuyu, heyecanı, mutluluğu ve aşkı ânında yaşardı. Yerleşik hayata geçtikten sonra insan zihni ânı güvenceye almış, artık gelecek için plânlar yapmaya başlamıştı. Gelecek endişesi ve ertelenen mutluluk hastalığı orada başladı. İnsan yerleşik hayata geçince ânı yaşamayı bıraktı , sonra da unuttu. "

"Hava güzel olduğu için insanların mutlu olmasına da kızamayız herhalde.
...
İnsanları mutlu oldukları için değil, kendi mutluluklarının bedelini başkalarına ödettikleri için suçlayabiliriz."

"İnsanın kendi zihnini temizlemesi bu dünyadaki en zor temizliktir."



Hava bitince, dün bu kitaba başlayıp , bitirdim. Şöyle çıtır çerez kıvamında, bol umutlu bir kitap iyi geldi ruhuma :)



"Gerçek seni özgürleştirir. Gerçeği öğrenene kadar korkularının ve şüphelerinin esiri olacaksın."

Kendilerine 20 maddelik dilek listesini hazırlayıp bunları gerçekleştirmeye başlayan dört kadının hikâyesi, insana dilek listesi yapmak isteği veriyor. Ben denedim, üç maddede kaldım. Hayır dilek listesi değil de gitmek istediğim yer listesi yapmak istesem 220 madde yapabilirim ama :D

Bu haftanın salından bu kadar. Haftaya bir şeyler okumuş olurum umarım :)

Not: Blog yazıp yorum cevaplamak insanın iki saatini alır mı yaaa.