Sabah kılını kıpırdatmak istemeyerek kalktım.

Tost yaptım. 

Oğluşları kaldırdım.

Biri okula biri bilgisayar başına.

Mutfak topldım. Bulaşık makinasını çalıştırdım.

Kahvaltı ettim.

Biraz kitap okudum.

Silmiş olduğum son posta uzun uzun yorum cevapları yazdım. Ama ihtimal siz okuyamadınız zira görüntülemeye çalışırken sil demişim haberim yok.  Getti caanım yazı :P

Bulaşık makinasını boşalttım.

Çamaşırları topladım.

Spor saati geldi. Hâlâ kılımı kıpırdatmak istemeyerek kol çalıştım. 

O arada koli geldi teyzemden.

Spor bitti,  koliyi açtım. 

Yağları yıkadım. Biri öyle kirliydi ki çöpe niye atmadım bilmem. Satana söylene söylene uğraştım.

Gözlerim hâlâ kapanıyordu ama kıyma çıkarmıştım, evdeki lavaşlarla lahmacun yapacaktım.

O arada Can kalktı, kahvaltı istedi. Saat üçe geliyor yalnız. Güya kendisi hazırladı ama, önce peynir paketini bulamadı,  sonra paketi kesip açamadı,  sonra ekmek arandı, derken çay almak aklına geldi falan :D

Neyse ben o arada soğanları,  sarımsakları minicik doğradım, domates, maydonoz doğradım,  salça,  karabiber, tuz, kimyon katıp yoğurdum. Fırın ısınırken lavaşlara karışımdan koyup hazırladım.

Metos dersten sonra yatmıştı,  o kalktı. Dörtte katılacağı bir etkinlik varmış. Japon üniversitesi etkinlikler düzenliyor, zorunlu değilse de bunlara katılmanız bekleniyor. Zaten çok eğlenceli etkinlikler.

Lahmacun pişti, ona verdim yedi. İkişer ikişer sığdığından üç postada bitti pişirme işi.

Can'dan anneme gidip yağları götürmesini istedim. Ona vereceklerimi hazırladım. Çıktı.

Bu arada Bilgiç geldi.

Tuvalete girdi ve kırk dakikadır orada. Napıyo bilmem.

Ben bir lahmacun yedim 

Hala kılımı kıpırdatasım yok.

Saat beşe yirmi var.

Kitabımı alıp yatağıma gidiyorum şimdi. Kitap hayal olacak bence, gözlerim kapanıyor. Azıcık kestireyim.

Sonrasında ütü beni bekliyor.