Kitap Salı

Ocak 07, 2020

Bu hafta çok gezip,  çok iş yaptığım halde bu kitabı elimden bırakamadım :)

Diye başlamışım yazıya ama salı günü yayımlamayı unutmuşum koştururken :) O zaman kaldığım yerden devam edeyim.


Üçlemenin son kitabında yine macera inanılmazdı. Her şey tam kıvamındaydı. Çok sevdim.

"Sabırsızlık ne büyük günah, diye düşündü. Bizi karşımızdaki âna karşı körleştiriyor ve o ânın mucizelerle dolu olduğunu görmek için geriye dönüp bakmamız gerekiyor."

"Daha iyi bir dünya bir anda oluşmuyor. Sürekli damla damla birikerek oluşuyor.  Yine de bazen her damla hüzün ve yas getiriyormuş gibi görünüyor. Bu bizi bitiriyor."

Eveet. Bir sürü işin arasında her fırsatta okuyarak bu kitabı bitirdikten sonra yenisine başlamayı bile başardım .


Henüz çok başındayım. Bir sürü kurallar ve yasaklarla köle gibi hayat yaşayan bir halkın nehre girmesi yasak.  Kuralları sorgulayanları cezalandırıp herkesi bastırıyorlar böylece. Kahramanımız nehrin karşı kıyısına geçmeyi kafasına koyuyor. Bakalım başına neler gelecek.

Kitabın konusu çok güzel ama diğer macera dolu yolculuğun ardından biraz anlatımı yavan geldi bana. Yine de okumaya devam ediyorum. Daha çok başındayım. Bakalım neler olacak. Demişim. Sıkılıp 100. Sayfada bıraktım. Kötü değildi ama sarmadı beni, zorlayarak okuduğumu fark ettim. Zorlayarak okurken gereksiz zaman kaybediyorum, bitmiyor bir türlü elimdeki kitap. Eh, okunacak o kadar çok eser varken zaman kaybetmenin gereği yok :)


" Unutma hiç kimse, bir diğerini yürüyeceği yoldan alıkoyamaz, kendinden başka.."

" Öfke bir vampir gibi insanın enerjisini emip bitirir. İnsanın zihnini karartır, gözlerini kör eder, yüreğinin sesini duyulmaz hale getirir. "

Şimdi tabi okuma şenliğinin N harfi ile başlayan yeni kitabını bulmak durumunda kaldım :)


Bu çok daha akıcı bir hikâye.


" Mario bakışlarını kızın gözlerine dikmiş, üzerinde baskı yapan gerilimden kurtulabilmek için,  yarım dakika boyunca,  ben kimim, neredeyim, nasıl nefes alınır, nasıl konuşulur gibisinden asgari bilgileri kafasının içinde toplamaya çalışıyordu."

" Ama insanı cennete götüren trenler her zaman yöreseldir, nemli ve boğucu istasyonlarda oyalanırlar. Yalnızca cehenneme gidenler ekspres trenlerdir . "

Bu kitap beklediğimden çabuk bitti. Şu anda cuma akşamı. Nane molla bir vaziyette otururken ne film ne bir şey canım çekiyor . Aslında ütü yapsam iyi olacak ama ben yeni kitabıma başlayayım. Zaten her yer dandini,  bir gece daha dursun öyle :)

Bu da haftalık gibi birşey oldu böyle yazarken :D


Yeni kitabım 1945 baskısı. Mis gibi kokuyor.  Anatole France'ın Tanrılar Susamışlardı'sını okumuştum daha önce, bakalım bu kitabını sevecek miyim.


Yalnız dilini çözeceğim diye pek yavaş ilerlemekte .  Bu eski basım kitapları anla anlayabilirsen :D

Demiştim. Ama bu kitap da beni sarmadı. Diliyle boğuşurken konudan kopmuş da olabilirim,  bilmiyorum.

Yerine başka L harfiyle başlayan kitap bulmayı başardım.


Trafiğin yönünden batıl inançlara, iskâmbil kâğıtlarından buzlu yola tuz dökülmesine bir sürü keyifli bilgi var içinde. Üstelik esprili bir dili de var. Sanırım bu kitabı bitiririm artık :)






Benzer yazılarım

14 Yorum yap

  1. Her kitap insanı sarmayabilir, Kitabın sürükleyici olması konusu ve üslubudur. Muhatabı bütün inbanlıktır. O zaman keyif alırsınız. Feyzalırsınız. Nefes alırsınız. İyi ki varım ve insanlık adamıyım dersiniz.

    YanıtlaSil
  2. Çok verimli bir hafta olmuş bence ;)
    Keyifliokumaların daha çok olsun inşallah ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İki hafta Şebocum, geçen hafta yazıp yayımlamayı unutunca iki haftalık oldu bu yazı :)

      İnşallah canım.

      Sil
  3. Eeee....,, güzelmiş luzumsuzmuş gibi görünen eminim ne luzumlu bilgiler bulursun sen ve paylaşırsın bizimle.
    Kitap kokusunda anlar mı insan anlar ,,,ben anlarım emeinim sende anlarsın.
    Bana da olur arada atıveririrm elimden.


    İyi okumalar Handan'ım.
    Öpüldünüz...

    'Unutma hiç kimse,bir diğerini yüruyeceği yoldan alıkoyamaz ,kendinden başka''

    Sevgiyle .

    YanıtlaSil
  4. Bayan peregrine'in tuhaf cocuklari'ni okudun mu? O da üçleme, çocuk kitabı gibi ama ben çok sevdim. Belki senin de hoşuna gider 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevmez miyim, çok sevmiştim hem de Bahar. Sonra filmi seyretme gafletinde bulundum :D

      Sil
  5. Mucizeler Kenti'ndeki alıntılar güzeldi. Okumak isterim. Teşekkürler Handan :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu bir üçleme, fantastik macera kitabı, soluk soluğa okunuyor Yıldız :)

      Sil
  6. Böyle daha eğlenceli olmuş yazı. Günlük gibi an be an gelişmeleri takip ettik :-)

    Eskiden hiçbir kitabı yarım bırakmazdım ama belli bir sayıya kadar okumama rağmen eğer kitap beni sarmıyorsa bırakıyorum artık. Dediğin gibi okunacak çok kitap var. Zaman kaybetmenin anlamı yok.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet gelişmeler birebir yansıdı Şule. Hepsini bir günde yazmaya çalışırken sıkıldığımdan okur okumaz yazıyorum, bu sefer de günlüğe döndü :D

      Hiç gerek yok. Eskiden bir cümle bile olsa alacağım bir şey vardır derdim. E iyi de o arada 100 cümle kaçırıyorum :)

      Sil
  7. Eski baskılı kitapların kokusun beni benden alır. bu yüzdendir sahafları gezmeyi çok sevmem. Kitabın sayfalarını çevirdiğimden yaşanmışlıkları hissetmek etkiliyor beni. Bazen bazı kitaplar itiyor, en doğrusunu yapmışsın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eski kitapların kokusu, harfleri, kapak resimleri hepsi başka güzel oluyor Mehmet. Okunmayınca okunmuyor kitap, çok da uğraşmamak lâzım. Belki başka zaman bir şans daha veriyorum, bazen de hiç dönüp bakmıyorum bir daha :)

      Sil