Bu Pazartesi Nostalji Bitmiyor :)
Ocak 20, 2020Başka bir şeyler ararken karşıma çıkan yazım bu haftaki ikinci nostaljimiz olsun.
Bu sefer yorumları da koydum, hatıralar yorumda kalmasın diye :)
Hatırlıyorum
Seni hatırlıyorum çılgın simitçi. Seni hatırlıyorum at arabasıyla dolaşan zerzevatçı amca. Seni hatırlıyorum omzundaki sopadan asılan tepsilerle dolaşan yoğurtçu. Seni hatırlıyorum içiçe geçmiş ölçü kapları ve güğümünle sütçü amca.
Seni hatırlatıyorum ilk defa kendi başıma bakkalına gittiğimde beni kucaklayan Mustafa Amca. Seni hatırlıyorum sevın ap yok ama yedi up var ister misin diyen Hüseyin Amca. Seni hatırlıyorum şimdi park olan toprak arazinin ortasında minicik bakkal dükkanıyla Ali Amca. Seni hatırlıyorum sabahları gazete ekmek aldığım, bisküvi kutuların, bakliyat çuvallarınla Yusuf Amca.
Seni hatırlıyorum elime para geçtikçe kitaplarında kendimi kaybettiğim mahallemizin yegâne kırtasiyesi. Seni hatırlıyorum annemin saçlarını kısacık kestireceğim diye götürdüğü Adil Kuaför. Ben ucundan azıcık kesilecek sanmıştım da meğer erkek traşıymış o :) Seni hatırlıyorum gençliğimde saçlarımı emanet ettiğim, aramızdan çok erken ayrılan Levent Ağabey.
Seni hatırlıyorum omzundaki çantasıyla mektuplarımızı taşıyan postacı amca. Gece sesinden küçükken korktuğum büyüdükçe sevdiğim bozacı amca. Düdük sesiyle güven duyduğum bekçi amca.
Seni hatırlıyorum beyaz saçların ve ciddi duruşunla Sevgi Öğretmenim. Seni hatırlıyorum defterime yaptığın çiçeklerle Naime Öğretmenim.
Hepinize günaydın.
Sabahın ilk saatlerinde arkanıza yaslanıp bu güzel şarkıyı dinlerken siz de hatırlayın...
Seni hatırlatıyorum ilk defa kendi başıma bakkalına gittiğimde beni kucaklayan Mustafa Amca. Seni hatırlıyorum sevın ap yok ama yedi up var ister misin diyen Hüseyin Amca. Seni hatırlıyorum şimdi park olan toprak arazinin ortasında minicik bakkal dükkanıyla Ali Amca. Seni hatırlıyorum sabahları gazete ekmek aldığım, bisküvi kutuların, bakliyat çuvallarınla Yusuf Amca.
Seni hatırlıyorum elime para geçtikçe kitaplarında kendimi kaybettiğim mahallemizin yegâne kırtasiyesi. Seni hatırlıyorum annemin saçlarını kısacık kestireceğim diye götürdüğü Adil Kuaför. Ben ucundan azıcık kesilecek sanmıştım da meğer erkek traşıymış o :) Seni hatırlıyorum gençliğimde saçlarımı emanet ettiğim, aramızdan çok erken ayrılan Levent Ağabey.
Seni hatırlıyorum omzundaki çantasıyla mektuplarımızı taşıyan postacı amca. Gece sesinden küçükken korktuğum büyüdükçe sevdiğim bozacı amca. Düdük sesiyle güven duyduğum bekçi amca.
Seni hatırlıyorum beyaz saçların ve ciddi duruşunla Sevgi Öğretmenim. Seni hatırlıyorum defterime yaptığın çiçeklerle Naime Öğretmenim.
Hepinize günaydın.
Sabahın ilk saatlerinde arkanıza yaslanıp bu güzel şarkıyı dinlerken siz de hatırlayın...
Hepsine selam olsun
Sen böyle diyince her sabah vapura sana gelirken misss gibi kokularının önce caddenin başından burnuma geldiği inci pastanesinin pastacı amcasının ismini hatırlamadığımı ama her sabah o tatlı günaydınını hiç unutmadığımı fark ettim,
Hatta yıllar sonra tekrar sırf onun için bahariye caddesine çıkıp dükkandan içeri girdiğimde her ikimizin birbirimize dakikalarca bakıp gözlerimizden süzülen yaşları ......ve sessizce yaşadığımız özlemi
Yine sabah sabah duygusala bağladın beni ve iyiki varsın ki insan olduğumu hatırlattın
Seni seviyorum
(Not : pluton da dahil hepsine hala gıcığım )
Any :))
Çenebaz
Eylül'den midir nedir, okuduğum her satırda hüzün bulaşıyor eteklerime...
sevgiler
Kalemine sağlık...
Geçmişe, bizi biz yapanlara ne güzel selam vermişsin öyle...
Bir selam da benden gelsin o zaman...
Alarkocu Osman amca o zaman sen bana telefon kablosu verdin ya, işte o zaman iyiliğe güzelliğe daha çok inanır oldum ve inan hiç vazgeçmedim♥
Hadi hatırla bakalım şimdi!
Dur, önce Vidadiye Teyze. Ki, kendisi mahallenin Fahriye Ablası idi. Yani benim uzun saçlı, kısa akıllı zamanlarımda.
Ay sonra, Yıldırım Kırtasiye. Hem pul alırdık kendisinden, hem Jules Verneler hem de mevsimi geldiğinde uçurtma:) Defter, kalem, silgiyi saymıyorum bile.
Külahda leblebi tozu, açıkta satılan pembe gofretler, şemsiye çikolataları ve tarifsiz kokusu ile Tisko Bakkal.
Aman Handan, az daha yazarsam kopyalayıp blog sunumu yapıcam. E, tabii tevellüt eski olunca...
Bir de kokular alır götürür beni oralara...
Güne bir nostalji ile başlayıp gençliği anımsamak çok güzel. :)
Hatırlayabilenler yaşantımızdan hiç eksilmesin.
Ama o cocukluktaki hicbirsey de silinmiyor hafizalardan oda apayri bir konu:))