İstanbul Film Festivali 2 / Yola Devam

Nisan 07, 2019


Eşinden boşanmış olan Sybille, ergen yaşlardaki oğlu Samuel’in üzerine titremektedir. Onun hayatta anlamsız veya şiddet dolu bir yön seçmeyeceğinden emin olmak ister. Son çare, oğlunu da alıp Kırgızistan’a gitmeye karar verir. Ana-oğul ve iki at, tehlikeli olduğu kadar tatminkâr, muhteşem olduğu kadar sert doğasıyla göz alıcı Kırgızistan steplerinde duygusal bir aile Western’indeymişçesine yollara düşer.



Bazen bu film açıklamalarını yazan insanlar acaba filmi izlemiyorlar mı diye düşünüyorum . Oğlunun üzerine titreyen Sybille , ergen oğlu falan entrresan tanımlar olmuş.

Filme ailece bilet aldım. Anneli oğullu , atlı maceralı olunca sevebiliriz diye düşünmüştüm. Bir arkadaşım da geldi eşiyle. Altı kişi cümbür cemaat gittik :)

Oğluşların epeydir fikir birliğine vardığı yegâne şey herhalde filmi sevmemek oldu :D

Bir buçuk saatlik film yarım saate sığabilecek konuya sahip olunca holivudcu çocuklarım sıkıldılar tabi .

Bana gelirsek, görüntüleri sevdim, gittikleri uçsuz bucaksız stepleri sevdim. Ana oğul didişmeleri çok tanıdıktı. Başlarından geçen olaylar pek inandırıcı değildi gerçi. Yollar tekin değil dedikleri yerde üç kişi bizimkileri sıkıştırıp rahatsız ettiler bir kere, oğlan silahla havaya bir kere ateş edince kaçtılar pır diye. Sayı üstünlükleri vardı ? Koskoca geniş arazide bir su birikintisine girip bataklığa saplanıyorlardı neredeyse. E niye o suya girdin ki sen. Ne bileyim , kertenkele var diye annesiyle aynı çadıra girdi oğlan. Eeee, noldu şimdi ?

Anlayacağınız film beklediğim duyguyu yakalatmadı bana. Sanki senaryoculuk okulu öğrencisi biri ilk senesinde dönem ödevi yapmış da bütün unsurları yanyana ekleyip filme çevirmiş gibi. Sanırım Kırgızistan reklâmı yapmak istemişler. Atlı bir turizm var orada sanırım, zira filme gelen arkadaşım birisinin tam da bu yolculuğa çıkmayı plânladığını söyledi.

Evet . İkinci filmim de fıs çıktı biraz. Ama uzun uzun manzaralara bakıp, biraz açık hava almak istiyorum hissini yaşamak için güzeldi.

Benzer yazılarım

14 Yorum yap

  1. film romantik içerikli aksiyonu az olan bir filme benziyo, holivudcu çocukların sıkılması normal..🙂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında aksiyon olmayan filmleri de sever bizimkiler ama bu gerçekten çok yavaş akıyordu :)

      Sil
  2. Sankilim yaş ilerledikçe film seçimlerinde daha bi itina etmeye başlıyor insan. Aman vaktim ziyan olmasın kaygısıyla belki. O sebep objektif yorumun için teşekkürler Handan :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yirmili yaşlarımda vizyondaki her filme gitmişim neredeyse Bilge, şimdi bağlasan durmam çoğunu izlemek için :) Yaşanmışlıklar da çok etkiliyor film seçiminde sanırım :)

      Sil
  3. Yarım saatlik konuyu uzatmalarını ben de sevmiyorum :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Manzaralar güzel olduğundan idare ettim ama zorlama olması kötüydü en çok.

      Sil
  4. ''film romantik içerikli aksiyonu az olan bir filme benziyo, holivudcu çocukların sıkılması normal.'' Ertuğrul beyin bu yorumuna kesinlikle katılıyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ona da dediğim gibi bizimkiler aslında duygusal filmleri de severler ama bu cidden manasız bir durağanlıktaydı :D

      Sil
  5. Çıkss, bu benlik değilmiş sahiden:)
    Önerilerine sonsuz güveniyorum Handan.
    Kızarmış Yeşil Domatesler'in tadı hâlâ damağımda;))

    YanıtlaSil
  6. aynı annem gibisin 😊😀 ne zaman bir film izlesek kadın seneryoyu okuyor bize 😊😀 dizi izlerken de ayni 😊😀 ilk filmden iyimiş gene 😊😀 sevgiler güzel kadın🌸❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlk filmden iyiydi zira manzara nefisti Özlem. At üzerinde Kırgızistan'ı dolaşmış gibi oldum :)

      Sil
  7. Manzara ve sık karşıma cikmayan bir ülke filmi olması ilgimi çekti. Platosu ilginç geldi ama fragmandan sonra continuer filmine olan ilgim bitti.
    Tesekkurler⚘⚘⚘

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O fragmanda filmin hepsi vardı Zülâl, sonradan fark ettim, acı ama gerçek :D

      Sil