Köln 3. Gün

Aralık 07, 2018


Artık dükkânlar açıldığı için üçüncü günümüz oralarda geçti .


Bilgiç ve Can elektronik mağazasındalarken Metos'a hadi gidip şu parfüm müzesine bakalım, sanırım turlar var ve saatli, ne olduğunu öğrenelim dedim.


İyi ki gitmişiz, iki ingilizce tur o gün için dolmuş, ertesi güne yer varmış, hemen sabah 11.00 için dört kişilik bilet aldık.

Müzeye ilgim Eau de Cologne 'dan geliyordu. Malum kolonya ismi buradan gelmiş.


Sabahki yağmur kesilince yollarda atıştırarak mutlu mutlu dolaştık.

Oradaki ilk üç gün oldukça sıcaktı . Yağmurluydu da ama sağanak halinde bir kaç dakika vurup geçiyordu.





Saat ikide Bilgiç'in gitmek istediği dükkân açılacaktı. Oraya doğru yürüdük.


Bu müzenin önünden geçtik . Merak ettiğim bir müzeydi ama ne yazık ki kalıcı sergisi tadilattaydı. Geçici de benim ilgimi çekmedi.




Yirmi dakikalık bir yürüyüşten sonra dükkâna vardık. Burada en güzel şey hiç yokuş olmaması, dümdüz yürürken insan fazla yorulmuyor. Tabi çizme yerine spor ayakkabılarım olsaydı iyiydi. O gün 18000 adım atmışız. 


Yanındaki İtalyan restoranında yemek yiyerek açılış saatini beklediğimiz bu yerin kapısında yaklaşık bir saat bu vitrini izlediğim doğrudur . Bilgiç kendinden geçiyor bu yerlerde.

En sonunda gameboyuna oyunlar almayı başarınca konser vaktine kadar dinlenmek için otele döndük.

Konser Bilgehan'ın değil hepimizin gideceği Hozier konseriydi.

İnternet sitesinde öylesine dolaşırken turne ilânına rastlamıştım. Türkiye'ye de gelmez ama diyerek bakarken birden Köln'de , tam da bizim olduğumuz günde konseri olduğunu görmüştüm .

İnanılır gibi değil. Bu sene yurt dışı konserleri konusunda ballıyım sanırım :)

Fiyatı da İstanbul'a gelse verecek olduğumdan fazla gelmeyince dördümüze de bilet almıştım.

Konserden 2 saat önce trenle yarım saat uzaktaki yere gitmek üzere  yola çıktık .

İyi ki de  öyle yapmışız, treni çözüp, indiğimiz yerden yürüyüp bir de üzerine yine gidemediğimiz malum Palladium'dan geri aynı yolu yürüyene kadar bir sürü zaman geçti. Üzerine girişteki kuyruk da cabası. Kapıdan girdikten beş dakika sonra konser başladı.

Girerken Bilgehan 'ın çantasına bakan güvenlik görevlisinin milatlık gameboyu görüp yanındakine göstermesi günün keyifli anektodlarındandı.


Sonrası mutluluk :)


Harika bir konser izleyerek günü bitirdik :)



Hozier'i merak edenler için her fotoğrafa bir şarkısını sakladım, tıklayıp alabilirler :)

Buraya kadar okumayı başaranları öptüm kocaman :)

Yarın devam ederiz :)

Benzer yazılarım

12 Yorum

  1. Hoş geldiniz:)
    Almanya/ Köln gezinizi daha sonra gelip detaylarıyla tek tek okuyacağım.

    Okuma listesinde az önce dikkatimi çekti. Kolonya adı Köln'den geliyor, evet. Biraz daha detay vermeye geldim; Kölnisch Wasser yani Köln suyu yani kolonya. Ne kadar ilginç değil mi? ☺

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet eau de cologne Köln Suyu demek Zeugma. Ben en çok iyi de neden fransızca diye düşünüyordum. Meğer o dönemlerde Almanya'nın yüksek sosyetesi fransızca konuşuyormuş. Kafamdaki soru bu sayede aydınlandı :D Gelecek yayında yazacağım bunları :)

      Sil
  2. Ben keyifle okuduysam sizin için daha da keyifli bir gezi olmuş demektir. 😄 Devamını merakla bekliyorum. 🤗

    YanıtlaSil
  3. Güzel ve eğlenceli bir gezi olmuş. Sevindim.
    O kırmızılı sandalyelere bayıldım.

    YanıtlaSil
  4. Bayilirim sehirleri gezerken ufak tefek atistirmaliklara 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de :) Yemek yemesem de olur. Hoş Can varken o da olmuyor ya neyse :D

      Sil
  5. Bu sene evet konser konusunda şanslısın. Hozier'i daha önce duymamıştım ama sayende öğrenmiş oldum.

    Devamını bekliyoruz :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sesi ve şarkıları gerçekten de çok güzel Şule :)

      Sil
  6. Heyecanla çikolata müzesini bekliyorum, yazıları geriden gelerek keyifle okuyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keyifle okundukça ben de daha keyifle yazıyorum :)

      Sil