Valla Ben de Anlamadım Hakim Bey, Ne Ara Girdim O Odaya Bilmiyorum

Eylül 23, 2018

Dün evin her yeri dandini ve Can yine misafir çağırma derdinde iken artık evimle ilgilenmek istiyorum diye höykürüp çocukların odasına girmişim.

Ne diye o odaya giriyorsam, aslında kendilerinin toplaması gerekiyor önce, masa üstleri kart, yerler lego dolu. Mantıken oranın kapısını çekip diğer kısımları süpürmem falan lâzımdı.

Keskin sirke küpüne zarar arkadaşlar, hayır misafir istemiyorum ev işi yapmam lâzım dedikten sonra adam bu sefer de dışarı çıkalım mı dediyse ne delleniyorsun. Bir baktım söylene söylene dolabın üzerindekilere saldırmışım.

Evdeki dağınıklığın üç erkeğimden kaynaklandığı kesin. Ve fakat ben de elime geçen her kutuyu sağa sola sokuşturmak suretiyle olaya hatırı sayılır bir katkı sağlamışım.

Hayır,  yemek firmalarının sipariş kutuları, bulunmaz hint kumaşı da değil. Hani çok ihtiyacım olsa bir lahmacun ısmarlayıp eve getirtebilirim. Ama yıllarca medeniyyetten uzak yaşamış , ha demeye kırtasiye falan görememiş bünyem sekiz senedir şu mahalladeyim hâlâ kendine gelememiş.


Peki bunları getirdim de attım mı zannediyorsunuz?  Hayıır, önümüz cadılar bayramı, bir şey yapar mıyım diye bakıyorum henüz.

Ama tam beş tişört azaltmayı başardım. Çocukların gardrobunda üç senedir duran Bilgiç'in ortaokul tişörtleri. Birinin paketi bile açılmamış. Hemen lise veli grubuna mesaj attım. Ortaokula giden oğulları varsa tişört verebilirim dedim. Ve beş dakika sonra tişörtler sahiplerini buldu. Oh.. Üzülüyorum kütür kütür kıyafetlere. Sıradan olsalar geridönüşüme vereceğim de okul olunca herkesin işine de yaramaz diye bekletip duruyordum.


Eveet kıyafet kısmı bitince Metos'un başucundaki rafa diktim gözümü.  Ranzanın üzerinde yatıyor, oraya minik bir raf taktık. Ama mikrop yuvası deyimi daha güzel anlatır durumunu.

Oflaya puflaya ranzaya tırmandım. Ah ah, ben evlenene kadar ranzada yatmıştım , onbeşimde de evlenmediydim 27 yaşına kadar çıktım o ranzaya. Merdiveni bile kullanmaz, saniyede çıkardım. Hatta sabahları saatim aşağıda çalardı ve üçüncü notasında onu kapatmış olurdum. Neyse bu kısmı geçelim.

Rafta kalan son kullanma tarihi geçmiş pastilleri, boş su şişelerini falan toplayıp orayı silerken duvarın kiri battı gözüme. Neyse aşağı inmek zorunda kalmadım ,Metehan malzemeleri getirdi. Duvarı arap sabunu ile silip durulayıp kuruladım. Hazır yukarıdayken kütüphanelerinin tepesindekileri de düzeltip sildim.

Bit kadar odada biri geniş üçü dar dört kitaplık olarak kullanılan kitaplık iki geniş legoluk olarak kullanılan kitaplık var.

Hepsine bakıp moralimi bozmamaya çalışarak ders kitaplarının olduğu kısma daldım. Daldım diyorum azıcık düşünsem evden kaçacağım zira.

Metehan'ın dolabından hâlâ test kitapları çıkıyordu onları vermek üzere ayırdım. Zaten beni hep bu yazık olmasın birilerine vereyim duygusu mahvediyor. At kurtul be kadın. Yoook içim acır öyle yaparsam.


Bilgehan'ın dolabından da dokuzuncu sınıf testleri çıktı. Metehan'dan saklamışım, oğlan daha ders kitaplarını bile ellememiş ki geçen sene bunlara dokunsun. Hatta defterlerini de ellememiş, bak bu ekonomik krizde bizi defter alma derdinden kurtardı şimdi. Hepsi pırıl pırıl duruyordu.

Bu arada Şebocum, umutluyum, yarın test kitaplarını göndereceğim. Ve Yurdagül sana da çekiliş hediyeni göndereceğim.

Tabi ben bu yazıyı yazıyorum diye işler bitti sanmayın. Bugün bütün gün hâlâ aynı dolabın raflarındaydım. İçim daralıp kendimi dışarı atıyorum arada.

Tabi elime geçen nostaljiler de zamanımı alıyor.


Kendi çocuk kitaplarım.


Lise birincisi olmamı bu  kitaba borçluyum, zira fizik sınavlarım hep berbat geçerdi, son sınavda geçmeyi başarırdım :D


Ahmet Buhan hatırlayanlar beri gelsin :) Çocuklar ilkokuldayken çok işime yaradı yine. X ler olmadan denklem çözmekleri buradan kopya çektim :)


Bilgiç'e arkadaşının hazırladığı 50 kapı oyun defteri . Ne değerli bir hediye :)



National Geographic Kids ve Bilim Çocuklar.

Hâlâ çok ıvır zıvırımız var.

Neyse iki oyuncak atma izni kopardım, bu da birşeydir.

Oyyy amma uzun yazmışım.

Eee bünye odaya dönmek istemiyor tabe :D

Haydi görüşmek üzere. Uzun süre benden ses çıkmazsa çocuk odasına bakın anacım :)

Benzer yazılarım

22 Yorum yap

  1. Buhan soyadı bana da çok tanıdık geldi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hepimizin hayatına girmişliği var sanırım :)

      Sil
  2. Vallahi okurken ben yoruldum yahu 😊😀ah ah beni de bekliyor kitaplar ve daha ufkalığın kıyafetleri 😀 Allah kolaylık versin canım benim yardım istersen gelirim 😊❤😀en zor yerler kalmış hadi bakalım 😊😀 sevgiler canım benim 😊❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Allah hepimize kolaylık versin Özlem :) Benden de sevgiler canım 😘

      Sil
  3. Çok şey biriktirmişsin gerçekten de:)))at ferahla Handan'cığım, atılmayacakları ne güzel öğrenciler almış, kitapların fazlasını kütüphanelere filan ver gitsin, küçülen giysileri giysi kumbarasına..kolay gelsin:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sürekli veriyorum da sürekli doluyor Müjde. O bir işe yarar mı bunu kullanır mıyız derken. Bir yandan da evi çanta, fener, anahtarlıkla dolduran Can var. Alış veriş canavarımızzzz :)

      Sil
  4. Yaaa Ahmet Buhan ve puantiyeli el. Ben atamıyorum illa veriyorum.

    Yazıyı okurken aklıma geldi. Bu kitapları dedem alırdı ama yanına ajanda getirir, çözümleri ona yaptırır, başka bir çocuğa faydalı olsun diye sene sonunda götürürdü. Söylene söylene dediği gibi yapardım. :D

    Ben de, şimdi çıktım çocuk odasından ve yarına çok iş var o odada. Resmen çöplük. Ha bir de odanın sahibinden fırça yedim. Anneee sen benim odamı toplamıycak mıydın neden gittin?, diyor. Sen topla dedim, ben toplayacağım demedim ki diyor. (Gözlerini deviren emoji) Benim ki yetişti galiba ergenliğe. :D


    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim de bizimkilere aynısını yapmışlığım var BT, başka yere çözün de birisine veririz demişimdir :D

      En iyisi odayı birlikte temizleyin :) İşin komiği benimkiler onun yaşındayken odaları daha derli topluydu. Zira oyumcakları eğer ben toplarsam , topladıklarımı saklayıp bir hafta elletmiyordum :D

      Sil
  5. Bende beter durumdaydım canım .en son gecen gun gecen yılın bilim cocuk dergılerını attım.sırada satıcak puset (letgo da )bir dizi kitap nıldanın eskı kıyafet ve ayakkabıları var 😃 elımde bırıncı sınof hıkayrlerı var nereye bagıslasam acaba

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilim Çocuklar ve diğer aldığımız dergiler hep duruyor Mehtap. Hayır kimsenim dönüp okuduğu da yok ama henüz onları elleyemedim. Neyse meraklı minikler gitti en azından :)

      İnternette Kitap Ağacı diye site var. (org eklentili , kitap ağacı bağış diye aratırsan çıkar) Ben oradan ihtiyacı olanlara gönderiyorum. Ptt kargoya sadece kitap gönderiyorum dersen çok ucuza gidiyor . Aklında olsun.

      Sil
  6. Allah kolaylık versin. :)
    Başka ne diyeyim bilemedim de :D

    YanıtlaSil
  7. Ahmet Buhan'ı biz de biliyoruz :)) Onun kitaplarını almayanı dövüyordulardı.
    İlkokul'da Öğretmenlerin özellikle istedikleri kitaplardandı ve bir yığın dergi.Devletin kitaplarının neredeyse kapakları açılmadı ve peş peşe çocuklarım okula gittiği için bir sonraki yıl kitaplar kızım'dan oğluma kalmadı.Her sene bekletiyordum ve her sene çöpe gidiyordular.Çok zengiiiiiin devletimiz var ya her sene yeni kitap basıyor(israf,israf,israf).
    Oysa elin GAVURU öyle yapmıyor.Kitaplar okulda kalıyor her yıl bir sonraki çocuğa hibe ediliyor.
    Neyse uzun mevzu fazla baş ağrıtmayayım.Kolay gelsin,kocaman sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısın Nur. Metehan bir sene Kanada'da okumuştu ya, kitabını okuldan vermişlerdi, üzerinde öğretmeninin bile ismi yazıyormuş. Bizde , dediğin gibi ben iki çocuk arasında üç defa müfredat değiştiğinden boşa sakladım kitapları hep. Hayır en anlamadığım da imlâ klavuzu neden her sene yeniden basılır ve sürekli değişir. Yapacak başka iş yok, birileri sürekli kural mı değiştiriyor ?

      Sil
  8. En zor işi başardın bence Handan, çocukların odası tam bir işkence ne yazık ki :/
    Senin kitaplığındaki 80 günde devrialem aynı baskısıyla bana göz kırptı, bende de var. Hala saklıyorum. Oğlum okur demiştim okumadı, torunuma artık hahahahaaaa :) Nasıl bir ütopya bendeki de...

    O kutular, ah o kutular... Belki lazım olur diye bende bir sürü sakladım :))

    Veee test kitaplarımız bugün ulaştı, itina ile kaldıracağım bu akşam yerlerine. Çözerken de inşallah bol bol kulaklarını çınlatacağız. Ben iyi çınlatırım da Oytun için söz veremiyorum :P

    Öpüldün ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dili ağır geliyor bizimkilere, şimdi kitaplar iyice basitleşti galiba Şebo.

      Kutu saklama konusunda kendime sınır koymam gerekiyor :) Evde yer de yok zaten.

      Hahaha Oytun'dan ben de emin değilim :D

      Kocaman öpücükler benden de :)

      Sil
  9. Ah sorma o ev islerini. Bir yandan biriktirip bir yandan atiyoruz.

    YanıtlaSil
  10. Okurken ne kadar tanıdık geldi. Ben de atamıyorum, Burcu çok kızıyor. Üniversite kitaplarım duruyor. Burcu sınıf arkadaşım, bazı kitaplardan 2 tane var. Mert mühendis bile olsa, mühendislik farklı bir yapıya geçti biz hala eski kitapları saklıyoruz diye kızıyor. Neyse geçenlerde o kazandı da bir miktarı elendi. Mert'in oyuncak koleksiyonuna hiç birimiz kıyamıyoruz. Legolar başta olmak üzere servet yatıyor oda dolusu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben üniversite kitaplarımı verdim Mehmet, bir iki tane hocalarıma ait olanlar kaldı. Benim okulumun müfredatı tamamıyla değişmiş, saklamaya değmez.

      Oyuncaklar, hepsi duruyor, hepsi. Milyarder olucaz ilerde :D

      Sil