Alt Arka Açık

Mart 05, 2019

Tam yedi sene her sabah 7.45 vapuruna yetiştim. Hayatımın en güzel seneleriydi. Üniversite yıllarım. Kendimden başka hiçkimseden sorumlu olmadığım o özgür günler.

Yedi sene o vapurların her köşesini gördüm. Ama alt arka açık başka bir yer alır gönlümde.

Küpeşteye yaslanırsın. Ya da babaya kurulursun taht gibi. Motor sesinden başka bir şey duyamazken köpüklere bakarsın. Neyse ki şimdiki gibi fotoğraf çekeyim derdin yoktur, yirmi dakika sadece denizin ve İstanbul'un tadını çıkartırsın.


Dünya daha güzeldi o zamanlar. Ya da bizim güzel gözlerimiz görmüyordu çirkinlikleri.


Kötüye giden şeyleri de bilmiyorduk, ne varsa onun içine doğmuştuk çünkü.


Ah pır pır kanatlanmış kalbimiz, uçar gibi adımlarımızla biz kuşlar gibiydik. Özgür ve mutlu.


Denizin rengi her gün başka büyüleyiciydi, başımıza gelenler hep çok komikti, yaşamak heyecan dolu bir şeydi.


Uçup uçup uzak göklerde süzüleceğimiz günlerin hayalini kuruyorduk kıyıda dolaşırken. Bir kayaya konup kalakalacağımızı aklımızın ucuna getirmiyorduk.


Bu sabah, kendimi alt arka açıkta buldum. Deniz ve güneş tıpkı o günlerdeki gibiydi. Ve vapur tıpkı benim gibi eskiydi.

Baktım baktım baktım. Tarifi imkânsız duygular arasında zamanda yolculuk yaptım.

Benzer yazılarım

24 Yorum yap

  1. Ah ne de güzel anlatmışsın...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anlatabildiğim kadarıyla Hayalperest :)

      Sil
  2. Vapurları çocukluğumdan beri çok seviyorum :)
    Yazınızı keyifle okudum, emeğinize sağlık 🌸😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vapurlar İstanbul'un güzelleri Küçük Hanım :)

      Sil
  3. Çok hüzünlendirdin be Handan. Hele o ''Bir kayaya konup kalakalacağımızı aklımızın ucuna getirmiyorduk'' cümlen, çok oturdu içime
    Çenebaz

    YanıtlaSil
  4. Merhaba, sizin gibi kaliteli içerik üreten bir yazarı blog yazarlarının sosyal paylaşım ve buluşma noktasında görmek isteriz. Böylelikle içeriklerinizi diğer blog yazarlarına tanıtabilir ve diğer blog yazarlarıyla kolaylıkla iletişim kurabilirsiniz. Blogcular Club’da paylaşılan içerikler editör onayından geçtikten ve yazarın onayı alındıktan sonra dergimizde yayınlanacaktır. Dergide yer alacak makaleler banner kodlarını sitesinde yayınlayan bloglar arasından seçilecektir. İyi çalışmalar. https://www.blogcular.club/welcome

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, ben kendi halinde yazıp giden bir bloğum, pek katılmıyorum böyle oluşumlara. Hepinize sevgiler.

      Sil
  5. Eski günlere şöyle bir dokunulmuş sanki...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle gibi Ebemkuşağı , geçmişe pencere açıldı ben de oradan bakakaldım :)

      Sil
  6. Çok güzel anlatmışsın. Okuyunca bir "Ah, ah" dedim. 💝

    YanıtlaSil
  7. Ne güzel bir yolculuk olmuş ve de mavi 😍

    YanıtlaSil
  8. İstanbul günlerime götürdünüz beni. Vapur, simit, martı özgürlük demekti benim için. Çok güzel yazmışsınız, sevgiler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İzlerken insanın ruhu kanatlanıveriyor, değil mi Esra. Teşekkür ederim , benden de sevgiler :)

      Sil
  9. Kitaplık yorumlar var bayıldım, not aldım, ileride yazacağım hikayelerde izniniz olursa belki kullanmaktan keyif duyarım,

    - Kötüye giden şeyleri de bilmiyorduk, ne varsa onun içine doğmuştuk çünkü.
    - Bu sabah, kendimi alt arka açıkta buldum. Deniz ve güneş tıpkı o günlerdeki gibiydi. Ve vapur tıpkı benim gibi eskiydi.

    Ellerinize sağlık Handan hanım..
    Sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arada dükülüyor cümleler içimden. Teşekkür ederim :) Kullanabilirsiniz isterseniz.

      Sil
  10. Eline, beynine ve gözlerine sağlık Handan:)

    YanıtlaSil
  11. Şimdi halatla atlayıp geliyorum aşkımmmmm
    Any:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Önce çantandaki kartını kaybedip bulman da lâzım :D

      Sil
  12. Görsellerin uyumu ile çok güzel bir yazı ellerinize sağlık

    YanıtlaSil