İsyandayım

Ağustos 13, 2021


Ağırlaştıkça ağırlaştı ruhumuz. Başına iş gelmeyenler kendimizi o kadar suçlu hissediyoruz ki gülümsemeye bile hakkımız yok gibi geliyor. Yaşam akıp gidiyor. Her sabah bugün nereden vuracaklar acaba diye düşünmekteyiz. Plân yapamaz olduk başımıza ne geleceğimi bilmediğimizden. Evimizde sıkıntıdan patlamaya bile şükretmekteyiz.  Düşmemek için çabalamaktan bir adım ileri atmayı hayal bile edemiyoruz. Çaresizlik hissi sarıyor dört bir yanı. Biz gülümsemedikçe daha çok sarıyor. Biz suçlu hissettikçe daha çok sarıyor.

Bir tuhaf dönemlerden geçiyoruz. Ya da giriyoruz bir tuhaf zamanlara. Her şey geçsin de öyle rahatlayayım demekten vaz geçip her nefesin hakkını vermemiz gerekiyor sanki. Her şey geçmiyor hiç, hep yeni şeyleri beraberinde sürüklüyor. Yüzüm asılıkça daha da asılıyor. Sustukça daha da susuyorum. Ağladıkça enerjim akıp gidiyor.

Ben çok sıkıldım. Çok sıkıldım bütün bu herşeylerden.

Yapamayacaklarıma üzülmeyi bırakıp yapabileceklerime odaklanmayı seçiyorum. Vahlanmayı bırakıp silkinmeyi seçiyorum.  Ağlamayı bırakıp avaz avaz şarkı söylemeyi seçiyorum.

Ve bütün siz kötü insanlar, kan emiciler, gözü para hırsından dönmüşler işte tam buradayım. Bir mavi denize bir temiz havaya bir rüzgâra bir yeşile karşı geçip musmutlu olabiliyorum. Ne kadar düşsem de kalkabiliyorum zira sırtımda binlerce insanın ahı yok. Hiç biriniz beni yıkamazsınız. Bir yudum suyu içip yine haykırmaya başlayacağım :



 Acımadı kiiii acımadı kiiii.

Ve ben kazanacağım...

Towandaaaaa...

Benzer yazılarım

20 Yorum yap

  1. Çok güzel yazmışsın Handan insan o fotoğrafları görünce kendini suçlu hissediyor. Rabbim yardımcıları olsun. Her düzelse gene mutlu gelecek planları yaptığımız günlere dönsek inşaallah. Hülya

    YanıtlaSil
  2. Evet çok beğendim bu yazınızı ben de. Üç aydır depresyondayım, çıkamıyorum. Hiçbir şey yapasım gelmiyor. Kendi sorunlarıma mı üzüleyim, ülkenin, dünyanın sorunlarına mı? Bıktık artık. Ama değişmiyor hiçbir şey. Daha yenisi çıkıyor. Dediğiniz gibi, elimizden ne geliyorsa onu yapmalı sonra da içimiz rahat bir şekilde mutlu olmaya çabalamalıyız. Ama o da zor işte...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir de bayadır uğrayamadığımdı sitenize. Şimdi belki güzel bi şarkı çıkar diye resminize tıkladım, en sevdiğim filmlerden birine denk geldim, hihi <3

      Sil
  3. Büyük olaylarla ruhumuz yorulurken park yeri gibi küçük sorunlarda işin cilası oluyor galiba. İki videoyu da izledim. Bütün bir hafta cuma gününü bekleyip sonrada garajın önüne park eden bir araç yüzünden tüm planlarımı değiştirmek zorunda kaldım. Video ilham verdi aslında ama... İyisi mi ben bir şarkı daha bulup sinirimi dindireyim :))

    YanıtlaSil
  4. Selam uzun zamandır buralarda yoktum şimdi tekrar yeni bir blogla geri döndüm sizi takipteyim sizden ricam destek amaçlı bloguma bi göz atıp takip eder misiniz yani izler misiniz ''tıkla blogumu takip et'' yazan resme tıklayarak takip edersiniz çoğu kişi bulamıyor da ondan belirttim :D

    YanıtlaSil
  5. Handan öyle haklısın ki. Geçen gün danışanımla görüşmem vardı, kızcağız Türkiye’ye gelme anksiyetesi yaşıyor, bunca yıllık meslek hayatımda hiç böyle bir şeyle karşılaşmamıştım. Ona da söylediklerim bunlardı inan, hayat önümüze ne koyarsa koysun bizim görevimiz o malzemeden bizi insanca bir şeyler üretmek. Tamam canımız yanıyor ama bunu sürekli bir depresyona çevirip kendi hayatımızı tüketmek ve çevremizi de daha aşağı çekmek değil, aksine güzel şeyler de oluyor bu hayatta ve biz onları yaymak yükümlülüğündeyiz!
    Bunu yapmalıyız ki yaraları saracak enerjiyi ve umudu bulalım, güçlü kalalım..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle yapmalıyız gerçekten de Ceren, aksi halde insanlıktan çıkacağız.

      Sil
  6. Merhabalar.
    Dünyamız çok zor bir süreçten geçiyor. Bu zor sürecin müsebbibi biz insanlarız. Faturayı başka bir mahlukata ve tarafa kesmeye gerek yoktur. Sorunlar belli, çözümleri de belli. Ancak, tüm sorunları çıkaran ve çözüme yönelik girişimleri de baltalayan, yine insan denen güya eşref-i mahlukattır.
    Sorunlara sanki çare olacakmış gibi sürekli birbirimizi germeye de gerek yoktur. Ancak, yaşadığımız olumsuz olayların müsebbiplerine de gerekli mesaj ve uyarılarımızı da yapmak zorundayız. Sorunları elinle düzeltemiyorsan dilinle, dilinle de düzeltemiyorsan kalbinle buğz edeceksin. Çünkü, "haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır."

    Elbette ölenle ölünmüyor, yaşam devam ediyor. Her şeye rağmen, umudumuzu ve yaşama sevincimizi kaybetmeyeceğiz, iyi düşünüp, iyi şeyler yapmaya devam edeceğiz.

    Paylaşımınız için kaleminize, emeğiniz ve yüreğinize sağlık ve mutluluklar dilerim. Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çıkartmayanlar da onlar kadar kötüdür Recep Bey, haklısınız. Ama sanki şu bloglardan çıkarttığımız sesler kör kuyuya bağırmışız gibi olmaktan öte gitmiyor, biraz da yollara düşüp ses çıkartmak gerek. Buraya yazdığımız yazıları yine aynı fikirde olan bizler okuyup kafa sallıyoruz.

      Yorumunuz için teşekkür ederim. Görüşmek üzere.

      Sil
    2. Merhabalar.
      Cevab-i yorumunuzda çözümün tam odak noktasına değinmişsiniz. Kör kuyuya bağırmaktan öte gitmeyen sesleri yollara düşürmenin zamanı geldi de geçiyor. Herkes yollara düşecek ilk sesi bekliyor.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
    3. Herkesin ses olmayı öğrenmesi gerekiyor ama üzerimize ölü toprağı serpilmiş sanki...

      Sil
  7. "Her şey geçsin de öyle rahatlayayım demekten vaz geçip her nefesin hakkını vermemiz gerekiyor sanki" en doğrusu bu olacaktır... Çünkü öyle bir rahatlamanın söz olmayacağı günler, haftalar ve yıllar başladı.. Acımadığımız, değer vermediğimiz doğa karşı harekete geçti... Tüm dünya sanırım böyle olacak ve biz her nefesin hakkını vermek zorundayız...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım öyle yapmak zorundayız Sezgin ve bir taraftan da doğamızı korumak için birlik olup neler yağabileceğimizi bulmalıyız.

      Sil
  8. Geçmesini beklemekten vazgeçmemiz gerekiyor çünkü kolay kolay geçmeyecek. Umarım bugünlerimizi de aramayız. Mutlu olabildiğimiz kadar olalım. Bu, yapılabilecek en güzel şey çünkü mutlu insanlara bile tahammül edemiyorlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım aramayız Şule. Evet mutluluğa hiç tahammül edemiyorlar. Elbet bir gün güzellik kazanacak.

      Sil