Kitap Salı

Şubat 01, 2022

Kasımdan beri yazmayınca daha çok kitap birikmiş olacağını düşünmüştüm ama pek de okumamış mıyım neyim? 


Sevgili Tülin'in bana hediyesi Timbuktu bir köpeğin gözünden yazılmış : Kemik Bey. Sahibi sokaklarda dolaşan bir şair. Sağlık durumu kötüleştiğini fark edince can yoldaşını ve yazdığı şiirlerini hayatında kendisine değer veren tek kişiye götürmeye çalışıyor. 

Sanırım Paul Auster 'in en duygu yüklü kitaplarından birisi Timbuktu. Köpeğin gözünden son derece insancıl bir hikâye. Sokaklarda onlarla dolaşıp yaşadıkları her şeyi biz de yaşarken yüreğimize dokunuyor. 

Ele alır almaz bir çırpıda biten kitabı severek okudum.


🐕Brooklyn'e vardıklarında,  önlerinde yeni bir hayat değil de sanki ölüm sonrası bir hayat  iki ölüm arasında bir durak bulmuşlardı. 

🐕Nasıl yaptığın hiç önemli değil. Dünyayı bulduğundan daha iyi durumda bırakmak. İnsanın elinden gelecek en iyi şey budur.

🐕Büyük işler inatçılıktan doğar.

🐕Yürüyüşleri öteki köpeklerden farklı olurdu onların, kuyruklarını bacaklarının arasına kıstırır, dilenci adımlarıyla sürünürcesine ilerlerlerdi ; bir yerlerdeki randevularına gecikmişçesine bulvarlardan hızlı geçerlerdi, oysa aslında gittikleri bir yer olmazdı, yalnızca daireler çizerek dolaşır, amaçsızca oraya buraya giderlerdi. 

🐕Polly evini seviyordu ama Dick'i sevmiyordu. Bunu Polly'nin kendisi bilmiyordu ama Kemik Bey açık seçik anlamıştı, çok geçmeden bu gerçek kadının da kafasına dank edecekti.


Kayıp Tanrılar Ülkesi. Ahmet Ümit'in kitaplarını seviyorum. Okurken bir çok şey katıyorum kendime hem de polisiye maceraya kaptırıyorum. Bu kitabı da baştan sona soluksuz okudum. Ki ben mitolojiden hiç hoşlanmıyorum. Tuhaf bir şekilde mitolojik öyküler içimi karartıyor, Metehan meraklı olduğu için aldığımız bir çok mitoloji kitabını okumaya çalıştıktan sonra buna kesin kararımı verdim, hiç benlik değil. Ama bu kitapta mitoloji bilgim de arttı :) Bergama ve Zeus Sunağı ile de oldukça bilgi sahibi oldum. 


Hee, bir de işkembem her zamanki gibi çalıştı ve desteksiz atıp daha ilk gördüğüm anda katili bilmiş olduğumu kitabın sonunda öğrendim. Hah. Metehan Doğu Ekspresinde Cinayet filminin beşinci dakikasında daha cinayet işlenmeden katili bulmama kitabını kesin okumuştun da okuduğunu hatırlamıyordun demişti ama buna diyebileceği hiçbir şey yok :D


Konuya dönersek. Yine tarihi bilgi, yakın geçmiş genel kültürü, şehirlerin sokaklarında dolaşıyormuşçasına tasvirleri ile heyecanlı ve dolu dolu bir kitap olmuş. 


⚡️Saflık gerekiyordu bize, bedenin, kanın ve ruhun saflığı. Kendimize dönmeliydik, en masum halimize, en vahşi halimize, en güçlü halimize . Gereksiz merhametten, anlamsız vicdandan, yararı olmayan şefkatten kurtulmalıydık. İdealimizin keskin kılıcıyla kesip atmalıydık bize engel olan ne varsa. Ne başkasına acıyacak kadar kibirli, ne hataları bağışlayacak kadar şahsiyetsiz ne de acizlere yardım edecek kadar çaresiz olmaya hakkımız vardı. 


⚡️Hükmettiklerine sadece sevgi gösteren bir tanrı noksandır benim gözümde. Çünkü hayat, sevgiden çok daha büyüktür, çok daha derin, çok daha karmaşık.


⚡️Hâlâ hakikatı kavramaktan yoksun olan insan,  hayat denilen olağanüstü mucizeyle başa çıkamayınca, kendine bir koruyucu istiyor,  kaderini yazacak kudretli bir varlık, ona mutluluğu armağan edecek kutsal bir senarist.


⚡️Ey belleği zayıf aklı kıt,  ey ahlakı düşük insanlar, beni unuttuğunuz günden başlayacağım.


⚡️Çünkü insan denilen mahlûkun en önemli özelliklerinden biri unutmaktı. İyiliği de kötülüğü de,  acıyı da mutluluğu da,  korkuyu da sevinci de unuturlardı. O yüzden aynı hataları tekrarlarlardı. 


⚡️Belki de bütün şanlı titanlar, görkemli devler ve siz kudretli tanrılar,  yani bütün ölümsüz varlıklar,  insan denen o ölümlü varlığın hayalleriyiz.



 Dün bahsettiğim kitabım. Shinrin Yoku / Orman Banyosu İkigai'nin yazarlarının yeni kitabı. Bir kitap tutulunca suyunun suyunun çıkartılması gibi geliyor bana böyle peş peşe çıkanlar ama yaptığım alış verişlerin hediyesi olarak gelince okumadan edemedim tabi😊 

İnsanın ormanda yapacağı amaçsız ve zamansız,  ayaklarının onu götürdüğü yere etrafının tadını çıkartarak, kuş sesleri dinleyip ağaçların arasından süzülen huzmeleri izleyerek (komorebi, hâlâ  hatırladığım için pek gururluyum 🤗) dolaşmasının hem bedenine hem ruhuna olan faydalarını anlatıyordu. 

Kitabın en sevdiğim yanı siz ormana gidemiyorsanız orman size gelsin tadında olan evdeki düzenlemeleri anlatmasıydı.

Bunlar dışında bir de e kitap okumuştum,  Isaac Asimov'dan Şafağın Robotları. İnsanlık uzaya açılmış, dünyada kalanlar kapalı ortamlara kapanmışlar, dışarı çıkılmıyor. Dünyalı bir polis memuru daha önce galaksiler arası bir olayı çözmüş. Oradan tanıdığı bilim adamı kendi dünyasından olan bir olay için onu çağırıyor. Kahramanımız olayı çözerse uzaya çıkmak için dünyanın önünde bir yol çılacak çözemezse kendi kariyerini bitirecek. Bu arada olay da ilginç, insansı bir robot devrelerini kapatıp bir nevi ölmüş, kimşn yaptığı bulunmaya çalışılıyor. Yapmaya muktedir tek kişinin kendisi olduğunu söyleyen bilim adamı aynı zamanda yapmadığını da bildiriyor. Bir hatadan kaynaklanmıştır diyor. Acaba ne olmuş? 

Elime alır almaz bitirmişim :)


Şimdi bir kere daha göz gezdirdim okuma listeme. Işık Bahçeleri'nden de bahsetmemişim. Amin Maalouf'un bir kitabı. 

Mezopotamya'da Pers İmparatorluğu'nda ortaya çıkmış Mani dinini anlatan (3.yy)  kitap daha önce hiç duymadığım bir konu hakkında. Sayesinde Mani ve o dönem hakkında bir şeyler öğrendim.  Üstelik de ders  kitabı okur gibi değil keyifle okundu. 


🗝 Canın neyin resmini yapmak istiyorsa onu yap Mani. Beni Gönderen'in rakibi yoktur, her güzellik O'nun güzelliğini yansıtır.

🗝Saf olan ve olmayan besinlerden söz etmek boş inançtır; saf olan ve olmayan insanlardan söz etmek aptallıktır, her şeyde ve her birimizin içinde Aydınlık ve Karanlık vardır. 

🗝Doğru olan doğrudur, yanlış olan da yanlış. Sizin veya benim görüşlerimizin bir önemi yok.

🗝Duyumlar size güzelliği içinize sindirmeniz,  dokunmanız, koklamanız, tatmanız, işitmeniz, görmeniz için verilmiştir. Evet kardeşlerim, beş duyumunuz ışığı damıtır. Onlara güzel kokular, nağmeler, renkler sununuz.

🗝 Bazen kendi kendime, Tanrı'nın görüntüsünü bozmak amacıyla dinleri esinleyenin Şeytan olup olmadığını düşünüyorum.

🗝Gün gelir, insan kendini bir mesajın temsilcisi sanırken,  mezarcısından başka bir şey olmaz.

🗝 Tanrı'nın buyruğu her ulus için farklı olabilir mi?  Aslında tanrısal irade hakkında hiçbir şey bilmiyoruz, Tanrı'yı bilmiyoruz, ne adını, ne görüntüsünü, ne vasıflarını. İnsanlar Tanrı'ya çeşitli adlar takmış, hepsi doğru, hepsi yanlış. Bir adı olsa bile bizim sözcüklerimizle yazılamaz, söylenemez.

🗝Bütün dinlere saygım var, herkese göre suçum bu. 

🗝 Övgü almak için yoksunluğa katlanan, hiçbir övgü hak etmez.


İşte böyle, iki ayda beş kitap okumuşum topu topu, neyse napalım, buna da şükür :)

Şu anda Değiştirilmiş Karbon'u okuyorum ama dizisi daha mı keyifliydi ne :) Bitince söylerim. 

Hepinize iyi okumalar.

Benzer yazılarım

6 Yorum yap

  1. Kayıp Tanrılar Ülkesini çok merak ediyordum ama Timbuktu da ilgimi çekti. Değiştirilmiş Karbon'u okurken ruhum bayılmıştı ama devam kitabı Düşmüş Melekler çok akıcıydı nedense. :D Bu sebeple serinin son kitabına da bir şans vericem sanırım. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değiştirilmiş Karbon'u okuyorum ama dizisinden sonra pek de cazip gelmedi, dizisi daha keyifliydi.

      Sil
  2. İlk iki kitabı ben de okumak istiyorum. Ahmet Ümit elimde olduğu için önce onu okurum. En sevdiğim yazarlardan biridir, kitabını okumayalı uzun zaman oldu. Bu sene bir kitabını okuyayım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok seviyorum Ahmet Ümit kitaplarını :)

      Sil
  3. kitaplar hayatlarımın iyi kileri..Az okumuşum dediğin buysa Handancım...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İki buçuk ay geçince gözüme az göründü B :)

      Sil