Tam Boş Bir Günüm Oluyor Bana Bi Depresyon Çöküveriyo, Ne Bu Beee

Şubat 14, 2022

Yoğun bir hafta geçirdim. 

Pazartesi dişçi randevusu vardı. Hava çok güzeldi,  Kürşad bizi muayenehaneye bıraktı, dönüşte yürüyüp vapura bindik annemle.


Salı günü gök delinmişti. Bütün gün yağmur yağdı.


Çarşamba yine dişçiye gittik. Ama gitmeden Can'ın devre arkadaşı gelmişti Eskişehir'den o kahvaltıya geldi. Bu arada sitede bir ev boşalıyormuş, ona bakmaya gittik. Bizim evin aynı modeli, yönü bile aynı. Yalnız balkonlar camlı. Iyk. Hayatım onları silerek geçer. Bir de kirası giriş katı için çok yüksek geldi.


Perşembe günü Can'ın yeğeni gelecekti. Tüm gün mutfakta ona yaparım dediğim acı tatlı soslu tavukla uğraşarak geçti. Akşam yemekten sonra annemin tansiyonu oynamış ona gittim. Biraz düzelene kadar oturdum.


Cuma sabahı annem yine kötüleşince acile gittik. Tansiyonu düşmüş. Saatlerce bir serumun bitmesini bekledik. Kan tahlilinin sonucunu beklemeden çıkartın bizi diyerek evimize döndük. 

Bu arada ben apar topar evden çıkınca kahvaltıyı oğluşlarım hazırladı. Bilgiç zaten ekmek almaya giderken benden önce koşturup anneannesine bakmış. Sonra abisini kaldırmış kahvaltıyı hazırlamışlar. 

O arada Can Kanada'ya uçtu. Yıllar sonra nihayet geniş gövdeye geçti, uzun uçuşları başladı. 

Akşama Bilgiç'in arkadaşı gelecekti,  (Geçen seneden beri yaptıkları oyunu artık daha oyalanmadan çıkartmak istiyorlar.) Metos evi süpürmüş, bulaşıkları halletmiş, makinaya attığım çamaşırları asmış. Evi o toparladı. Akşam yemeği dışarıdan sipariş ettik.


Cumartesi sabahı annemin tahlil sonuçları için tekrar hastaneye gittik. Sonuçlar iyiymiş, doktor ilaç vermek yerine ilacını kesince musmutlu annemle eve yürüyerek döndük :)


Öğleyin oyun ekibinin diğer üyesi de geldi. Bende hiç enerji yok. Sürüklenircesine mutfağa girdim. Öğlene pizza, akşama nachos pişirdim. Gece on ikiye doğru gitti Oğuz. O saatlerde Metehan da ertesi sabah tatile gideceği için hazırlanıyordu. En sonunda bire doğru yattık sabah dört buçukta kalktım. Ona kahvaltı hazırladım. Beş buçukta yola çıktı.


Pazar sabahı pazara gitmek için erken kalkamadım haliyle. Bir kere kalkıp yatınca insan ayılamıyor. Kahvaltıdan önce cuma günü yapamadığımız pilatesi yaptık. Bir kaç parça gömlek vardı onları ütüledim.

Öğleden sonra Kürşad gidiyormuş pazara, pazarcılara whatsapp tan siparişi verip,  gidip hazırlanmış çantaları kapıp döndük. 

Evde yine üç genç vardı. Akşam yemeğine çorba, pırasa, fırında brüksel lahanası, yine fırında patates ve kereviz kızartması hazırladım. Yanında da tavukburger yaptım. Yemekten sonra artık koltuktan kalkmadım. Mutfağa da girmedim. Pilim bitmiş. 

Akşam gençler evlerine gittiler.  Bilgiç'le baş başa kaldık.


Bu sabah spor vardı ama kalkar kalkmaz telefonuma baktım, kalkamadılarsa uykumu açmadan yatmaya devam edeyim dedim. Gerçekten de iptal oldu. Yatağa döndüm. Gerçi yine de uyuyamadım pek. 

Yürüyüşe çıktım. Biraz açıldım. Dönüşte bol kalorili bir kahvaltı yaptım. Hiçbir işe el sürmeden oturdum. Ama oturdukça sıkıntı bastı. Tuhaf bir ruh hali. Olduğun ortamdan mutsuzsun ama kılını kıpırdatıp başka bir şey yapasın, bir yere gidesin falan da yok. Kitabıma el sürmedim, yapboz kutudan çıktı duruyor öyle. Tam depresif.


Öğleyin biraz uyumuşum koltukta. Kasabın gelmesi ile uyandım. Başım da ağrımış o ara. Zorla kalkıp gelenleri buzluğa attım. Biraz mutfağı toplayayım bari derken Can geldi. Kanada'ya kot pantolon götürmüş. -18 derecede sokakta yürürken eğilip bakıyormuş pantolonu giymeyi unuttum da iç çamaşırıyla mı dolaşıyorum diye :D

Sabah yapamadığımız sporu akşam yaptık. Yemek yedik. Can yanımda uyukluyor, ben de kayakla akrobatik atlama yapanları izleyerek bunu yazıyorum. Zira burası benim dönüp neler olmuş diye baktığım günlüğüm,  bunca şeyi yazmasam olmazdı.

Yarın bol yemek pişireceğim. Kuzenimin oğluşu korona olmuş. Eşi de yokmuş. Ona yemek götüreceğim. 

Çarşamba dişçi ile randevu var yine.

Perşembe akşamı Metos dönecek. Can gidecek :D

Sonraki hafta yıllık izni başlayacak. İznin başı ile oğlanların tatillerinin sonu arasına bir minik tatil ayarlayabilirsek çok sevineceğim. Öyle ihtiyacım var ki...

Benzer yazılarım

22 Yorum yap

  1. Dişçiye gitmek baslı basına bir depresyon ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dişçiye gitmekten mutlu olduğumu söylersem durumumun vehameti ortaya çıkar sanırım Ahmet :)

      Sil
  2. Tam olarak hayat gailesi diyorlardı galiba. Türlü türlü işler.
    Hazirandan beri ben de diş hekimindeyim. Tam bitti derken sürpriz bir kanal tedavisi daha çıktı başıma. Ooof...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Diş işleri hiç bitmiyor Zeugma. Bana da kaplaman değişecek dedi ama şimdi hiç onunla uğraşamayacağım dursun biraz daha diyerek öteledim :/
      Geçmiş olsun sana da. Geçti geçti.

      Sil
  3. Eşimin dişi bitti sonunda git gel sinir olmuştu. Anneye çok sevindim Allah şifalar versin ilaç kullanmadan tansiyonu hallolmuş inşallah öyle gider. Baya yoğun günler geçirmişsin biraz tatili hak ediyorsun bence de. Hülya

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eşine de geçmiş olsun Hülya.
      Evet anneme mutlu olduk, şimdi tansiyon takibindeyiz bakalım.
      Beynimin tatile çıkması gerekiyor, çok yoruldum herkesin işlerini düşünmekten.

      Sil
  4. Gazanız mübarek olsun. Hastalara bol şifalar, şöyle güzel tatilli gezmeli yazı yazarsanız bizde gidip gelmiş kadar oluruz. Kreşe başladık malum tatiller yasak bebemiz alışana kadar. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilmiyorum tatil işi nasıl olacak, kafamda o kadar çok iş var ki tatil planı yapacak halim kalmadı :l

      Sil
  5. okurken yoruldum yeminlen ne çok yemek yapmışsın Handan cım eline sağlık annene çok sevindim gelmiş geçmişler olsun kucak dolusu sevgiler

    YanıtlaSil
  6. Bana işteyken o salak depresyon çöküyor evdeyken bir mutluluk abidesi haline geliyorum saatlerce oturup telefon bile çalmaması işlerimin aşırı yavaşlaması yavaş yavaş öldürecek sanırım beni neyse iyi yanından bakacak olursak blog a daha çok zaman ayırır oldum oyalanmak için....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben hep evde olunca evden bıktım ama bir şekilde dışarı çıkıp bir şey yapasım da gelmiyor tam depresif hallere girdim :l

      Sil
  7. Öncelikle annenin iyileşmesine çok sevindim, nice sağlıklı yıllara
    -18 derecede yürümeyi hayal bile edemiyorum:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Evde Yazar. Evet -15 ve ince bir kot pantolonla pek acı verici deneyim olmuş :D

      Sil
  8. Geçmiş olsun anneciğine. Bende de depresyon değil ama bahar yorgunluğu gibi bir şey başladı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Derya. Daha bunun bir de bahar yorgunluğu zamanı gelecek di mi, yandıkkk :D Dolunay çarpıyor, bahar çarpıyor, pandemi çarpıyor, yine iyi ayaktayız valla.

      Sil
  9. Yeni okudum çünkü ben de perişanları oynuyorum iki haftadır :( bugün artık beyaz bayrağı çekip eşime “oğlan elimde kalacak eve erken gel” yazdım, o saatten beri blog okuyup yorum yazıyorum bir de küveti doldurup kulaklığımı takıp yarın yokmuşcasına yattım. Fakat yazında o metosu kucaklamak geldi içimden, temizlik ve mutfak mı?!? Allahımmmm büyüdüler be Handan, tünelin ucundaki ışık oldu bu satır resmen!!!! 🧿

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne iyi yapmışsın Ceren, ben bu aralar o yarın yokmuşçaaına moduna geçemiyorum, çok hasta ediyor bu haller beni.
      Oğluşlarım beni de mutlu ettiler. Çok şükür.

      Sil
  10. İş başa düşünce oğlanlar her şeyi hallediyor demek. Bu da bir şeydir :-)

    YanıtlaSil
  11. şu oğlandan bizimkine de bulaşsa mı acep, büyüdükçe bir başka oldu bizimki de :( Anney geçmiş olsun, sana da kolay gelsin, ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah bulaşsaydı keşke, büyükten küçüğe bile bulaşmadı ne yazık ki :D
      Teşekkür ederim :)

      Sil