Sınava Hazırlık Maceraları 1

Ağustos 19, 2020

Bu öğretim yılı çok uzun geçecek.

 Dün sabah benimle aynı anda fırlamış yataktan oğluş. Bir gün öncenin travmasıyla kaldırmadım onu zannetmiş :D

Sabah gerilmeden, sinirlenmeden,  keyifle yolcu ettim onu.

Okul çıkışı telefon etti. Dönüş yolunda yürürken %90 bana söylemesi gereken acil bir şeyi vardır :)

Efendim sınavı kötü geçmiş ( eh aylardır hiç bir dersle alâkası yok iyi geçmesini beklemiyorduk zaten) ,  o üniversiteye girmek istiyor muymuş bilmiyormuş (ailemizin mandra filozofu olur arkadaş),  yapamayacakmış böyle (oğlum dün bir bugün iki, bi akşam önce 15 dakika iki test çözdün de mi yoruldun?) ,  kendi istediği konularda gelişmek istiyomuş ( valla koca yaz tatili bezgin Bekir şeklinde yatarken gelişmiş mi ki acaba?) . Tabi beş dakika sonrasında birbirimize sinirlendik, oğlum eve gel de konuşalım, bu yolda telefonla konuşulacak konu mu dedim. Sesimin tonunu beğenmedi (ne tuhaf kendisini anında böğürmeye başladığı ve bizi hep terslediği halde ses tonumuza alıngan olması :/) kapattık telefonu. 

Geldi, yemek yedi. 

Geçti karşımıza. Allah'a şükür saat henüz beş olmamıştı, zira biz bu konuşmaları genelde gecenin on ikisine doğru bende hal derman kalmamışken yaparız. 

Ne yapacağını bilmiyormuş, okumak istediğini zannetmiyormuş, yapmak istediği şeylere (ki ne olduğunu bilmiyor sanırım henüz) odaklanacak zamanı kalmıyormuş. 

Oğlum dedim,  liseyi bitirmeyi düşünüyorsun herhalde. Evet, onu bitiririm dedi. Eh, hazır bitirirken verilen ödevleri yapıp dersleri dinle. Senden daha fazlasını beklemiyoruz zaten. Sene sonunda üniversite sınavına gir. Sınavdan sonra kazandığın okulu dondururuz bir sene, istediğini yaparsın. Sene sonunda baktın para kazanıyorsun, halinden memnunsun okumazsın okulu. Baktın odaklanıp bir şey yapamıyorsun (en büyük derdi bu) okula devam edersin. Ki sen sosyal bir insansın, insanlarla birlikte olmayı seviyorsun. Zaten sevdiğin konuda okul kazandığında o dersler senin kendini geliştirmek istediğin dersler olacak.

Bol göz yaşılı konuşmamıza devam ettik.

Anneliğim  ne derece iyidir, güzeldir bilmiyorum ama verebileceğim daha iyi ne gibi bir cevap olabilirdi?  Zaten oku diye başıda boza pişirmiyorum ki. İstersen okulu bırak kaç kere demişimdir. Ama tabi o halde çalışman gerekiyor diye eklediğimden o da kendisini komi falan gibi düşünüp onu da istemiyormuş. 

Sorun bence bizimkinin hiçbir şey yapmak istememesinde. Ama ona göre bu tembellik değil onun dikkat dağınıklığı ve OKB sinin suçu . Olabilir, ben yaşamadım, bilemem. Ve fakat bana hiçbir şey yapamıyorum ağlamasıyla gelince inanamıyorum. Daha geçen sene 20 kilo verdin sen dedik. 20 kilo. Çılgın abur cubur temposundan tık diye sağlıklı yaşama geçtin. Lütfen başardığın irade gerektiren bu şeyi göz ardı etme. 

Neyse biz bir sürü şey dedik, o negatif haline devam etti. Ne desek bi kusur buldu. O zaman ne yapalım dediğimiz de "Bilmiyorum kii" diye söylendi.

Yine kısır dönen bir yere varamadığımız bir konuşma sonrasında mutfaktaki işlerime gittim. 

Bu arada o da kendi plânına göre ödev yapma zamanına gelmişti. Odasına girdim yatıyor. Oğlum ödevini yapmayacak mısın? (Allah sizi inandırsın toplamda on dakika sürecek iki test) Bilimum anlaşılmaz mırıltı aldım cevap olarak.

Evden çıkıp kulağıma müzik takarak yürüsem yürüsem sakinleşir miyim acaba dedim. Hoş bacağım sakat hâlâ,  yürüyemiyorum doğru düzgün.

Bir yandan fırın tepsisi sürtüp bir yandan daralmış çığlık çığlığa kaçmak istiyorum.

Düğüm çözen yapım devreye girdi o an.

Gittim yanına. Kalk hadi ödevini yapmaya diyerek dürtmeye başladım.  Tabi sevimli halimle. Kıpırtısız on dakika daha yattı. Ben havadan sudan konuştum, gameboyuyla tetrise başladım. Dürtmeye devam ettim. Bir mucize oldu, uyandı. Bana lâf yetiştirdi. Zorla gidip çantasını aldı. Ben tetris oynarken o teste başladı. Bak dedim, sana oyun oynuyormuş hissi vermek için oynuyorum, müziği ile ders yaptığını unutacaksın. Bak daha sallanırsan soru çözerken rekorunu kıracağım ha, haberin olsun. Falan derken testler bitti.

Gün iki. 

Aynı hareket iki kere işlemez bizde. Bu akşama başka bir metod bulmam gerekecek.

Çok sakin olmam gerekecek.

Ah, ah. Lise sınavında test çözsün diye kırk takla atarken yaptıklarımı beş sene sonra tekrar yapmak zorunda kalacağımı düşünmemiştim. O zamanlar her teste çekiliş yapıyorduk, hediye veriyordum falan. Şimdi işlemez onlar diyor. Hah. Bence paketlerin içindekini yine merak eder o.

Şu çocuklar okullarını bitirsin, emekli olacak Can. Beş sene koymuştuk önümüze, umarım beş sene sonra ikisi de ayakları üzerinde duran insanlar olurlar.

Vallahi ne iş yaparsa yapsın, umrumda değil. Hayatım boyunca da olmadı. Yeter ki mutlu olsunlar.

Benzer yazılarım

21 Yorum yap

  1. Allah kolaylık versin :)
    okulları açıldı mı peki? Bir fiil okula gidiyor anladığım kadarıyla. 21 Eylül de açılmıyor muydu gerçi ben de gündemi kaçırmış olabilirim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okul değil de yaz kursu açıldı 12. Sınıflara.

      Sil
  2. hadi hadi beş sene sabır sabııır :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Babam oyuncak yapardı bize. Kürşad'la ben de başında izlerdik. Kürşad beklemekten sıkılınca "Sabır bitti baba" derdi. Babam oyuncağı yarım haliyle ona verip biraz oynamasını sağlardı :) Şimdi ben de sabır bitti modundayım amaaaa :D

      Sil
  3. Ya senin anneliğinin ben hayranıyım.. Bana bile yardımı oluyor vallahi.. Fakat ben bu oğlanı kendime benzetiyorum biraz; öyleyse bu çocuk kaygıdan ilk adımı atamıyordur vr o işk adımı bir atınca da (sevdiği bir alansa geçerli bu tabii) bir açışır tutamazsın. Sevmediği alansa hemen ilgisi dağılır hop başka alan (bu sayede de herkesle konuşacak bir konusu olur ama ilerde, mini profösör olur yani cep profu hihi). Yolu açık olsun. Ona diycem ki annen 1 numara. Kıymetini bil ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her konudan biraz Ceren. Yaptığı şeyden çok ortam etkiliyor onu. Japonca dedi gönderdim kursuna, resim yapmaya merak saldı gönderdim, gitar kursuna taşıdım küçükken. Şimdi sitizatzır şeysi var. Aslında bilgisayar mühendisliğine gitse tam kendi ortamını bulacak ama bakalım. Yok valla körlemesine annelik yapıyorum, kaçacak deliğim olmadığı için yapıyorum. Yoksa seni doğurcağımaaaaa moduna geçmekteyim :D Krizlerin dışında mutlu çocuk aslında ama mutlu olduğunu da kabul etmiyo :}

      Sil
  4. Erkek kardeşimle aramızda 12 yaş var. Ilk ergen cocuk anası tecrübem onunlaydı. Liseyi bizim yanımızda okudu, Arya bebekti o zaman. Yani biri bebek biri ergen iki cocuklu bir aileydik. Geriye dönüp bakinca nasil olup da aklımın hepsini degil de sadece bir kısmını yitirerek o süreci atlattığımı hâlâ bilmiyorum. Ben de "ablam bir iş sahibi ol da ne olursan ol, yeter ki kendi ayaklarının üzerinde dur ve mutlu ol" diyordum ama kendime hakim olamayip agzima geleni saydığım zamanlarda oluyordu tabi :))) seni gıptayla izliyorum Handan ablacım ❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O sayma halleri olmadan olmuyo zaten Manxcat, insanız sonuçta, gırtlağına sarılmadığıma şükretsin :D

      Sil
  5. Su akacak ve yolunu bulacak. Nasıl ki bizler öyle ya da böyle kendi yolumuzu çizdik, onlar da çizecekler. Kolaylıklar diliyorum:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne biliim Sezer ya, biz daha kolay bulduyduk yolumuzu sanki. Bu çocuğum kendini sağa sola çarpmaktan helak oldu.

      Sil
  6. Allah kolaylık versin. sınav senesi berbattır bi de çalışma isteği yoksa daha kötü geçer. bir yandan vicdan azabı duyar bir yandan çalışmak istemez insan. İnşallah mutlu olacağı bir işi olur :) bence anneliğiniz iyi yaptıklarınız da iyi endişelenmeyin =) zaman geçip gidiyor çabucak o da elbet yapmak istediği şeyi bulur

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bulacak elbet bir ara diye umud ediyorum, bakalım :) Teşekkür ederim :)

      Sil
  7. Handancım ortalık zaten berbat çocuklarda haliyle etkileniyor. Hiç bir şey olmaz merak etme yeterki sağlığı yerinde olsun eninde sonunda bir işi olacak kendi düzenini kuracak. Sen içini ferah tut hepimiz yaşadık bunları geçiyor ha bazısı zor oluyor ama sağlığı yerinde olsun mutlu olsun yeter biz anneler için. Hülya

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaten en bunaldığım anlarda sağlığı yerinde, derdin bu olsun Handan diye kendimi teselli ediyorum Hülya.

      Sil
  8. Bu tatlı anne, bu sorunun da altından mutlaka kalkar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bakalım, göreceğiz hep beraber Evde Yazar :)

      Sil
  9. Bunları okudukça acaba ben napacam diyorum kendime.
    Neredeyse hergün, gördüğüm anneliğe dair bir yazıda, kendimi sorgular buluyorum. Yaptığım bazı şeylerin ne yanlış olduğunu okuyorum.
    Başarırız de mi bu işi...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bol sabır ve duayla başaracağız elbet :)

      Sil
  10. Ahahahahah :)
    Ben başka anneler gibi değilim sanırım. Yani senin yazdıklarını okurken "iki kere" aynı şeyi hissetmiş gibi olduğumdan içim sıkıldı. Yani o çaresizlik duygusunu biliyorum. Bize de böyle krizler vuruyor. Okumak istemiyorum boyutunda değil ama öflenmeler, pöflenmeler, batsın bu dünya tripleri hiç bitmiyor. Gaz vermekten, ortam hazırlamaktan, ortam yumuşatmaktan tükendim. Öfff dedim geçen gün. Ne olacaksa olsun ya, benim de bir tane hayatım var.
    Biz böyle değildik bence. Allah sağlık versin gerisi bahane biliyorum da. Birazcık da bize acısalar. :)
    Sabır, sabır, bol sabır dileklerimle tatlı anneliğinden öperim seni.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiiiç umurlarında bile değiliz Özlem, kendilerine acımakla meşguller gün yiemi dört saat :/

      Sil
  11. Allah kolaylık versin Handan. Ben okurken yoruldum. Kendimi düşündüm de ne severdim ders çalışmayı. Hatta annem hâlâ anlatır, ben kızıma bir kere bile ders çalış demedim diye. Sanırım insanın içinde olacak yoksa dışarıdan ittirmeyle bir yere kadar gidiyor.

    YanıtlaSil