Okunacak kitaplarımı dizdim karşıma. Sanırım yeni bir şenliğe katılmak yerine bunları bitirsem iyi olacak. Özellikle şu Ustam ve Ben kaç senedir bekliyor, ilk ondan başlayayım. Bunlar bitmeden yeni kitap almayı yasakladım kendime :)

Ama Nilgün'ün bloğunda bahar okuma şenliğinin kategorileri açıklandı isteyenler bakabilir. (Tıkla)

Festivale üç gün ara verdim. Çok ilginç, filmlere giderken daha çok iş hallediyordum sanki,  böyle boşken yayılıyorum evde.

Ütü yapmam gerek. Bu cümleyi sanırım her gün kuruyorum.

Geriye izleyeceğim dört film kaldı. Yarından itibaren maratona devam :)

Dün akşam internetten market alışverişi yaptım, bugün onun gelmesini bekleyeceğim. Evde çok eksik olunca baktım taşıyamayacağım modern hayatın nimetlerinden faydalanayım diye düşündüm :)

Rejim yapmaya çalışıyorum güya, bu sabah tartının fotoğrafını çektim bakalım gelecek haftaya kadar bir farklılık olacak mı. Olsun lütfen yaaa. Yaza kadar biraz toparlasam kendimi. Ramazanda da dağıtmasam bi zahmet, günler uzun diye gece sahura kadar oturup hababam yiyorum. O sırada sorun olmuyor da ramazandan sonra bünye dağılıyor.


Evde de festival filmi izledim. Kuleli Ev. Siyah beyaz tablo gibiydi, hüzünlü bir tablo. İkinci Dünya Savaşı zamanları Rusya'da tren yolculuğunda hasta annesi iyice kötüleşen sekiz yaşındaki bir çocuğun başın gelenler.  Savaşın katılaştırdığı insanlar, zor hayat şartları, başkalarına karşı umursamazlık. (Bakınız)


Gördüğünüz gibi aradaki boş günlerde festival havamdan kopmadım.

Şimdi gidip kahvaltımı yapayım. Günün en önemli öğünü malum :)

Hepinize günaydın :)