Marka Mimiyle Başlayıp Fotoğraf Tab Ederek Nasıl Bitirdim Hiç Sormayın :)
Nisan 14, 2017Eski yayınlarımda kozmetik ile ilgili şunu yazmışım, moda konusundaki olmazsa olmazlarım da şurada :) (Eheheh yılların birikimi olunca hakkında yumurtlamadığım konu kalmamış bak :)
Yeni bir şeyler yazmak adına ben de başka markalar bulayım dedim.
Reklâmlarrr :)
Ben küçükkene milyon marka spor ayakkabı yoktu ortalıklarda, Almanya'ya gidenlerde falan Adidas olurdu. Bizim iki seçeneğimiz vardı Esem Spor bir de Panter Spor. Ben Esem severdim Kürşad'ın panterleri vardı :) Şimdi giysek rahat eder miyiz bilemiyorum tabi :)
Grundig aynı zamanda teyp de demektir benim için. Bantlılarından.
Bizimkinin aynısından bulamadım ama fikir vermesi açısından şu fotoğrafı koyayım. Bu teyp bebekliğimin seslerini kaydetmiş. O kısım tabii ki hatıralarımda yok, hatıralarımda olan babamın saatlerce onun başında havya ve lehimle tamirat yapması, bazen birlikte bakmamız, sonra bantı özenle takıp ucunu diğer taraftaki boş olanına geçirerek eski kayıtları dinlememiz, kâh bizim seslerimiz kâh babamın udunun sesinin odaya yayılması.
Ve son olarak Praktica marka fotoğraf makinası. İlk fotoğraflarımı çektiğim bu güzellik ne yazık ki Kürşad ve Can'la gittiğimiz bir tatilde Alanya'da arabamızdan çalınan çantanın içindeydi. Babacığım ağzını açıp da tek bir şey bile dememişti. Oysa ne değerliydi. Alanya'ya sırf bu yüzden küsüm ben o yıldan sonra hiç gitmedim. (Zaten ilk gidişimdi :)
Aldığımız filmler işte şu şekilde takardık içine. Eskaza o bölme bir daha açılırsa yanardı tüm çektiklerimiz. Film bitince üst solda gördüğünüz yuvarlak düğmenin içindeki kol açılıp sararak film yeniden kutusuna konulur ondan sonra çıkartılıp fotoğrafçıya götürülürdü. 36 poz. Ne çıkacağını merakla beklerdik sonra :)
Siyah beyaz fotoğrafları babam kendisi de tab ederdi. Odanın bütün pencereleri battaniyelerle kapatılıp karanlık oda yapılır. Film banyo edilir. (O işlemden sonra artık ışıkta yanmaz) Özel ilaçlarıyla iki kapta iki ayrı su hazırlanır.. Agradizöre takılan filmin beyaz fotoğraf kâğıdına yansıtılıp belli bir süre bekletilmesinin ardından sihir başlar. Beyaz kâğıt suya sokulur ve üzerinden resim belirir..
İşte böyle.
Ekstra nostaljik marka mimim burada sona erdi. Çıkarken kapıyı sessizce çekiniz ki eskiler rahatsız olmasın :)
26 Yorum
Aaaa o fotoğraf makinesinden biz de de var :) Dedemin hemde iki farklı model bir gün bende fotoğrafını çekip paylaşayım
YanıtlaSilNe güzel Nesrin, paylaş fotoğrafını, bekliyorum :)
SilSen de güzel bir nostaljik mim yapmışsın:)
YanıtlaSilYaş ilerledikçe nostaljim artıyor sanırım Derya :) Teşekkürler :)
SilEski fotoğraf makinaları varken heyecanla beklerdik ne çıkacağını. Şimdi bütün fotolar harici belleklerin içinde unutulmaya bırakılıyor :(
YanıtlaSilBen senede bir kere toplu olarak bastırıp albüme yerleştiriyorum Burcu :)
Sil:)) GÜlümseyerek okudum, varol :)
YanıtlaSilTeşekkürler Esen :)
SilEskiye dair her şey beni duygusallaştırmaya başladı.Niye böyle oluyor anlamıyorum, öyle şahanee bir çocukluk geçirmedim. Hatta "Büyümeye özenme çocuk" şiirini hiç de anlamazdım zaten. Ama ne oluyorsa artık, eski fotoğraflar, çocukluğumun geçtiği mahalle, eski okullar yüreğimi burkuyor. Geçende "Susam Sokağı"nın jenerik müziğini duyduğumda bir acayip oldum.
YanıtlaSilNeyse, çok keyifli bir yazı olmuş.
Filmi takamayıp, binbir özenle çekilen fotoğrafların hiç olduğu günlerim geldi aklıma. Ay ne hayalkırıklığı olurdu onlar ayol :)
Hem de ne hayal kırıklığı De Kubad. Yalnız benim en büyük hayal kırıklığım Bilgehan'ın doğumunda film var diye bir ton poz çekip makinada film olmadığını görmem olmuştu. Sanırım hayatım boyunca yaptığım salaklıklar nambır van 😌
SilTelevizyonun aynısı bizde de vardı bir zamanlar:)Bir an hatıralarımıza gittim şu an...
YanıtlaSilDüğmesinden netleşsin diye ayarlardık Ebemkuşağı. Ses açıp kısmak için kalkıp yanına gitmek gerekirdi. Sekiz kanalı vardı. Neyse bizde zaren bir kanal olduğundan sorun değildi :)
SilVay be mirimmmm... Nasıl da özetlemişsin markalarımızı ♥
YanıtlaSilEsem ayakkabı giymeyene bizımla değilsin derdik aahahahaa :))
Bizim makina nasıl yapıyorsa 36 liyi ikiye bölüp 72 poz çıkartıyordu ve annem için tadına doyulmaz bir lüksdü. Makaradan tasarruf yapıyor ya :))) Fotoğrafçıda bir çırpıda 72 fotoya para ödediğini hesap etmiyor ahahahaaaa :))
Yğenime vermiş bizim makinayı, fotoğrafçı olduğu için kıymet bilir diye... Aneymmm ne söylendim ahahaaaa :) Gittim eskiciden bulup aldım bi dene. yı 72 yaparmı bilmem, film takıp hiç çekmedim :) Hakikaten ben deneyeyim onu bir.
Öpüldün ♥
Sade makaradan değil banyo parası da yarı yarıya düşüyor Şebo,lütfen yani :) Denesene ben de merak ettim :)
SilHandaaaaaan
YanıtlaSilBaşlığı okurken güldüm, gülerken de kulaküstü kulaklığımı dudağıma çarptım. Sızlıyor, vicdansız.
Hay Allah, geçti geçti Burcu.
SilDikkat gülmek tehlikesi vardır işareti koyayım bir kenara ben :D
Bu tip fotoğraf makinelerini ailece biz de kullandık. Bizimki Kodaktı. Sayfadan tıklayarak diğer sayfaya da ulaştım. Bepanthol çok iyidir.
YanıtlaSilKodak'ın artık olmaması o kadar üzücü geliyor ki.
SilEvet o kremlerin yerini tutacak bir şey yok bence de :)
fotoğraf makinesinden bizde de vardı..tv de grundig miydi bilmem ama böyle çık çık diye düğmeliydi bizim de.. yaşlanıyoruz galiba handan :P
YanıtlaSilYok yok, teknoloji çok hızlı ilerliyor da ondan Tuba, ne yaşlanması :)
SilNe heyecanla beklerdim o filmlerin tab edilmesini... Hey gidi hey:) Kaleminize sağlık... Sevgiler...
YanıtlaSilBen de heyecanla beklerdim Persephone :)
SilSana bişey diyeyim mi çarşamba günü eskici pazarında çok sayıda böyle eski fotoğraf makineleri gördüm,practika da vardı.
YanıtlaSilMim güzeldi,cevherli💕
Eski olan herşey çok güzel geliyor nedense Sevgi, hele ucundan gençliğime dokunmuşsa :) Teşekkürler :)
SilÇox çox gözəl və özəl bir mim olmuş vallah. Təbriklər. Düşünürəm də yaxşı ki, o kumandasız ağ-qara televizorlu, fotoaparatlı günləri görmüşük biz. Dədəmin bir böyük radiosu vardı. Pryomnik deyirdik o vaxt. Mən çox balaca idim. 4-5 yaşlarında. Dədəm hər səhər onu açar xışıltıyla kanalı tutar səhər proqramlarını dinləyərdi. Amma necə gözəl günlərdi... İçim cızz etdi bu yazını oxuduqca.
YanıtlaSilÇox çox gözəl və özəl bir mim olmuş vallah. Təbriklər. Düşünürəm də yaxşı ki, o kumandasız ağ-qara televizorlu, fotoaparatlı günləri görmüşük biz. Dədəmin bir böyük radiosu vardı. Pryomnik deyirdik o vaxt. Mən çox balaca idim. 4-5 yaşlarında. Dədəm hər səhər onu açar xışıltıyla kanalı tutar səhər proqramlarını dinləyərdi. Amma necə gözəl günlərdi... İçim cızz etdi bu yazını oxuduqca.
YanıtlaSil