9

Kasım 19, 2023

Suyunu içtikten sonra ana kız birbirlerinin ağzından sözleri kaparak ona olanları anlatmaya başladılar. İna o gün polise haber verip eşini (ki aslen eşi değil vasisiymiş ) tutuklattırmış. Evin içindeki kadına ait eşyaların çoğunu kaldırmış olsa da etraftaki parmak izlerinden ispatlatmış orada olduğunu. Polis onun uyanmasını bekliyormuş, doktor izin verdiği an ifade almaya geleceklermiş.

-Tutuklandı mı ?

- Evet reşit olmayan bir kızı evinde zorla tutmaktan.

- Zorla tutmadı ki, yani annem çok hastayken bize destek olmuştu. Annem iyileşemeyeceğini anlayınca ona vesayetimi vermişti.

- Evet, annen ona vesayeti verirken seninle karı koca hayatı yaşayacağını düşünmemiştir sanırım.

- Ben ona aşıktım. Dünya üzerinde annemden sonra bana iyi davranan tek kişiydi. 

- Ah küçüğüm, tabii ki öyle hissetmişsindir ama bu onun suçunu azaltmaz. Zaten gayet sinsi sinsi plân kurmuş sana öyle hissettirip boyunduruğu altına almak için.

Önüne baktı Elisa. Hiç böyle olduğunu düşünmemişti ama içinden bir ses kadının doğru söylediğini fısıldadı. Beş senedir onun kölesi gibi yaşamıştı. Kendisini çok sevdiğini düşünmüştü, bütün yaptıklarının sevgiden olduğunu . Hayatını o evde kilitli yaşamıştı. Ona yaranmak için neler yapmıştı. Karşılığında ne almıştı ki ? 

Doktorun gelmesiyle konuşmaları bölündü.

- Hastamız kendisine gelmiş bakıyorum.

.........

Rüzgâr'ı söylemeye başladıklarında gözlerinden süzülen yaşlara engel olmaya çalışmadı. 

Şimdi biliyorum. İhtiyacım olan kişi kendimmişim...

Hae 'nin " Şimdi her şey çok güzel " demesini bekledi sonra. Bu şarkıyı kaç kere dinlemişti bilmiyordu. 

Hep birilerine bağlı olduktan sonra insanın nasıl da bırakamadığını, mutlu olmasa bile nasıl da başka bir sayfaya geçmeye cesareti olmadığını çok iyi biliyordu. O günlerinde bu şarkıyı dinlemiş olsaydım kapıyı çekip çıkabilir miydim acaba diye düşünmeden edemedi. 

Hayatı çok tuhaftı gerçekten de. Çok kötü şeyler yaşamıştı, hem de çok. Ama en kötü olduğunu düşündüğü an aslında kurtuluşu olmuştu. Ve bir melekle yolu kesişmişti. Sonrasında geldiği yere kendisi bile inanamıyordu. İnsan aynı anda hem hayata bu kadar şanssız bir başlangıç yapabiliyor hem de bir anda tüm şans yıldızları onun yanında yer alabiliyordu. O gün yaşananlar olmasa ben hâlâ o evde kilitli hayatıma devam edecektim ve anlamayacaktım bile ne durumda olduğumu. Göremeyecektim. Minnettar olacaktım hiç hak etmeyen birisine. 



Diğer bölümler hikâye etiketinde. Tık.

Benzer yazılarım

11 Yorum yap

  1. bunu okumadıydım, bir ara rahat rahat okurums :)

    YanıtlaSil
  2. Kocası sandığı adam, çocuk istirmarcısı mıymış?:(

    YanıtlaSil
  3. "Hep birilerine bağlı olduktan sonra insanın nasıl da bırakamadığını, mutlu olmasa bile nasıl da başka bir sayfaya geçmeye cesareti olmadığını çok iyi biliyordu" bu cümle ne çok şey anlatıyor. Aslında kendini zorla alıkoyan bir adama bağımlılık geliştirmek ve bunu aşk sanmak...
    Güzel bir hikayeydi, diğer bölümleri bilmiyorum onları da okuyacağım.

    YanıtlaSil
  4. Ben ilk hikayedeki kadını yaşlı biri sanmıştım.
    İlginç devam ediyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Genç olduğuna dair hiç ipucu vermemiş miyim ? E daha güzel olmuş :)

      Sil
  5. Ufff gözlerim doldu ya.... Çok mutluyum onun adına iyi ki görebildi kendini, gerçekleri...

    YanıtlaSil