Evlilik

Eylül 16, 2020

Biz evlenmeden önce altı yıl birlikteydik Can'la. 

Ay böyle deyince de hep birlikte gibi oldu, yok anacım. Aynı şehirde yaşarken o harp okuluna gidiyordu. Ceza almadığı hafta sonları buluşup hafta içi şehir içinde birbirimize APS mektup yollayıp duruyorduk. Telefon da nanay. Ben evden rahat konuşamam o okulda hiç konuşamıyor. Bir sene böyle geçti. Sonra o İzmir'e uçuş okuluna gitti. Pardon önce bir gün gitti bir daha beni aramadı. Ağlaya ağlaya bi hal olmuştum. Ama ben de onu aramadım, şimdi niye aramadım acaba diyorum ama neyse. Üç ay sonra aradı. İzmir'e gidecekti. Mezun olmuş felan. (Bu arada bana arada serzenişte bulunur mezuniyet balosuna katılmadım diye. Bir gün patladım artık, uleyn sen o ara benimle konuşuyor muydun da katılacaktım?) Buluştuk. Çok özlemişiz birbirimizi. Dedim ayrı şehirlerde bu ilişki sürmez. Senin dikkatini okuluna vermen lâzım. Ayrıldık. Elim bin defa telefona gitti. Vazgeçtim demek için. Yapmadım neyse ki . 

İki sene o İzmir'deydi ben yüksek lisansımı okuyordum. Arada attığı kartlar dışında hiç bir konuşmamız yoktu.

İki sene sonra bir gün İstanbul'a gelmiş, buluştuk.  Konuştuk.Yeniden birlikte olmak istiyordu. Ben de istiyordum. Ona dedim ki sen yokken bir sürü erkek arkadaşım oldu. Ona göre. Elindeki kitapları yere çarptı,  bi dellendi felan. Ben arkamı dönüp yoluma yürümeye başladım. Az sonra peşimden koşup geldi. Sarıldı. Ikinci çıkmaya başlamamız böyle oldu.

O Afyon'da,  Konya'da, Merzifon'da ben İstanbul'da şeklinde dört yıl geçti. Gece otobüse biner sabaha yanımda olur, bir sonraki akşam otobüsle nöbetine dönerdi falan. Ablası İstanbul'daydı neyse ki. Onun yanına gelirdi beni görmek için.

Üç sene sonra dedim ki tamam sen bana evlenme teklif ettiğinde ( Şu ayrı geçen üç ay teranesinden önce bi ara teklif etmişti, sokakta yürürken bi köşeye çekip, ağzında bişeyler geveleyerek. Ben gülerek daha evlenmeyi düşünmüyorum demiştim. )  9 9 99 da evleneceğim demiştim ama yetti gari seneye 9 7 97 de evlenelim. Ben bu cümleyi etmesem ne zaman evlenirdik bilmiyorum. Zira artık onun karar verme özürlü olduğunun gayet farkındayım :D

Bilimum babama söyleme heyecanları, geriye 365 gün sayıştan falan sonra 9797 olmadı ama 7997 de evlendik.

Hadi ilk seneleri atalım dört sene birlikteydik evlendiğimizde.

Hiç canım cicim olmamış sürekli tartışan bir çifttik.

Birbirimize hiç yalan söyleyip kendimizi faklı göstermeye çalışmamıştık.

Neysek oyduk.

Ve fakat dün ona evlenmeden beş gün önce tanışma yıldönümümüzde hediye ettiğim kitabın üzerine yazdığım "Bir gülümseyişte tanıdığım öteki yarıma" sözünü okuyunca kendime çok güldüm. Adam kitabı okumadı bile, tanımış olaydın kitap okumadığını bilir, hediye etmezdin.

Dört sene, milyon mektup, üç dakikada kesilen askeri telefonların başında hattı düşürme uğraşıyla saatlerce konuşma  ,  birikmiş çoklarca telefon kartı sonunda birbirimizi hiç tanımamışız arkadaşlar.

Ne o beni, ne ben onu. 

Dediğim her söz onun algılamasıyla ona ulaşmış,  onunkiler de benim algılamamla. Beni hiç aklımın ucuna gelmeyen şeyler onun kafasında dolanıyormuş, söylemiş de aslında, bilmediğin şeyi duysan da anlamazsın.

Evliliğimizin ilk yılı da ayrı şehirlerde geçti. Benim işim dolayısıyla İstanbul'da kalmam gerekti. Yatağımızın başucunda defterimiz vardı. Oraya yazı yazardık birbirimize. Daha çok o yazardı ben yokken. Ben de evdeyken ona yazardım bol bol. İşte o defteri şimdi okuduğumda yazılanlar birşeyler ifade ediyor.  Onun aklından geçenleri görüyorum, benim saflığımı. Şifre çözücüye evliliğimizin beşinci senesinden sonra ulaşmaya başladım.  Cahilliğimin mutluluğu gitti. Görmediklerimi görmeye, duymadıklarımı duymaya başladım. 

Hiç kolay olmadı.

Geçen gün Ceren mutlu evlilik sırrı soruyordu bana.  Tek sırrım unutmak. Kırgınlıkları, kavgaları, saçmalıkları unuttuğumdan rahatım. Tabi 23 yılda unutulamayanlar,  sızlatan çizikler, ağlatan batmalar da oluyor. Ama üzerinden atlayıp yanından dolaşıyorsun.

Susmayı öğreniyorsun.

Tabi benim gbi birisi tamamıyla susamaz asla da :D Konuşurken karşımdakinin beni anlamasını beklemiyorum. Yıllardır aynı şeylerin kavgası sürüyor. Barışmayı bırakalı çok oldu. Zira aynı konuda fikrimizin asla değişmeyeceği belli. Sadece kavgayı kesiyoruz :D Normal hayatımıza devam ediyoruz. Ne bileyim bir kaç saatlik sessizlikten sonra çay ister misin diyor birimiz.

İdeal evlilik diye bir şey var mı bilmiyorum.  Benimkisi kesinlikle değil. Ama güvendiğim, karşılıklı kahkaha attığım, elele tutuşup dolaştığım, biraz çekilmez olsa da içinde kötülük olmadığını bildiğim, bütün sevdiklerimle anlaşan, evine düşkün bir adamla birlikteyim. Kararsız,dengesiz, gereksiz ayrıntıcı, kıskanç, çifte standartlı abuk subuk halleriyle beni bunaltsa da evde o varken tepemin tasının atma sayısına kahkaha atma sayım baskın geliyor :)

Ve biz evlilik tarihi aldığımızda belediyenin kapısındaki banka çöküp,  birbirimize korkuyla bakıp, neyse olmazsa boşanırız ölüm yok ya ucunda demiş romantik bi çift olarak olmazsa boşanırız canım diyoruz hâlâ birbirimize :D

Meksikalı filmini izlemiş miydiniz bilmiyorum. 

Orada bir soru vardı. Kıza soruyordu onu kaçıran adam. "İki insan birbirini seviyor ama hiç geçinemiyorsa, ne zaman bu sefer kesinlikle bitti derler?"  Kız kuramadığı cümlelerle bir türlü cevaplayamıyordu soruyu. Filmin ilerleyen dakikalarında sürekli kavga ettiği şabalak sevgilisine soruyordu o da aynı soruyu. 


Doğrusu bazen sevdiğimden bile emin olamadığım, yılların birikenlerinin ağırlığını hatırlamasam da hissettiğim, içimi daraltan anlar yok değil. Ama lütfen, 23 senedir her gün yumurta yiyo olsaydım onu sevdiğimi de hatırlamazdım ihtimal :D


Komik bu adam yaaa :)

Haa, bence bir de fiziksel uyum çok önemli arkadaşlar. Siz kilo aldığınızda eşiniz sizden çok almalı ki çıtır görünün yine de :D Bakınız evliliklerinin 24.  Yılının ilk gününde Handan +20 Can + 35 kg. 

Hahaha,  yok yav tabii ki ondan bahsetmiyorum. Elektrik elektrik 😉


Benzer yazılarım

45 Yorum

  1. şu bakış açısını yazıya dökmen bir evliliğe daha dokunuyor bilmeni isterim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok sevinirim öyle bir şey olursa Zoitsa.

      Sil
  2. Anam, Handan ne ara bizim eve gizli kamera koymuş dedim bir an 😂😂😂. Nice 24’ lere Handan. Geçer geçer 😂😂😂

    YanıtlaSil
  3. Evlilik çok tuhaf bir müessese, eş kişisini tanıdım diye asla diyemiyorum ben, zira her gün yeni bir huyla çıkabiliyor karşıma. :))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şu da var ki Mimoza, kendimizi ne kadar tanıyoruz acaba. Zor iş tanımak :)

      Sil
  4. Unutmak. Yani daha doğrusu sanırım üstünü örtmek oluyor. Yoksa evde iki yabancı gibi yaşanıyor.
    Eşimin küsme huyu vardır meselâ. 3 günü geçmez. 3 gün sonunda bir şekilde başlar muhabbete. Bende uzatmam. Bu süreçte konuşmaya zorlamam.
    Her insanın iyi kötü huyları oluyor.
    Iyi günü kötü günü oluyor.
    Bende zor bir insanım. Bazen başkası beni çeker miydi diye düşünmüyor değilim.
    :))
    Bu halimize günümüze şükür. Rabbim aratmasın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben artık bir günü aşarsa, yaşlandık artık biz bu kadar küsmeye harcayacak vaktimiz yok diyorum Hayalperest :D

      Amin.

      Sil
    2. Ne doğru söylüyorsun. Sabaha çıkmaya garantimiz yokken üstelik. Ama işte yapacak birşey yok. :(

      Sil
  5. İki insan bunca yıl bir arada yaşayıp iyi ya da kötü her şeyi paylaşabiliyorsa bunun tek nedeni sevgidir. Nice mutlu senelere...

    YanıtlaSil
  6. Handan nasıl hoşuma gitti anlattıkların. Romantik komedi tadında ve aşk dolu nice yıllarınız olsun. Sen de az değilsin! Her şeyi ifşa etmişsin buradan. Benimki son zamanlarda küsme huyu edindi. Kendi kendine küsüyor. :))) Kuzey'le gülüyoruz, bu da yeni çıktı diye.
    Sağlık, huzur, mutluluk hep sizinle olsun. Nice uzun yıllarınız olsun Handancım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla bu küsme durumlarında, hayat kısa, aktimi harcayamam bu işlere diyorum Özlem :D

      Teşekkür ederiz :)

      Sil
  7. Ah Handancım aynı şeyler bizde de ama rahatsızlık geçirdi deli oldum. Allah kimseye yaşatmasın başımızdan eksik etmesin. ayrıca çok yakışıyorsunuz. nice yıllara Hülya

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin canım, Allah kimsenin eksikliğini göstermesin.

      Sil
  8. Siz gerçekten de romantik bir çiftsiniz bence :)
    Nice senelere

    YanıtlaSil
  9. Nice yıllara Handancığım.
    Ya bence siz işte ideal çiftsiniz daha nasıl olsun?
    İnsan kız kardeşiyle bile anlaşamıyor, .en iyi komşumla az kalsın revani yüzünden küsecektik, virüs var yapma dedi diye. Ben de e dedim ben yapayım sen istersen at çöpe ne göreceğim? vs. vs. amaaaan olmuyor işte ama sevdiklerimize daha çabuk küsüyoruz, ben öyleyim:) sonra da barışınca çok mutlu oluyorum. Eşlerle de böyle demek ki:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eşlerle de öyle Müjde :) İnsan seneler geçtikçe her şey oturacak sanıyor ama yok öyle bişey :D

      Sil
  10. Ruh ikizi, bir elmanın iki yarısı falan nasıl olur sorularına örnekli cevap olarak bu postu göstermek lazım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hahaha, hiç bu açıdan bakmamıştım Benim :)

      Sil
  11. Nice yıllarınız olsun, bizimki ekimde 42 olacak, hala yeni huylar keşfediliyor. Evlilik karşısındakinin sürekli yeni huylarını keşfetme birlikteliği zaten. Bir süre sonra ev arkadaşı olunuyor, iyi kötü geçinip gidiyorsun. Yalnız bizde bir terslik var, ben +20, belki de daha fazla, koca hala damatlığını giyebilir :))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten de öyle, zaten huylar da hafiften değişiyor zamanla, ya da ortamlar değiştikçe farklı şeyleri keşfediyoruz. İşin güzel yanı da bu belki de. Hayat arkadaşı ne güzel bir tanım, değil mi? Kilo konusu sıkıcıymış biraz :D Ama ben sizi hiç kilolu görmediğim için evlendiğinizde nasıldınız hayal edemedim şimdi :)

      Sil
  12. Herkesin bir denklemi var... Nice mutlu yıllar diliyorum. :)
    Harp okulu, İzmir, mektuplar, telefonlaşmalar bana çok tanıdık geldi. Cesaret edebilseydim hayatım çok farklı olur muydu? Arada bir düşünürüm :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gidilmeyen yolları hep merak ediyor insan, değil mi :)

      Sil
  13. Birlikte gülebilmek çok önemli, sanırım o tutuyor ilişkiyi ayakta. Biz gülmüyoruz mesela, o yüzden bizim ilişki meçhule giden bir gemi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dengede durmak çok zor Burcu. Yıpranmadan yıpratmadan yaşamak gerek.

      Sil
  14. Handan okudum ama ancak yazabiliyorum. Çok teşekkür ederim. Bence sıcacık bir aşk hikayesi sizinki :) Umarım hep böyle gider, o en alttaki fotoğraf bence evlilik günü çektirdiğinizden bile daha güzel.. <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizler böyle sıcacık aşk hikâyesi falan deyince Allah Allah hâlâ öyle gözüküyor muyuz diyorum Ceren :)

      Sil
  15. Bizde ayrı şehirler de tanıdık birbirimizi tanıdığımızı sanmışız. Evlilik cok farklı büyüyor insan dediğiniz gibi es geçmeyi ufak bir gülümsemeyle ya da çayla affetmeyi öğreniyoruz. Nice çok güzel yıllarınız olsun (:

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet öğreniyoruz zaman içinde :) Teşekkür ederiz :)

      Sil
  16. Bu kadar farklı olmasanız bu denli tamamlayamazdiniz birbirinizi 🥰Nice yıllara Handan😊

    YanıtlaSil
  17. Nice mutlu yıllara. Ben hep terazi usulü düşünüyorum iyi yönleri ağır basıyorsa tamamdır. Yoksa hangimiz kusursuz ki.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de terazi usulü düşünüyorum Derya :)

      Sil
  18. Sevda,benim son yazımın altına bu yazını okumamı tavsiye etmiş,okudum ve gülümsedim :) Zaten ideal ve mükemmel evlilik yoktur :)

    YanıtlaSil