14

Aralık 26, 2023

Şarkılarla hızlı girişin ardından müzik sustu selâmlaşmaya başladılar. 


Hiç konsere gitmediğini söylediğinde nasıl gitmedin hiç diye sorgulayacaklarını zannettiği gün geldi aklına.

- Gitmedin mi ? Gerçekten miii ? 

Utangaç bir şekilde başını iki yana sallamıştı .

-Biz de hiç gitmedik zaten kendimizinkinden başka.

Demişti Sin. Hepsi kahkaha atmışlardı , nasıl da iyi gelmişti o kahkaha. Sanki herşeyi kaçırmış tek insanmış gibi hissini silip atmıştı. Daha hayatının başında olduğunu , yapamadığı çoğu şeyin ayıp olmadığını bir anda anlamıştı o sırada. 

Dur sana bi konser açılışı yapalım diye geçmişlerdi karşısına sonrasında.

İşte seneler sonra buradaydı, nihayet gerçek konserlerinde izliyordu onları. Nasıl da gurur duyuyordu hepsiyle. Yirmi beş senelik hayatımın içindeki kısacık altı yedi ay bu kadar mı çok yer tutar diye düşündü. Bu kadar mı özel olur bu insanlar.

.....

Dans pratiklerinden sonra neredeyse sürüklenerek içeri girmelerini gülümseyerek izlerken arkalarından gelip onlara "Hadi hadi abartmayın o kadar " diyen antrenörleriyle göz göze geldi. Her yerinden enerji yayılan bir kadındı , yanında kendisini hantal ve kaba hissediyordu.

- Geçen hafta içtiğim harika bitki çayından ikram edersin diye geldim. 
-Tabii ki .
- Sen niye spor yapmıyorsun, daha çok gençsin, neden böyle zar zor hareket ederek yaşıyorsun ?
- Ah, isterim yapmak tabi. Hamile kalabilmek için uzun süre tedavi gördüğümden bu hale geldim, yediklerime dikkat ediyorum ama hormonlarım kendine gelemedi hâlâ diye düşünüyorum. Bir de çok uzun süre hareketsiz kalmak zorunda bırakıldım, kaslarım da kemiklerim de eriyip gitti o ara sanırım.

Amma konuştum , otomatiğe bağlamış gibi savunmaya geçiyorum diye düşündü. Başını kaldırdığında içerideki herkesin susmuş kendisini dinlemekte olduğunu fark edip utandı . Çayı koymak için döndü. Eski günleri düşünmek ellerinin titremesine sebep olmuştu.
- Zor bir evlilikti ha ?
Şaşkınlıkla başını kaldırıp kadına baktı, bu kadarlık konuşmadan nasıl anlamıştı her şeyi.
- Ben de geçmiştim benzer bir süreçten , tahmin edebiliyorum. Bak ne diyeceğim yarın bir saat erken geleceğim, saat altıda buradayım. Sen de salona geliyorsun çalışmaya başlıyoruz. Kaç yaşındasın sen ?
- Yirmi bir. 
- Kırk gibi görünmene gerek yok, şu hormonları, kasları, kemikleri hale yola sokabiliriz bence.
- Gerçekten mi ? Ama benim hiç
- Vaktini yaratacaksın, ben geliyorum sonuçta
- Hayır hayır, onu yaratırım, yani, şey, 
Sesi yavaşça iyice fısıltıya dönüştü
-Param..
Hızlıca sözünü kesti kadın
- Ondan bahseden mi var şimdi ? Biz kadınlar birbirimize destek olmalıyız . İsmin neydi ?
- Elisa.
- Ne güzel bir isim. Benimki de Kate. Yarın sabah altıda hazır ol , senin canını çıkartacağım ,hahaha. Eee siz de işinize dönsenize , hepiniz oturmuş bizi dinliyorsunuz, erkekler... Bir de kadınlara dedikoducu derler. Aja git o bileğine buz koy, hava atıcam diye kendini sakatlaman zaten yeterince saçma ,bir de gereğini yapmıyorsun. 



Diğer bölümler için tıkla.

Benzer yazılarım

3 Yorum yap

  1. şöyle boş bir pazar sabahı menemen sonrası kahveyle okunur :)

    YanıtlaSil
  2. En başından okumak gerekecek sanırım...

    YanıtlaSil
  3. Çok tatlı, arkası yarın gibi oluyor böyle :)

    YanıtlaSil