Kitap Salı

Kasım 09, 2021

Bu hafta sürükleyici kitaplara denk düşünce çok okumuşum gibi bir görüntü veriyorum.  Gerçi ilk kitap geçen haftadan beri elimde ama ikincisin bir kaç saatte, sonuncusunu da iki günde bitirince bana yazacak birşeyler çıktı.


Osman Hamdi Bey'in hayatını anlatan kitabımız tabii ki o hayatın arkasında Osmanlı İmparatorluğu'nun hallerini de gösteriyor. Saraya yakın bir aile olduklarından dönemin padişahları, sadrazamları (ki babası da bir dönem yapmış) ,  tüm siyasi gelişmeleri ile iç içeler.

Benim için güzel ve aydınlatıcı bir kitap oldu. Akıcı bir dili vardı. Ve Osman Hamdi Bey'in de dolu dolu bir hayatı olunca insan severek okuyor. 

Bir dahaki sefere Arkeoloji Müzesi'ne gittiğimde etrafıma daha farklı şekilde bakacağıma eminim. 

 

🐢Kaderini zamana bırakmanın ezikliği günlerini boğmaya başlamıştı.

🐢Ben ne istiyorum, diye sordu. Resim yapmak istiyordu. Sadece resim yapmak!  Cevap bu kadar basitti işte.

🐢Kadere inanıp inanmadığım bilmiyordu.  Ama gelecek için planlar yapmaktan çoktan vazgeçmişti! 

🐢Osmanlı'nın bir parçası olan bu topraklarda yaşayanlar kimlerdi gerçekte?  İmparatorluğu coğrafi sınırlardan başka birleştiren güç var mıydı?  Osmanlı olmak neydi aslında?  Peki ya Türklük? 

🐢Osman Hamdi de hayatı boyunca kimsenin bilmediği meslekler yapmıştı. Ressam olmuştu en başta. Sonra müze müdürü. Bir arkeolog. Ardında da güzel sanatlar akademisi müdürü. Onun kaplumbağa terbiyecisinden bir farkı yoktu aslında! 


İçimdeki Müzik,  beyin felci nedeni ile  bedeninde sadece baş parmaklarını hareket ettirebilen Melody'nin hikâyesi. Dışarıdan bakıldığında sandalyesinde ancak kemeri bağlıyken durabilen, başını dik tutamayan, ağzından salyaları akan, istemsiz spazmlar yaşayan bir kız, ama zekâsı üstün seviyede. 

Melody'nin ağzından anlatılmış öykü akıcı.  Edebi değeri çok fazla olmasa da farkındalık arttıran bir kitap. Basit bir anlatımı olmasını sevdim, zira çocukların da okuyup anlayabileceği bir düzeyde olması güzel. Okullarda okutulup,  çocukların türlü önyargılarını fark etmeleri sağlanabilir. Aileler, öğretmenler, herkese katacağı şeyler var. 

Konusu itibariyle ağlak ve karamsar da zannetmeyin, tabii ki hüzünlendiriyor ama oldukça keyifli  :) 


🎶Çok küçükken - belki henüz birkaç aylıkken - kelimeleri,  bana ikram edilen tatlı bir içeceğe benzetir ve limonata gibi içerdim. Sanki tatlarını alırdım. Karmakarışık düşüncelerime ve duygularıma anlam kazandırırdı. 

🎶Sanki hayatımın arka plânında durmaksızın devam eden müzikal vardı. 
Herkes kendisini ifade etmek için kelimeler kullanıyordu. Ben hariç. Ve eminim ki tüm bu insanlar kelimelerin gücünün farkında değildi.

🎶Neredeyse bir milyon üniversite okumuş gibi gözükmesine rağmen içimdekileri anlayabilecek kadar zeki değildi.

🎶O kadar da akıllı değilsiniz beyefendi, sadece şanslısınız. Sorunsuz yetilere sahip olan bizler, sadece bağışlanmış kişileriz.

🎶Kapısı ve anahtarı olmayan bir kafeste yaşıyor gibiyim. Ve kimseye beni buradan nasıl çıkartacağını anlatamıyorum.

🎶Kişinin müzik çaldığında renkleri duyup tatları canlandırabilmesi durumuna ne denir?  Sinestezi


Kya'nın Şarkı Söylediği Yer'de bir yandan bataklık bir bölgedeki evinde tek başına yaşamaya çalışan 10 yaşındaki bir kız anlatılırken diğer taraftan eski bir yangın kulesinden düşüp ölen bir adamın cinayeti araştırılıyor.

Annesinin evden gitmesi ile hayatı bir anda tepe taklak olan Kya,babasının zulmünden kaçmak için onun ardından giden abla ve ağabeylerinin babasıyla kalakalıyor.

Ah o minicik kızın açlığı, kimsesizliği, üstü başının perişanlığı.  

Bütün bu anlatılanların arkasında bataklık ve bataklık canlıları da kitapta kendisine oldukça bütük yer edinmiş. Martılarından balıkçıllarına, deniz kabuklularından ağaçlarına sanki o lagündeymişçesine hissettiren kitabın  her kısmını çok sevdim. 

Bir yandan hüzünlendim, bir yandan meraklandım bir yandan ateş böceklerinin ya da peygamber develerinin çiftleşme ayinlerini izledim. İki gün elimden düşürmeden bitirdim :)


🏞Ölümün kaba cesareti, her zamanki gibi ilgiyi kendine çekmişti. 

🏞Lagün aynı anda hem yaşam hem de ölüm gibi kokuyordu;  umut ve çürümeden oluşan bir kargaşa vardı.

🏞Onların sesleri Kya'nın sessizliğini daha da yükseltiyordu .  Onların birlikteliği, Kya'nın yalnızlığının altını çiziyordu ancak bataklık çöpü olarak damgalanmanın onu meşe ağacının arkasında tuttuğunu biliyordu.

🏞Birine dokunmak, o kişiye kendisinden bir parça vermek demekti, asla geri alamayacağı bir parça.

🏞Elementler bir araya gelerek kısa bir süreliğine,  açısı doğru olan bir kum düzlüğü yaratmıştı, tıpkı anlık bir gülümseme gibi.

Evet bu hafta salımızda toplananşar bunlar. 

Bakalım önünüzdeki hafta neler neler olacak. Hepinize iyi okumalar.

Benzer yazılarım

4 Yorum yap

  1. Darıca'da ki Osman Hamdi Bey Müzesi ve Arkeoloji Müze'sinden dolayı hep ilgimi çeken bir kişi ve kitap önerisi güzel oldu bu anlamda:) Mutlu haftalar şimdiden.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aa ben fii tarihinde gitmiştim oraya. Hayır kitapta da o kadar Eskihisar'dan bahsediyor, sen diyene kadar hatırlamamıştım Sezgin :)

      Sil
  2. İçimdeki Müzik kitabını çok sevmiştim ben. Dediğin gibi öğrencilere okutulmalı. Empati yeteneklerini geliştireceğine inanıyorum.

    YanıtlaSil