Buraya yazdığımın ertesi sabahı sanki biri omuzlarımdan tüm yükü almış, içimdeki patlamaya hazır bomba sönmüş gibi uyandım. Çok şükür. Allahım kendime kavuşmak ne güzel. Nefes almak keyifle, iş yapmak uçarcasına, yanındaki konuşurken ciyak ciyak çığlık atmak istemeden dinleyebilmek.
Can ne oldu da düzeldin diyor. Hiçbir fikrim yok dedim. Hormonlar bir şekilde yerine oturdu herhalde.
Cuma sporumu keyifle yaptım. Dans çalıştım . Kpop'un Grammy'si gibi olan Mama törenini seyrettim. Metehan'ın arkadaşı kalmaya gelecekti, evi toparladım, çamaşır yıkadım.
Cumartesi de aynı ödül töreninin ikinci günü vardı. Kahvaltıdan sonra gömüldüm koltuğuma onu izledim. Stray Kids de katılacaktı. Harika bir gösteri sundular. İçlerinden birinin bileği burkulmuş oerformans sırasında , yine de o bacakla sonuna kadar nasıl dans etti diye hayretle izledim. Sağı solu sürekli sakatlanan biri olarak o acıyı çok iyi hissedebildiğim için içim acıdı.
Neyse cumartesi akşamı çıtır tavuk pilav yapıyordum. Can'a masayı salonda hazırla dedim. Beş kişiyiz ya. O masayı hazırladı Bilgehan'ın arkadaşları dışarı çağırdı. Neyse eline ekmek arası tvuk parçası sıkıştırarak verdim. Aklı kalacaktı yoksa. Can da ben beş tabağı boşuna mı taşıdım diye çocukların deyimiyle boş yapmaktaydı :D Az sonra Metehan anne arkadaşım buraya geçecek karaokeye gidecektik, yoldaymış, o da yemeğe gelsin mi deyince beşinci tabağın sahibi ortaya çıkmış oldu.
Neyse gençler çıktılar. Biz Can'la baş başa kaldık. Az sonra Metehan arıyor. Anne sokağa çıkan çocukların eve dönüyor diye :D Yalova'da onları iki kişi zorla sokağa yollardım, on dakika sonra beş kişi eve dönerlerdi . Hahaha. Neyse geldiler. Bilgehan da döndü o arada. Oturup Travial Persuit oynadık.
Benim okul arkadaşımın eşi ile Can sık sık buluşuyorlar bu sene. O yıl başında emekli oldu. Ama bir aktif bir aktif. Yüzmesinden korosuna sürekli bir yerlere koşturuyor. PaAr akşamı korosunun konseri varmış. Can'a dedim ki zaten yapacak işimiz yok, gidelim. Hem o da mutlu olur. Arkadaşıma mesaj attım, sen de gelebiliyor musun diye. Am mesajı özelden değil de dörtlü kız grubumuza attım. Diğerleri de belki gelir diye. Birinin misafiri varmış, birine misafirliğe gidecekmiş. Gidecek olan ânında iptal etti :D Az sonra da diğeri mesaj attı, benim misafirler gelmiyorlarmış, ben de katılacağım size diye. On dakika içinde buluşma ayarlamış olduk :D
Fotoğraflar dün akşamdan. Komik bir buluşma oldu. Can beni kızların yanına götürdü. Ahmet provada olduğu için biz birlikte yemek yiyecektik. Bizimle birlikte kalmayı gözü yemediği için gidip tek başına yemiş yemeğini. Ben kızlarla oturdum. Salonda Can'la buluştuk. Çıkışta Ahmet'i gördük. (Ay karışık oldu, boş ver , he de geçsin :D)
Rumeli Türküleri dinleyerek haftayı kapattık.
Nursaç Doğanışık'tı koronun şefi. Soner Özbilen de konuk olarak katıldı. Keyifli bir geceydi.
Yılın son ayının ilk günü ve pazartesi. Yeni başlangıçlar için ideal gözüküyor. Ben biraz daha beslenmeme dikkat etmeye karar verdim. Biliyorsunuz rejim yapmıyorum ama saçma sapan yemeyi bırakabilirim. Bir de bu ayı verimli geçirmek istiyorum. Zaten en yoğun olduğum zaman.
Ah şunu da anlatıp sporuma kaçayım.
Bu ayı etkin kullanayım derken tiyatroya falan gitsem dedim. Tiyatro deyince de aklıma Evde Yazar geliyor. O çok güzel takip eder. Ona sorayım da gideceği bir oyun varsa kapıdan bilet bulayım ben de diye aklımdan geçirdim. Aklımda geçirdim ,peşinden Evde Yazar'ın mesajı geldi. Ayın on birine biletim var benimle tiyatroya gelir misin yazısını okuduğumda "Yok artık" diye cevaplamışım . Hahaha.
İşte bende son durumlar böyle. Geeçi yazılarım da kimsenin önüne düşmüyor, ya da ben pek dolaşmadığım için kalan üç beş kişi de artık gelmiyor ama gelenleri kocaman kucaklıyorum. İyi ki varsınız.






Ah canım Handan ne kadar güzelsin nazarlar değmesin. Çok sevindim güzel gülüşlerin geri gelmiş. Hep böyle olur inşallah. Hülya
YanıtlaSilİnşallah Hülya.
SilSaçma sapan yemeyi bırakabilirim cümlesine çok güldüm Handan, sık kurduğum bir cümledir :))
YanıtlaSil:D Bir haftadır dikkat ediyorum biraz, miktar düşürmüyorum da elime her geçeni yememeye başladım, iyi geldi, karnım şişmiyor. Dün biraz kaçırdım hemen davul gibi oldum. Saçma sapan yememek lâzım :D
Silyok yok, geliyorum ben, okuyorum da. her seferinde yorum yazmıyorum, sadece :) sen yazmayı, dans etmeyi, sabah çayını gün ağarmadan içerkenki gökyüzünün halini ve tabii ki daire kapısı ile apartman kapısı aynalarındaki pozlar paylaş. bir tür direnme gücü veriyor bana şahsen :)
YanıtlaSilSevindim bunu duyduğuma Şule, bazen gereksiz şeyleri paylaşıp duruyorum diye düşünüyorum.
SilGüzel bir akşam geçirmişsiniz. Ben de ayın 16 sı tiyatrodayım.
YanıtlaSilSana da iyi eğlenceler Özlem :)
SilBen de ses etmeyip yazılarınızı ilgiyle okuyanlardanim, bir selam vermiş olayım :)
YanıtlaSilMerhaba :)
SilBenim önüme düşmüyormuş, bildin Handan. Polat Onat adlı bir blogger arkadaş yazılarına sürekli guncelliyor, guncellemekle kalmayıp tarihini de her gun guncelliyormus meğer. Üst üste 16 yazı varmış en son. Kendisine yorum attım ama okumadı demek ki halen.
YanıtlaSilGünlerini verimli geçiriyorsun ne güzel. Ah guzel İstanbul çünkü:) Bir de benim yıllardır tanıdığım Handan bir şeye azmettiyse yapar...
Evet bazen bazı hesaplar okuma listesini işgal ediyorlar Zeygma. Gerçi benimkiler de hemen düşmüyor gibi geliyor bana. Hareketsiz kaldım bu aralar. İçeriden hormonlar vudukça okumam da yazmam da azaldı.
Silİstanbul gerçekten çok güzel. Bir gün gel de birlikte gezelim :)