Küçülen Hayatlar
Ekim 26, 2019Az önce ütü yaparken açtım bu filmi.
Aklımdan geçenleri anlatacağım ama valla filmle ilgili bilimum şeyi söyleyebilirim, istemeyen okumasın :)
Dünyanın sonu yaklaşırken insanları küçülterek buna bir çözüm bulmaya çalışan idealist bilim adamları bunu başarıp küçültme işlemini yapıyorlar.
Kimileri kendilerini küçültüyor. Doğrusu dünya için küçültmüyorlar tabii ki küçük şehirlerde ellerindeki paralarla milyoner oldukları için küçülüyorlar.
Kahramanımız da bu sebeple eşiyle küçülmeye gidiyor. Ama küçüldüğünde öğreniyor ki eşi son anda vazgeçmiş.
Ve fakat asıl konu bunun üzerine değil.
Bu harika küçük şehirlerde yine arka mahalleler, güç bela yaşayanlar oluşmaya başlıyor. İstemeden küçültülenlere rastlanıyor.
İnsan her durumda her icadı kötüye kullanabiliyor.
Sonra ilk koloni kuranların toprağın altında kendilerine bir sığınak yaptıklarını görüyoruz. Zira küçülmekte geç kalındığından dünyanın sonu geleceğine inanıyorlar. 8000 yıl sonra çıkacaklarmış oradan.
Düşündüm, öyle bir şey olsa girer miydim o deliğe? Hiç sanmam.
Zaten ben İnterstaller'de insan ırkının yok olmaması için uzaya koloni kurulma çabasını da anlamamıştım.
Dünyanın sonu gelmesinde üzüldüğüm şey dünyanın sonunun gelmesi. İnsanoğlunun yok olması değil. Yaşayan insanoğlunun önceki nesiller yüzünden acı çekmesi çok üzücü. Dünyadaki masum tüm canlıların acı çekmesi daha da üzücü.
Bu dünyanın içine ettik, hadi başka yerde üremeye devam edelim fikri ise, dünya üzerine yayılan kanserli hücreler gibi çoğalıp önüne geleni yok eden insanoğlunun istila planının hiç sonu gelmemesini bir sonucu sanki.
Filmdeki en acı gülümsememe neden olan replik, açıkgöz üst kat komşusunun yeraltına gidenlerin ardından orada birbilerine girmeden onca sene hayatta kalabileceklerine inanmadığını söylemesiydi.
İşte böyle.
Film pek ahım şahım değildi ama bir sürü şey düşündürdü bana.
Pek ütü filmi de olmadı bak, ütüyü bıraktım bu yazıyı yazıyorum :D
14 Yorum
insan eli değmeyen bi halt kalmamış her yerdeyiz, her şeyde izimiz var. ormanda yürürken kuytularda bile pet şişeler karşıma çıkıyor ya da bi dış mekan çekimi yapmadan en olmadık yerlerde poşet, abur cubur paketleri kadraja giriyor. tanımadığım insanların mikroplarını temizlemekten bıktım. gezegeni hunharca harcıyoruz, asla sonu gelmeyecek gibi.madem hepimizde delicesine bi hayatta kalma güdüsü var neden bize en iyi yaşam koşullarını sunan ortamı mahvetmekle yükümlü oluyoruz. felaket senaryolarını nasıl olsa biz değil torunlarımızın torunları yaşayacak. safi bencillik.
YanıtlaSilHem de ne bencillik Burcu. Ama baksan sanal dünyada herkes pek ince pek düşünceli. Güzelim dünyayı sömür, yarını düşünmeden harca sonra da insan soyu nereye gitsinmiş. Gitmesin. Otursun pisliğini düzeltsin. Düzeltemiyorsa da sonucuna katlansın.
SilBu filme bir kaç kez elim gitti seyredeyim diye .Vazgeçtim,masalsı gelmişti ama dünyanın sonu ile ilgiliymiş demek.İnsanoğlu illa kendini kurtarma derdinde, etrafıma iyi bakayım,iyi olaım da kurtarılma gibi bir derdim olmasın ,demiyor.Tek derdi ,derler ya dini ,imanı 'para',maalesef.
YanıtlaSilFilm aslında çıtır çerez modda yapılmış ama ben bu moda geçtim izlerken Mehtap. Evet herkesin aklı fikri para maalesef :/
SilDünyanın sonunu getiren insan, sonunu getireceği başka dünyaların peşimde her zaman. Acınası bir durum. Hiç desteklemiyorum uzaya açılma vb fikirleri. İnsanoğlu parazit gibi sömürüyor her şeyi.
YanıtlaSilHem de ne sömürüyor Manx.
SilSen ütü yapma, sen film anlat hep. :-))))))))))))
YanıtlaSilPeki :)
Silütünün olası yokmuştur filmin ne suçu var :P
YanıtlaSilHahaha, yok yok, ütü filmi çok önemli, filme dalmayacak bir tane olmalı, yoksa ütü duruyor filme bakarken.
SilO minik trenlere bayılmıştım :)
YanıtlaSilKeyifli, eğlenceli bir filmdi
Aslında çok ciddi şeyler anlatıyor ama karman çorman olmuş eğlenceli yapalım derken Sibel. Sevdim mi sevmedim mi emin değilim :) Evet minik mahalleler pek şekerdi.
SilÜtü ha ;))) Sen bize lazımsın Handannn, boşver ütüyü diyesim geldi ama tabi demiycem, o da gerekli ;))
YanıtlaSilHiç bitmiyo ki Ecehan, yani bi iş ancak bu kadar hiç bitmez :D
Sil