Bir Gün Bir Hayat

Ekim 10, 2019

Sabah kalkıp kahvaltı hazırladım.

Metos'u uyandırıp Bilgiç'le evden çıktık. Sitenin kapısında onu yolcu edip annemle yürüyüşe geçtim.

Sabahları annemle parkta iki tur atıp sohbet ediyoruz.

Ondan ayrılıp pilatese koşturdum. Kardiyo pilates,kan ter içinde bitirdim.

Eve dönüşte apartmanın bahçe kapısında bir çift ayakkabı gördüm. Önce ayakkabı bırakılacak yer olmadığından şaşkınca baktım. Derken hastanede olduğunu dün öğrendiğim komşumuz geldi aklıma. Konduramadım.

Eve girdim, duş aldım. Giyindim. Yelkovan ekibi buluşup parti yerini ziyaret edecektik. Bir haftadır çok sıkılıyorum bu parti işinden. Kim gelecek, gelecek mi, ne olacak derken gerildim. Ki kolay kolay gerilmem, kendimi rahatlatırım hep ben.

Neyse böyle düşünceli düşünceli evden çıkarken apartman kapısında asılı bir ilân görünce duraladım. Düşündüğüm şey gerçek miydi acaba?

Kâğıdı okurken selâ da okundu. Ne yazık ki gerçekmiş.

Eve taşındığımızdan beri bizi çok seven, her şeyi danıştığımız, birbirimize gidip gelmişliğimiz olmasa da uzun kapı önü sohbetleri yaptığımız abimiz amcamız Naci Bey vefat etmiş.

On gündür yoğun bakımdaymış, hiç haberimiz olmadı.

Bizimkileri aradım,  eve geri dönüp üstümü değiştirdim. Bizim mahallede buluştuk.  Böylece öğlen ezanında cenaze namazına yetişebildim.

Cenazelere gitmeye çok özen gösteririm. Sevdiğim insanlara güle güle demeden yolcu etmek istemem. Hayatımızdan bir güzel insan daha ayrıldı.

Sonrasında bir öğlen yemeği. Oradan parti mekânına gittik. Etrafa bakıp ilham gelmesini bekledim. Zira oyun oynatacağız gelenlere. Güya bir hanım süsleme yapacaktı.  Kendileri atlamışlardı süsleme konusuna. Masa örtüsü yokmuş, oydu buydu tepemin tasını attırdı. Hayır ben yapacaksam sana niye para ödüyorum.

Oradan çıkışta hızla Bilgiç'in okuluna geçtim. Mentor öğretmeni ile toplantımız vardı. Sevdim öğretmenini.

Bilgiç'le yürüyerek eve döndük. Yolda yemek yedik.

Kapıdan girerken karşı komşunun televizyonu  sigortasını attırmış. Ona baktık.

Sonrasında duaya gittim.

Geri döndüğümde parti malzemelerine gömüldüm. Ne yapacağımı planlamak istedim ama yorulmuşum.

Yarın babamın duası olacak. Aile içinde, bizbize.  Kalkınca pizza ve kısır yapacağım.

Hayat ve ölüm. Gündelik koşturmacalar ve bir varmış bir yokmuş dünya. Koşu bantının üzerinde çılgınga koşup dururken yerimizde saymak gibi bir şeyler..

Benzer yazılarım

26 Yorum yap

  1. yazın o kadar hayat ve ölümü hissettirdi ki bana.. sanki hiç ölmeyecek gibi yaşamaya devam etmek ve aniden ölmek. ivan ilyiç in ölümü harikadır bu konuda, okumadıysan tavsiye ederim handancım :)

    YanıtlaSil
  2. ölüm çok tuhaf. alışılmadık, birinin hayatımızdan toparlanıp gitmesi kondurulamaz derecede uzak.

    YanıtlaSil
  3. Aynı yerde yaşadığımız ama birbirimizden haberdar olmadığımız insanlar.Tuhaf geliyor insana.
    Allah rahmet eylesin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Can ile başka bir ilişkileri vardı, söyleyemedim bir türlü dedi eşi Mehtap. Ama işte gerçekten de çok kopuğuz, konultupumuz kişilerden bile bu kadar uzağız diğerlerini hiç bilmiyoruz ne yazık ki. Amin.

      Sil
  4. Günaydın.
    Allah rahmet eylesin.
    Gitgide daha az komşuluklar, haner vermeler çoğalıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizim apartman en azından karşılaştıkça selâmlaşıyor diye avunuyorum Gülşah. Çok kopuğuz.

      Sil
  5. Hüzünlendim yazını okurken, ölüm ne kadar gerçek ve yakın ama yine yazında anlattığın gibi hayat koşuşturmasına devam etmemiz gerek, yine kızmamız,çabalamamız gerek. Yaşamak aslında bir mücadele. The 100 dizisini izliyorum bir süredir orada yerli halk ölen birine "senin savaşın bitti" diyerek vda ediyor. Etkiledi beni bu cümle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok etkileyici cümleymiş gerçekten de Kadriye.

      Sil
  6. Bir çift ayakkabının taşıdığı role bak. Ben de karşı apartmandaki komşumun vefatını öyle öğrendim.

    Hepsi nurlar içinde yatsın...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne kadar güzel adetler bunlar Mai, incelikli, usulcacık haber vermek. Amin.

      Sil
  7. Allah rahmet ryleyle Handan'cim, göçüp giden sevdiklerimiz nurlar içinde yatsın...

    YanıtlaSil
  8. Allah rahmet eylesin Handancım...
    Yaşam ve ölüm bir birine o kadar yakın ki... Koşuşturmacalara bu durumlarda hiç ses edesim gelmiyor...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiç ses etmeden tadını çıkartmak lâzım Şebo, koşuşturma olmaması hayra alamet değil.

      Sil
  9. Asıl olan yaşamak...

    Anlamlı, geleneklerimiz var,bende en son bir komsumuzun ölümünü ayakkabılardan öğrenmiştim.
    Allah rahmet eylesin...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok güzel bir gelenek, değil mi Merih. Usulcacık anlatıyor meramını.

      Sil
  10. son cümlen her şeyin özeti bence.

    YanıtlaSil
  11. Allah rahmet eylesin Handan.. Tüm ölmüşlerimize.. O boynu bükük bir çift ayakkabıyı ne zaman görsem, benim de ciğerim inceden sızlar..

    YanıtlaSil
  12. Evet, veda etmeden yollamak, hep bir şey yarım kalmış duygusu bırakıyor benim de içimde.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kimseye veda etmek zorunda kalmasak keşke..

      Sil
  13. Başınız sağolsun canım 😍

    YanıtlaSil