Erkeklerimi kandırabilirsem yarın sabah için harika planlarım var. Harika plan demek çekilecek bir sürü fotoğraf demek olduğuna göre elimdekileri bitirmeliyim önce :)

Madame Tussauds' da geçen keyifli bir sabahın ardından Green Park'ın içinde bir yolculukla Buckingham Sarayı'na bir bakışı müteakip St James' Park'ta öğle yemeği ve artık yorulduğumuzdan kulelere uzaktan bir selamla eve dönüş...

Seni çoook özlüyoruz, çok...


Green Park'a girdiğimizde gerçekten de sadece yeşilmiş diye düşünmüştüm ki Metehan daha sonra beni aydınlattı :) Vakti zamanında krallardan biri buradan çiçekler kopartıp sevgililerine götürdüğü için sinirlenen eşi parktaki bütün çiçekleri söktürtmüş :)


Heyooo, nihayet bir atlı polis gördük :)


Saraya ulaştık..




St James' Park'a ulaştık ..






Hımmm, ortam da yemek de çok güzel :) (Sandviç dışında yediğim yegâne şeylerden biri bu mantarlı turta:)





Anne Big Ben'i kırmızı otobüslerle çek diyen Bilgiç'i kırmıyoruz :)


İnsanın tuvalete gideceği geliyor :)


Londra Kalesi'ne ulaştık.. Burada ne yapıyorlar böyle? Sorumuzun cevabını eve döndüğümüzde bir gazete haberinden alıyoruz. Birinci Dünya Savaşı'ın 100. yıl dönümü dolayısıyla savaşta ölenlerin anısına kırmızı seramik güller konuluyormuş.



Bakın son halini şuradan aldım :)




İçeri girmeye ne halimiz ne de vaktimiz kaldığından çevrede dolaşıp fotoğraf çekiyoruz..









Eve dönerken kartlarımızı postalıyoruz.


Çağla bizi karşılıyor :)


Son gece keyfimiz, çocuklar odadalar..


Anneler bahçede :) (Güneş gözlüksüz çekilmem abi :)

Teşekkürler Hala Kızı, sayende harika bir tatil geçirdik :)