Son Dakika Çılgınlığımızı Anlatmak İçin Tatil Fotoğraflarına Biraz Ara Veriyorum :)

Mayıs 07, 2023

Konser delisi olduğumu bu blogda bilmeyen kalmamıştır sanırım :)


Bir sürü konsere gittim.

Birisinde konser İstanbul'da pazartesi akşamıydı. Ben Ankara'da turnedeydim. Gidip kadın doğum doktorumdan o pazartesiye randevu aldıydım ki akşamına konsere gideyim. Metehan karnımda üç aylıktı İron Maiden'le tanıştığında. Sonra gece otobüsü ile Ankara 'ya dönüp doğru şubeye gitmiştim :)

Birisinde konser İstanbul'daydı. Ben İzmir'de yaşıyordum. Ama Manowar gelmiş, gidilmez mi ? Can'ı ikna etmeye çalışıyorum, ııhhh. Sonunda eğer ben konsere gidersem sen de o istediğin laptopu alabilirsin dedim. Kabul etti. Sene 2005. Üç ve altı yaşındaki oğullarıyla tam bir gün tek başına kaldı adam :D Sabah otobüse binip İstanbul'a gittim, akşam konsere gittik Kürşad'la. Sonra Yeditepe Zindanları'ndan döneceğiz diye göbeğimiz çatladı. Hâlâ aklıma geldikçe dua ederim bir adama otostopla bizi arabasına aldı ve karşıya rahat geçelim diye Taksim'e kadar bıraktı. Gece iki otobüsümü kaçıracaktım yoksa. Sabaha eve döndüm. Can , "Bir konser için laptop almama izin verdiğine inanamıyorum " dedi. Ben de "Sen zaten önünde sonunda o laptopu alacaktı , ben konserimi çıkarttım aradan " diye cevapladım :D

Şans eseri biz Köln'deyken Hozier'in orada konser verdiğini görmem yurt dışı konserlerimin ilkiydi sanırım. 

En sonuncusu da Guns N Roses'a belki gireriz diye tatil rotasını değiştirip, kalacak yerimiz falan olmadan gittiğimiz Göteburg konseri. (Ayrıntılar şurada)

Gelelim günümüze. Şubat ayında buz pateni izlerken rastladığım Dimash, o günden beri dinlediğim tek sanatçı olabilir. Sesi öyle güzel ki. Ve tarzı bir değil de on sanatçı dinliyormuşsunuz gibi çeşitli. İlk zamanlar daha klasik opera tarzı ile yarışmalara katılıp kazanırken ilerleyen yaşı ile sesi tam oturmaya başlayınca kalın seslere de hakim olmuş. Zamanla da her tarzı denemeye başlamış. Bir an rap yaparken buluyorsunuz, bir an çince bir an japonca bir an rusça söylüyor, beste yapıyor, neredeyse her enstrümanı çalıyor, altı oktav -du büyük harflerle yazayım- ALTI OKTAV sesi var ve bu ses öyle temiz ve gür ki. Önceleri bu ne yaaa dediğim şarkılarını da dinlerken sever oldum. Can da çok sevdi onu. İkimiz aynı anda beğendik. Ki pek yaşadığımız bir şey değildir. Can genelde bizden farklı şeyleri bulmaya çalışır :D 

İşte böyle sürekli dinleyip kimdir nedir öğrenmeye çalışırken bir baktım 6 Mayıs'ta Antalya'ya geliyormuş. Anaaaaa. Kaçırılmayacak bir konser. Gerçi Antalya yerine İstanbul 'a gelmeliydi bana göre, sanırım Rus turistler felan orada diye oraya yöneldiler. Zira en ünlü olduğu yer orası. 

Can'a dedim ki bu konsere gidiyoruz. Can'ın ayda 7 -8 boş günü oluyor. Bir ay öncesinden boş günlerimizi istek yapabiliyoruz. Bazen veriyorlar istediğimiz günleri bazen vermiyorlar. Mayısın 5, 6 ,7 sini boş istedik. Gideriz. Akrabalarımızı, arkadaşlarımızı görürüz, konseri de izler geliriz diye düşündük. Aylık plân bir çıktı. 1 2 3 4 boş, 5 i gecesi evde nöbetçi, 7 si öğle uçuşu var. Allahım, sanki dalga geçmişler bizimle.

Dedim dur. Altısı akşamı boşsun. Bi şekilde gideriz biz o konsere. Aldım biletlerimizi :D 

Geçen hafta da tatilden döndüm peşinden beş kişi yatılı misafirim geldi, gelenler gidenler birbirine karıştı nasıl bir curcuna var anlatamam. O arada da gitme plânı yapıyorum. Cumartesi sabahından pazar sabahına kadar boş olduğuna göre. Cumartesi uçakla gideriz, orada Can'ın en samimi arkadaşı meydan komutanı olmuştu bu sene, o bizi her yere götürür zaten, artık kimi ne kadar görürüz belirsiz olur ama konsere gideriz, gece misafirhane havaalanına yakın olduğundan orada yatar erkenden bir uçakla döneriz. Can uçuş kıyafetlerini arabada bırakmış olur. Havaalanında giyinip hazırlanır uçuşa gider ben de servisle eve dönerim. Tabi bu basit plân için, yok ben gelmeyeyim diyen Can'la, ne zaman geliyorsunuz diye arayıp bizimle plân yapmak için çırpınan Sabri'yle boğuşurken iyice yoruldum. Ama pes etmedim :D Hayır uçuşu çıksa ben tek gideceğim zaten ama bir sürü konsere sürüklediğim kocamın kırk yılda bir benim kadar dinlediği birisi var, ona gelsin istiyorum. 


Bu arada uçak biletlerimiz pas hakkı olduğundan uçakta yer olmazsa gidemeyeceğiz, ha babam yer durumuna bakıyoruz. Sabah 8.30 uçağı boş diyor can. E ona yetişmek için 6.30 da evden çıkmamız lâzım. Beşte mi kalkıcaz , akşama enerjimiz kalmaz diyorum. 9.40, o olmazsa 10.10 uçakları var. Onlara gideriz diyoruz. Saat 9.00 gibi check-in e giriyoruz. 8.30 uçağı rötarlıymış, kalkmamış hâlâ , ondan yer alıyoruz. Hahaha, iyi ki erken gelmemişiz. Antalya'da sabah fırtına çıkacağı tutmuş. Bizim uçak 11.00 ancak kalkıyor! Neyse hâlâ vaktimiz var.

Sabri sağ olsun bizi havaalanından alıp şehrin öte ucuna Can'ın ablasına götürdü. Onun yaptığı şeyleri yedik, bitiremediğimizi yanımıza aldık. Bir başka devre arkadaşı ve eşiyle buluşup çay içtik. Konser vakti de alana yöneldik.

Fırtına bahanesiyle konser kapalı ve küçük bir alana taşınmıştı. Stad yerine oraya gittiği için nasıl olacak merak ediyordum. Morali bozul sanatçıların konserlerinin ruhu eksik kalıyor zira. Bir de ses sistemiz patlamaz inşallah diye dua ede ede gittim. 

Biletimizle oturacağımız yeri bulamadık uzun süre. Neyse ki ön gruplar uzundu. Meğer en kenarda ayakta olan yermiş bizimki. Konserlerde ayakta durmayı severim ama  tek bir hoporlörün önünde sahneyi yandan yandan izleyip doğru dürüst dinleyememek işime gelmedi.  Arka ortalara geçtik. Yalnız stadda olmaması gelenlerin işine yaradı, herkes en öne yığıldı, imza alıp birlikte şarkı söyleyip el sıkışıp durdular :D


Ve konser.... Dimash harika bir enerjiyle çıktı. Depremde hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşunda bile durdurdu tüm salonu. Sonrası. Aman Allahım, o ne enerji, ne ses, ne yetenek, ne tatlılık.  O inanılmaz şarkıları hoplaya zıplaya nasıl söyledi hâlâ inanamıyorum. Neredeyse dört saat ! Bizim oturmaktan kaidemiz yoruldu o yorulmadı. Sahneden her seni seviyorum diyeni ben de seni diye cevapladı, şarkı söylerken bebek sevdi, şarkıya eşlik eden seyircilerden biri güzel söyleyince sahneye çıkarttı, klavye çaldı, bateri şov yaptı, Gesi Bağları'nı söyledi, arada da seyirciyle iletişimi hiç kesmedi. Nesini seçeceğimizi şaşırdık.

Saat bire geliyordu konser bittiğinde. 

Saat üç gibi yatıp altı gibi hava alanına gidip döndük.

Döndük ama ruhum konserde kaldı.

Eh benim gruplar hep yaşlandı anacım, genç birilerinin enerjisi başka oluyor :D

Gelecek yazımda botanik bahçesi turu attırırken sizi yine Dimash şarkıları bekleyecek anacım. Bi de sürprizim olacak. Kaçırmayın sakın.

Benzer yazılarım

22 Yorum yap

  1. Enerjine, tutkuna, pozitif oluşuna hayranım ❤️🧿

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tutkularım azalıyor Manxcat, ben de kalanlara tutunmaya çalışıyorum, aksi halde yaşamanın amacı ne ? Teşekkür ederim canım:)

      Sil
  2. Şu enerjinizi çok seviyorum.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evde hiç enerjim yok ama gezmek de konser de bi an yerimde duramaz hale geliyorum :D

      Sil
  3. Çok iyi yapmışsın. Enerjine sağlık!:)

    YanıtlaSil
  4. Kesinlikle enerjine hayranım. Maşallah Sübhanallah.
    Ben evde çıkmam bıraksalar:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ay normalde çıkasım gelmiyor benim de ama konser deyince akan sular duruyor, ya da duran sular akıyor mu deseydim :D

      Sil
  5. Ahahah şahanesin, yorumun gerisini mail attım... Nicelerine ;)

    YanıtlaSil
  6. Handan okurken yoruldum maşallah sana nazar değmesin. Hülya

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Konu konser olunca bin kaplan gücüne ulaşıyorum :)

      Sil
  7. Dimaş Kudaibergenov, üç dört yıl önce şan hocası Emre var, onun kanadında keşfetmiştim. Hastasıyız dedeeee. Sesi şu an için 6 oktav, daha gider diyorlar 😳. Ben izlemeye başladığımda 4,5 oktavdı, düşün yani. Maşallah diyelim. Kıskandım valla kız 😂😍😘😘😘😘

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 7,5 oktav ölçmüşler en son :) Valla ben tonunu seviyorum, oktavı geniş başkaları da var ama kapı gıcırtısı gibi çıkıyor çoğunun:)

      Sil
    2. Hay yaşa, al benden de o kadar. Ses rengi güzel olmayınca isterse 27,5 olsun oktavı, bir işe yaramaz. Dimaş ful paket olarak gelmiş dünyaya maşallah ❤️

      Sil
    3. Gerçekten de maşallah :)

      Sil
  8. Ay, adımı da yazayım. Malum çöktü benim gugul hesabı, anlamadık sorununu da 😂. Sevda

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bi şeyler bozuluyor bir daha da kendine gelmiyor bu google da .

      Sil
  9. Biz çocukları küçükken bırakacak kimse olmadığı için uzun zaman gidemedik böyle etkinliklere. Artık yavaş yavaş hareketleniyoruz 🤩

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizimkiler büyüdü ama biz hâlâ moddan çıkamadık, yavaş yavaş alışıyoruz :D

      Sil