Bişeye İhtiyacın Varsa Çekinme Söyle

Aralık 12, 2021

En nefret ettiğim cümlelerden biri olabilir bu. Aslında çok ince gibi gözüküp dilde kalan cümlelerden.

Komşumuzun korona olduğunu söylemiştim. Nedense hafif geçirdiğini düşünmüştüm hastanedeymiş, oksijen vermiyorlarmış. Eşi ve kızı da hastalanmışlar. Onlarınki hafif geçiyormuş neyse ki.

Bütün hafta Godot'yu bekler gibi ayın muayyen günlerini beklerken öyle kös kös durmaktan elim bir şeye gitmediydi, dün kendime kızdım. 

Pazardan mandalina alıp hepsinin üzerine emojiler çizdim, ilkokula giden kızları var hoşuna gidebilecek minik şeyleri bir çantaya koyup içine ona özel geçmiş olsun notu yazdım, bir de tavuk suyuna şehriye çorbası pişirip üzerine telefon numaramı ve bir şeye ihtiyacın olursa haber ver yazan bir notla evlerine gönderdim.

Aman da ben ne harikayım diye anlatmıyorum bunu. Sadece bir şeye ihtiyacın olursa söyle demenin gerçek halini anlatmaya çalışıyorum.  Kocaman sözlerdense minicik birşeyler yapmanın karşımızdakine şifa olmasından bahsediyorum. 


Tavuk suyuna şehriye çorbası yapmak çok kolay eminim kendisi de yapabilirdi, mandalinalar her yerde var,  yine de birbirimize yapacağımız minicik bir dokunuş için bu kadarı bile yeterli olabilir. 

Kapı koluna asılmış bir minik çikolata, iki dilim kek, üç elma. Bişeye ihtiyacın varsa çekinme söyle demenin yürekten gelen halidir.

Küçücük bir hatırlatma olsun istedim.

Ve komşum notumu alır almaz bana teşekkür etmek için aradı . Eline koluna sağlık iyi ki varsınız dedi. İşte bu da gelen bir hediyeye verilebilecek en nazik karşılıktır. Birileri size başkaları aracılığıyla bir şey gönderdiyse onu hemen arayıp teşekkür etmek önemlidir. 

Son olarak da asla ama asla gelen hediyeye "Ne gerek vardı"  demeyin . Hediye zaten gerek var diye alınmaz, içten gelen bir şeydir. Mahçup olmuş olabilirsiniz,  belki ne diyeceğinizi bilemediniz. Çok teşekkür ederim, ne kadar incesin demenin güzelliğini başka hiçbir şey tutamaz. Karşınızdaki de verdiği hediyenin değersizleştiğini düşünmez böylece. 

Benzer yazılarım

42 Yorum yap

  1. benim komşuda kendisinin kapısının önüne bıraktığım karışık turşuyu yiyip suyunu içince kendine gelmiş ilk defa kahvaltı yaptım bu gün sayende sağol dedi:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şifa olsun.

      Bak, belki bir şeye ihtiyacın var mı desen kendisinin de aklına gelmezdi böyle bir şey ama verince ne kadar makbule geçmiş.

      Sil
  2. Mamdalinalara bayıldım... Ne kadar güzel fikir ya insallah kimse hsta olmasin ama birine gonderecek olursam ben de yapayim bunu
    Bizim de karsi komşumuz covid olmuştu ramazan da biz de gullac yapmistik kadin asiri sevinmişti
    Gullqc ki en kolay tatlı
    Onemli olan düşünmek haklisin

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mandalinalar gerçekten çok sevimli oldular, yapılabilir :)

      Evet işte, hastayken insana her şey fayda sağlayabiliyor, güllaç da şifa olmuştur.

      Sil
  3. İşte budur. Sorulmaz, düşünceli davranılır ve eyleme geçilir. Ellerine sağlık.
    Nezaketen söylenir zannedilen "Ne gerek vardı?" kadar kaba bir söz yoktur özünde. Tüylerim diken diken olur her duyduğumda. Çünkü birebir "Niçin böyle bir gereksizlik yaptın?" demektir. Az beyin :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Alışkanlık olmuş "Ne gerek vardı" demek,o kadar çok kimsede görüyorum ki, gerçekten de hediye verende bir kırgınlık, eksiklik hissettiriyor oysa.

      Sil
  4. Şuraya kalbimi bırakıp gözüm yaşlı, tüylerim diken diken, sessizce gidiyorum ❤️

    YanıtlaSil
  5. "Ne gerek vardı"
    Ben kullanırım bu cümleyi. Ama niyetim kötü olmadı ki hiç.
    Demem daha.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabii ki hediye alanın niyeti kötü olmuyor ama düşün ki özene bözene bir şey seçmişsin, karşındakine mutlulukla veriyorsun, onda da bir mutluluk tepkisi beklerken "Ne gerek vardı" duymayı mı istersin, " Aa teşekkür ederim, ne kadar güzel " gibi bir cümleyi duymayı mı :)

      Gerçi ben yakınlarımdan biri bunu dediyse "tabii ki gerek yoktu, istediğim için aldım" demekten geri kalmıyorum :D

      Sil
  6. Ne gerek vardı cümlesini bende sık kullanırım ve tam da dediğiniz mahcubiyetten ya da kendimce nezaketten:) Ama artık demeyeceğim kesinlikle:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, bu mahçubiyetten oluyor en çok ama hediye kabul etmek de çok özel bir ritüeldir aslında. Gülümseyerek alınır, hediye veren yanınızdaysa hemen paket açılır (meselâ bunu da ayıp zannedip yapmayanlar var oysa açmadan bir kenarda burakmak ayıptır), içtenlikle teşekkür edilir, hatta bir de bir sonraki buluşmanızda onu kullandığın da gösterilirse tadından yenmez :)

      Sil
  7. Gelmiş geçmiş olsun komşu ailenize. Ne tatlı bir jest olmuş sizinki de. Hele mandalinalara bayıldım. Biraz önce, mutlu denk gelmelerde, "diğerkam" kelimesini öğrendim başka bir blogda. "Diğer insanlara maddi veya manevi kişisel çıkar gözetmeksizin yararlı olmaya çalışma" için kullanılan bir kelimeymiş. Daha önce nasılsa hiç duymamıştım ve çok hoşuma gitti. Senelerdir kindness kelimesinin Türkçe tam karşılığı olmadığını düşünür üzülürdüm, halbuki ne güzel bir kelimemiz varmış. Sevgiler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de geçen senelerde öğrenmiştim o kelimeyi, sanırım Lügat 365 'de görmüştüm, gerçekten de çok güzel anlamı var :)

      Sil
  8. 4 yıl önce zatürre geçirdim ve neredeyse 1 ay kolumu kıpırdatacak halim olmadan yattım. Şehirde yakın kimsem yok arkadaşlar dışında. Sağolsunlar telefon ediyorlar ve "Bir şeye ihtiyacın var mı, yapacağımız bir şey var mı?" deyip ben "Yok sağolun" deyince kapatıyorlar. Ya nasıl evet açım, yemek yapamıyorum, bir tas çorba getirin diyeyim. Çok hasta olduğumu belirtiyorum, sürekli yatıyorum diyorum, hiç mi anlamıyorsunuz. En yakın arkadaşım bile gelmedi, bir tas çorba getirmedi. Nasıl zoruma gitti anlatamam, titreye titreye ne yaptımsa, eşim ne kadar kotardıysa geçirdim bir ayı, hiç unutamıyorum. O zamandan beri birine bir şey lazım mı diye sormadan gidip yapıyorum yapabileceksem. Ne iyi etmişsiniz,keşke herkes böyle ince düşünceli olsa...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de İzmir'de doğumuma bir gün kala hastalanmıştım. Annem, babam, Can, kayınvalidem, herkes yatak döşek yatmıştı zaten. Karnım burnumda, ateşim kırklara yaklaşmış, sancı başlasın diye evin koridorunda dolanırken bir çorba yapanımız bile yok diye ne üzülmüştük annemle. O günden sonra ben de sizin gibi elimden geleni sormadan yapmaya çalışırım.

      Sil
    2. Ya ama aradıklarında söyleseydiniz keşke. Ben söylüyorum gerçekten dostluğuna güvendiğim arkadaşıma, çok hastayım, çorba yaparsan çok sevinirim diye. Ya da mandalina, portakal alıp bırakabilir misin geçerken diye soruyorum. Arkadaşlarım da seve seve yapıyor. Tabi ki tam tersi de geçerli, ben de onlar için yapıyorum. Geçen sene Covid olan iki farklı arkadaşımın tüm market alışverişlerini yaptım, kapılarına bıraktım. Yardım edebildiğim için de çok mutlu oldum. İki arkadaşımın da çocuğu var ve ikisinin de listelerinde bol bol meyve ve çeşitli abur cubur vardı. Fazla fazla aldım ki bir de çocuk mızmızlığı ile uğraşmasınlar. Söylemeliyiz ihtiyacınız olduğunda, bu çekinilecek bir şey değil bence. Gerçi artık marketler bile eve servis, yemek desen her yer restoran/Cafe, her şeyin eve servisi var. Eskiden daha zordu ama pandemi sonrası evden çıkmadan aylarca yaşayabilir insan. Yine de arkadaş eliyle ve sevgiyle yapılan bir tas çorbanın kesinlikle iyileştirici bir gücü var :)

      Sil
    3. Benim söyleyecek kimsem pek yoktu, zira doğuma kadar sürekli çalıştığımdan henüz kimseyle o kadar samimi olamamıştım lojmanda. Selamlaşıp kapıdan sohbet ettiğim kişilerdi hepsi.

      Sil
    4. Bu yorumu okudugumda bir dusundum, eskiye, cocukluguma dondum.. Ben de yardim istemek icin cok endiseleniyorum ve bu yeni bir dusunce de degil cok eski... Alismamisim, ailemden de gormemisim..yardim istemek kotuymus gibi bir algi var nedense. Bunu yapabilenlere ise imreniyorum, bravo diyorum. Bu kucuk yardimlar, en cok da yardim edeni mutlu ediyor aslinda.

      Sil
    5. Mutluluk alınan şeylerde değil daha çok verilen şeylerde saklı oluyor sanırım :)

      Hoş geldin bu arada :)

      Sil
  9. Corona geçirdiğimiz günlerde, ki sanırım Almanya'ya geldiği ilk haftaydı, o kadar perişan olduk ki, bir arkadaş kapımızın önüne alışveriş poşeti bırakınca mutluluktan ağlamıştım. Ama temel gıda dışında hiç aburcubur yoktu içinde, ben de tabii ki söyleyememiş, bir daha ağlamıştım hatta buraya da yazmıştım insan isteyemiyor sadece temel gıda isteyebiliyor diye.. Sonra kuzenim teee Amerikadan bir kutu dolusu şekerleme cips saçma sapan şey yollamıştı ama açınca dördümüz de delirdik, böyle havaya şekerleri atıp altına girip gülmeler mi dersin, şekerleri avuç avuç kucaklamalar mı :)))) Ben eskiden beri yeni taşınan komşu, hasta vs hep yemek taşırım zaten ama artık aburcubur da ekliyorum, hakikaten çok makbule geçiyor.. Bi'tanesin Handan!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanın kendisini çaresiz hissettiği anlarda böyle ufacık şeyler bile yüreğini ısıtıyor, yaşayanlar daha iyi anlıyorlar sanırım Ceren.

      Sil
  10. Öyle güzel ve anlamlı bir yazı olmuş ki, altına imzamı atarım.

    NOT: Gerçekten çok tatlısın :)

    YanıtlaSil
  11. o cümlenin içini doldurmak en doğrusu:)
    çok iyi düşünmüşsün..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsan yaşamadıkça bazı şeyler aklına gelmiyor, ben de şurafan herkese çıtlatayım dedim :)

      Sil
  12. Allah kimseyi kimseye muhtaç etmesin AMA DÜNYA HALİ diye bir şey var ve iyi ki o durumlar için sizin gibi komşular var :) Yüreğinize sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Komşuluk gerçekten de çok önemli. Hepimiz kopuk yaşıyoruz, buradaki arkadaşlarımı komşularımdan daha iyi biliyorumdur ama en azından zor anlarda yanındayım diyebilmeliyiz.

      Sil
  13. Birine sözde değil, özde yardım etmek çok güzel. Çoğu kimse bunu lafta bırakıyor, yazık ki ne yazık. Laf olsun diye yapmamak lazım. Uygulamak önemli...
    Mandalinalar harika:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kişiden kişiye yapılan küçük bir iyilik tğm insanlık için düşünülen büyük bir iyilikten daha özeldir gibilerinden bir söz okumuştum, öyle doğru ki.. Sözde neler yapıyoruz da harekete geçme kısmı eksik.

      Mandalinaları ben de çok sevdim :)

      Sil
  14. haklısınız, bu bloğa yazanlara ne gerek vardı demeye de benzer... :) ne güzel yapmışsınız. :)

    YanıtlaSil
  15. Bazen insanın ihtiyacı da oluyor böyle şeylere, farkına bile varmıyor biri böyle incelikler yapana kadar. Ve gerçekten, milyonlar verilip alınacak hediyelerden daha makbul oluyor. Yüreğinize sağlık. ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten de aklına gelmiyor. Saatlerce canın hiç bir şey çekmeyip bakarsın örneğin, sonra gelen çorbanın kokusu seni cezbeder. Oysa yapsan yapacaksın.

      Sil
  16. Sanırım bu tür güzelliklere çok ta alışık olmadığımızdan "ne gerek vardı " sözü, ben de kullanıyorum diye düşünüyorum, bir şey lazım mıyı da sorarım, istemezse de götürecek hiç yapamadım kendim gidecek bir bahane yaratırım ama seninki kadar ince düşünmem mümkün değil. Çok imrendim, güzel yüreğinden öperim...Sağ olasın...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Blog yazmanın okumanın güzelliği de bu değil mi, birbirimize ilham verip birbirimizden ilham almak :)

      Sil
  17. Birinin senden istediğini yapmaktan daha değerli bir şey varsa o da istenmeden yapmaktır. Maalesef her zaman böyle düşünceli olamıyorum ama daha dikkatli olmaya çalışacağım. Kalemine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her zaman yapamasak da koşturmalarımız arasında unutsak da arada hatırlamalı :)

      Sil
  18. Öyle ince düşünülmüş birşey ki, şimdi insanların durup düşünmeye ince şeyler peşinde koşmaya vakti yok. Ben hiç bilemedim bana böyle bir güzellik yapılsın? Ama iyi ki hatırlattınız ki gerekirse ben yapayım. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aklımızın bir köşesinde dursun fikir :)

      Sil
  19. Haklısın kolayca çıkıyor ağızdan bazen. Güzel bir jest yapmışsın önemli olan insanın elinden geldiğince yapması ☺️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Söylemeden yapmak, istemeden vermek, minicik bir şey de olsa konuşmaktan çok işe yarıyor :)

      Sil