Uzun Uzun Yazıyorum :)

Şubat 05, 2007

Nereden başlasam, nereden başlasam.

Uzun zamandır görmediğim arkadaşlarımla buluşuyorum bir bir. Ve tembellik yapıyorum. Dinlenmek böyle birşey olmalı. Biraz da biriktirilebilse keşke.

Dün sabah kardeşim "Abla ben bir blog açmaya karar verdim " dedi. "Hayırdır?" dedim. Meğer blog açarsa eğer, yorumlarda sohbeti koyulaştırırmışız, böylece Aylin yerine onunla buluşurmuşum :)

Kadıköy Haldun Taner Sahnesinin önünde çok rommantik bir buluşma ayarlamıştık Aylin'le. Korktuğumuzun aksine kar fırtına falan da olmadı bu sefer. Onu Mosquito Cafe'ye götürdüm. (Vakti zamanında gidip saatlerce oturup yazılar yazdığım güzel bir yerdi. Hâlâ duruyor olması beni çok mutlu ediyor. Dur reklâmını da yapayım. Şuradan bir bakabilirsiniz.) Götürdüm de ne oldu. İki muhabbet ederiz diyordum, beni dinledi mi yok... "Ama Aylincim lütfen ben de azıcık konuşabilir miyim" diyorum, nerdeee... Zaten sesim kısık, gülemiyorum bile doğrudüzgün. Ha ha ha, yerine ıh ıh ıh şeklinde sesler çıkartabiliyorum ancak. Zavallı ben... Oysa ne kadar merak uyandırıcı bir hayatım vardı anlatacak. (Bana bak Can, en kısa sürede Maldivler, İsviçre, Mısır falan beni gezdireceksin haberin olsun, sonra dönüşte de buraya gelicez, ben Aylin'le buluşup hepsini uzun uzun anlatıcam.)

Ama yine de, şehrin taaaa uzak bir ucundan üşenmeden gelip benimle buluştuğu için kendisine teşekkürü bir borç biliyorum. (Ama gelmeseydi sorardım ben ona:)

İşte böyle keyifli bir akşamın ardından kardeşimle buluşup sinemaya gittik. Uzunnn bir süredir sağda gidilecek filmlerin arasında duran "Deja Vu" yu nihayet izleyebildim. Keyifle seyredilen bir filmdi. Ama (sanırım bu zamandan sonra konusunu bilmeyen kalmamıştır, rahat rahat söyleyebilirim) zamanda yolculuk olan bütün filmlerdeki gibi mantık hatası vardı. Kırılma noktası ne zaman oldu? Herşey eskisi gibi devam ederken ne zaman yol değiştirdiler, orası belli değildi. Film çıkışında eve dönerken, zamanda yolculuk filmleri içinde en iyisinin "Geleceğe Dönüş" serisinin olduğuna karar verdik Kürşad'la. Hem çok keyifliydi, hem de mantıklı.

Uzun yazma konusunda gerçekten de rekorumu kırdım. Şimdi gidip, inatla yeni sürüme geçirdikleri bloğumun bozulan alanlarını düzeltmeye çalışacağım. Ama önce yerde boğuşan oğlanları ayırmam gerek sanırım.

Herkese güzel, cıvıl cıvıl, keyifli bir hafta diliyorum.

Benzer yazılarım

6 Yorum yap

  1. İsviçre, Maldiv , Mısır gezmene ne gerek var? Birazcık blog gez, dedikodu toparla yeter. Biz de bün İkea'ya gidemedik.Cevahir'e gidip, kocaman bir tabak spagetti yedim. Mağazalara bakmadım bile. Spagetti yemek için gittim . Dün çok yürüdüm ya seninle. Biras süsülmüşüm . O yüzden yedim yani.
    Kız bu sitemeter harikaymış. Bloga gelenlerin seceresini veriyor. Du bakalım Amerikandan gelenim gidenim olcek mi? Eğer gelen olursa, ingilizce blog yazmaya başlayacağım.

    YanıtlaSil
  2. Bak sana ne güzel oyuncak verdim, bunca zaman sitemeter kullanmamış olman inanılmaz tabi :)

    YanıtlaSil
  3. şu istanbul a bi gidemedik...

    bu yazı uzun mu şimdi,daha uzununu bekliyoruz. doya doya içinden geldiği gibi.

    YanıtlaSil
  4. günaydınn :) müthiş buluşma :)) bence kısa bile yazmışsın handan :) okurken çok eğlenceli gidiyordu sen hemen kesmişsin :) daha uzun yaz olur mu :)

    günaydınnn her ikinizede :)) kocamann kocamannn öperimm :))

    YanıtlaSil
  5. aylinnn :)) önce senin blogu okumak gerekmiş :))))

    YanıtlaSil
  6. İvriz valla ancak bu kadar uzun yazabiliyorum, o da üç-beş yazı konusunu bir araya getirip de yaptım :) İstanbul'a gitmelisin kesinlikle.

    Zehracım sana da günaydın :)

    YanıtlaSil