Yorumunu görünce gülümsedim zira bu tatilde bol bol bulut izleyip birşeylere benzetmiştim :) Kalpli nulutun üzerindeki fotoğraftaki de Alaaddin ' in sihirli lambası gibi değil mi ?
Türküleri seçerken ne çok sevdiğim türkü olduğunu fark ettim. Köyde çok hüzün vardı ma beni gülümseten pozu da orada çektim. Sokaklarında oynayan çocuklar vardı. Bir çocuk için oyun cenneti olmlı diye düşündüm.
Merhabalar. Derekeöy, herhalde tamamen terk edilmiş. Hiç kerpiç yapı görmedim. Yapıların tamamı taş malzeme ile örülmüş, çamur sıva ile kaplanmış. Tavanlar ise kavak ağacı döşemelerle kaplanmış, üzeri bişirik dediğimiz çamurlu dallarla örtülmüştür.
Her bir fotoğraf karesinin dile gelerek, anlatmak istediği o kadar çok hikayeleri var ki, bunları her fotoğraf karesini dikkatle inceleyenler okuyabilirler.
Anlamlı ve bir o kadar da hüzünlü bir paylaşımdı. Emeğinize ve gönlünüze sağlıklar dilerim. Selam ve saygılarımla.
Dereköy ülkemizin en büyük köyüymüş vakti zamanında Recep Bey.Mübadele zamanında gitmişler, yerlerine gelen olmamış. Ama hâlâ içinde yaşayanlar var. Kiliseleri duruyor. Biz gezerken Can köy kahvesinde oturup çayını içti. İlginç bir köydü.
Geçen köyde bir akşam üstü yürüyüş yaparken terk edilmiş bir ev görmüştüm. Yanındaki evler ise çok şen şakraktı. Çocuklarıyla beraber aileler balkonlarda yemek yiyordu. Tek katlı o yalnız ev beni çok huzursuz etmişti. Çok soğuk gelmişti. Sanki duyguları var gibi hissetmiştim. Üzülüyordu ve karanlığa gömülüyordu. Yanındakileri kıskanıyordu. Sanırım bu köye gitsem o evlerin yıkılıp, terk edilmiş olmasına çok üzülürdüm.
Bu köyün sokaklarında çocuklar oynuyorlardı, hüznümü aldı biraz onları izlemek. Hayat , bir yanda hüzün bir yanda gençlik. Orada çocuk olsam mutluluktan uçardım herhalde :)
Üzücü geldi,bir zamanlar cıvıl cıvıl olduğunu sokaklarında çocukların koşuştuğunu düşündüm, taş ocakta pişen ekmek kokusu sarmıştır sokakları, bahçeye kurulmuş bir salıncakta bir bebek uyanıp ağlamıştır.Terkedilmişliğin ağır havası var fotoğraflarda, zaman durmuş gibi.
Çok hüzünlü fotoğraflar. Köyün neden terk edildiğini merak ettim ve Google'da aradım. Mübadele yıllarında köyün boşaltıldığını öğrendim. Bütün bir köyün evinden gönderilip hiç bilmedikleri bir yere yollanması ne acı.
23 Yorum
Çooook güzel! Kalpli bulutu görenler avcuma mum diksin! (Ne ağlarsın?!)
YanıtlaSilYorumunu görünce gülümsedim zira bu tatilde bol bol bulut izleyip birşeylere benzetmiştim :) Kalpli nulutun üzerindeki fotoğraftaki de Alaaddin ' in sihirli lambası gibi değil mi ?
SilKimbilir ne hikayeler saklı orada...
YanıtlaSilUzun ince bir yoldayım çıktı şansıma....
Kim bilir...
SilŞansıma Gündüz Gece çıktı, çok da severim. Ne güzel bir köymüş nesne kimsesiz kalmış acaba, Kıbrıstaki o Dereköy geldi aklıma.
YanıtlaSilİnsanın yaşadığı yeri bırakıp hiç bilmediği diyarlara göçmesi ne kdar zor olsa gerek .
SilNe hazin görüntü:( Aşık Veysel çok severim. Bahtıma ‘Güzelliğin On Para Etmez’ çıktı:) Sevgiler…
YanıtlaSilTürküleri seçerken ne çok sevdiğim türkü olduğunu fark ettim. Köyde çok hüzün vardı ma beni gülümseten pozu da orada çektim. Sokaklarında oynayan çocuklar vardı. Bir çocuk için oyun cenneti olmlı diye düşündüm.
SilMerhabalar.
YanıtlaSilDerekeöy, herhalde tamamen terk edilmiş. Hiç kerpiç yapı görmedim. Yapıların tamamı taş malzeme ile örülmüş, çamur sıva ile kaplanmış. Tavanlar ise kavak ağacı döşemelerle kaplanmış, üzeri bişirik dediğimiz çamurlu dallarla örtülmüştür.
Her bir fotoğraf karesinin dile gelerek, anlatmak istediği o kadar çok hikayeleri var ki, bunları her fotoğraf karesini dikkatle inceleyenler okuyabilirler.
Anlamlı ve bir o kadar da hüzünlü bir paylaşımdı. Emeğinize ve gönlünüze sağlıklar dilerim.
Selam ve saygılarımla.
Dereköy ülkemizin en büyük köyüymüş vakti zamanında Recep Bey.Mübadele zamanında gitmişler, yerlerine gelen olmamış. Ama hâlâ içinde yaşayanlar var. Kiliseleri duruyor. Biz gezerken Can köy kahvesinde oturup çayını içti. İlginç bir köydü.
SilSelam aleyküm blogunuzu takipe aldım sizde bloğumu takip edermisinizhttps://bilgidayi.blogspot.com
YanıtlaSilBA YIL DIM
YanıtlaSilGeçen köyde bir akşam üstü yürüyüş yaparken terk edilmiş bir ev görmüştüm. Yanındaki evler ise çok şen şakraktı. Çocuklarıyla beraber aileler balkonlarda yemek yiyordu. Tek katlı o yalnız ev beni çok huzursuz etmişti. Çok soğuk gelmişti. Sanki duyguları var gibi hissetmiştim. Üzülüyordu ve karanlığa gömülüyordu. Yanındakileri kıskanıyordu. Sanırım bu köye gitsem o evlerin yıkılıp, terk edilmiş olmasına çok üzülürdüm.
Bu köyün sokaklarında çocuklar oynuyorlardı, hüznümü aldı biraz onları izlemek. Hayat , bir yanda hüzün bir yanda gençlik. Orada çocuk olsam mutluluktan uçardım herhalde :)
SilÇok ilgi çekici ve serin havalarda sıkılmadan saatlerce dolaşılacak bir yere benziyor:)
YanıtlaSilKesinlikle öyle.
SilÜzücü geldi,bir zamanlar cıvıl cıvıl olduğunu sokaklarında çocukların koşuştuğunu düşündüm, taş ocakta pişen ekmek kokusu sarmıştır sokakları, bahçeye kurulmuş bir salıncakta bir bebek uyanıp ağlamıştır.Terkedilmişliğin ağır havası var fotoğraflarda, zaman durmuş gibi.
YanıtlaSilİşin ilginci, sokaklarda koşturan çocuklar vardı köyde ve terk edilmişliğin ağırlığını alıyorlardı biraz :)
SilFotoğraf çekimleri çok güzel,içinde barındırdığı hüzün ise çok derin...
YanıtlaSilÇook
SilÇok hüzünlü fotoğraflar. Köyün neden terk edildiğini merak ettim ve Google'da aradım. Mübadele yıllarında köyün boşaltıldığını öğrendim. Bütün bir köyün evinden gönderilip hiç bilmedikleri bir yere yollanması ne acı.
YanıtlaSilBir gün mahallemde oturamayacak olsam ne acı çekerdim diye düşündüm ben de gezerken Şule .
SilNeden terkedilmiş acaba ne yazık.
YanıtlaSilMübadele olmuş sanırım Derya, ne acı şey insanların evlerini bırakıp gitmeleri.
Sil