Kitap Salı

Temmuz 30, 2019

Bakalım bu hafta salımızda neler var.


Barış Müstecaplıoğlu içinde ecinniler geçmeyen ender Türk fantastik roman yazıcılarından sanırım.

Daha önce okuduklarım hep ruhlar alemiyle falan ilgiliyken o fantastik dünyalar kuruyor.

Daha önce Korkak ve Canavar serisinin ilk kitabını okumuş, sevmiştim.

Bilgiç'in okul kitapları arasında bunu görünce o seriyi bitirmeden yenisine başlamış oldum :)

Rahat okunan güzel maceraları ve parmak bastığı güzel noktaları sevdim.  Sanırım iki serinin de devamını getireceğim.


"Ben sadece şamanım" diye gülümsedi Darok." Bunun ötesini hiçbir zaman önemsemedim. Çünkü şaman olmayı kendim seçtim. Nasra ya da Delkar olmayı ise kendin seçemezsin. Öyle doğarsın, kimse tercihini sormaz. Kendi seçmediğim bir şeyle tanımlanmayı kabul etmiyorum."

" Bir kişiye sevmediğimiz milletten insanlarla aynı milletten diye kötü gözle bakamayız,  bunu kendileri seçmiyor, değiştiremezler de."

"Savaş zamanı insanların en kötü ve en iyi yanları ortaya çıkar. Sakin ve güvenli günlerde iyilik ya da kötülük yapmak için fırsatı olmamış bir adamın gerçekte nasıl biri olduğunu bilemezsin.  Ne zaman işler sertleşir, bir seçim yapman gerekir   ruhunun derinliklerinde bir canavar mı uyuyor yoksa bir kahraman mı, o zaman belli olur."

"Zaman ilerledikçe şunu fark ettim, bugün zayıf olan bir kaç nesil sonra güç kazandığında,  başkalarına kendisine yapılan zulmun aynısını yapmaktan geri durmuyordu. Buna defalarca şahit olduktan sonra verdiğim mücadelenin anlamını sorgulamaya başladım. Artık güçsüzleri,  bir gün roller değiştiğinde kendilerine zulmedenler kadar zalimleşeceklerini bile bile,  sırf güçsüz oldukları için sevemiyordum."

"Uzun zamandır başkalarından uzak yaşamanın ve asırları bulan yorgunluğunun ona insanlar hakkında bir şeyi umutturduğunu fark etti. İnsanlarda en dibe düşme potansiyeli olduğu kadar yüce şeyler yaoma potansiyeli de vardı ve kendisi asırlar önce şaman olmayı seçerken, insan denen varlığın genelde olduğu şeye değil, İsterse olabileceği şeye duyduğu sevgiyle bu kararı almıştı."


Osho'nun mektuplarından oluşan bu kitap genel itibariyle ver gazı hissiyatı yaşattı bana. Ama tabi içinde sevdiğim cümleler olmadı değil :)


"Anı yaşayabilen sonsuzluğa ulaşır. Yaşanan an sonsuzluğa dönüşür. Yaşanmıyorsa eğer,  sonsuzluk bile sadece geçici bir an olarak kalır."

"Yaşam,  geçmişte ya da gelecekte değil, her zaman şimdidedir. Yaşam varsa  şu andır ; yoksa şu an değildir. Ve yaşanabildiği için de bilinebilir. Üzerine düşünmeye gerek yoktur. Aslında yaşam üzerine düşünenler yaşamı kaçırırlar, çünkü düşünceler yalnızca geçmişte ve gelecekte dolaşır, düşünce şimdide bulunmaz. 
Canlılık her zaman şimdidedir - şimdidir. Belirtisi şu andır; tam şu an ; burası ; tam olarak burası. İşte bu yüzden yaşam düşünülemez, yalnızca tecrübe edilebilir. Yaşam tecrübe değildir, tecrübe etmektir."

" Sessizlikte diyalog mümkün müdür? Aslına bakarsa diyalog sadece sessizlikte mümkündür. Sözcükler azını söyler, çoğuna engel oluşturur. "

" Ölüm bilinmeyendir. Bu yüzden de düşünerek bilinmesi mümkün değildir. Ben senin ilgini yaşama çekmek istiyorum. Yaşam burada ve bu andadır. İçine girilebilir. Ölüm ise hiçbir zaman burada ve bu anda değildir ; ya gelecekte ya da geçmiştedir. Ölüm asla şimdide değildir."

" Azim yoksa yaşam bir rüya olur.
Azim varsa rüyalar bile gerçeğe dönüşür."

" Cesaretini topla. Cesaret var olan bir şey değildir, aksine cesur olmaktan doğar. Korku da aynı şekilde var olan bir şey değildir. Cesaretini toplayamamış olmanın sonucunda yaşanan karmaşadır."


Eveet gelelim son kitabıma. Daha bitmedi, henüz yarıladım sadece. 1970 lerden 2009 a kadar yazarın gittiği yurt dışındaki ülkelerden izlenimleri. Genel kültürümü arttırıp yakın geçmişimize bakmak için güzel bir kitap. Doğrusu gezi kitabı olduğunu düşünmüştüm ama daha çok tarihe tanıklık kitabı gibi olmuş.



"Yaşamın sonsuz, ağır, durdurulmaz akışı ve bizim o akışı bir yerlerde durdurmak,  sanata, dile, görüntüye,  ritme dönüştürerek kalıcılaştırmak, sonsuzlaştırmak, ölümsüzleştirmek çabamız sürüp gidecek böylece."



Bu haftaki salımızda toplananlar bu kadar. Bakalım haftaya neler olacak :)



Benzer yazılarım

12 Yorum yap

  1. şu osho yu alsam fena olmeycek cypralexi bıraktım gaza gelmeye ihtiyacım çok bu aralar:))) güzel bir salı olsun...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu kitabını değil başkasını al. Aslında en sevdiğim kitap Üzüntüyü Bırak Yaşamaya Bak, Dale Carnegie'nin. Onu al sen :)

      Sil
  2. ilk kitap ilgimi çekti şu yarımlarımı bitireyim de ona başlayayım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok severek okudum Hatice. Oğluş da okur ileride :)

      Sil
  3. Bir haftada üç kitap bence çok iyi. Tebrikler :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İki buçuk, sonuncusunu hâlâ bitiremedim :D

      Sil
  4. korkak ve canavar serisine bayılıyorum. kütüphaneden alıp okumuştum. 4.kitabı kaybolmuş. daha tamamlayamadım. şamanlar diyarına da başlamadım o yüzden. size de iyi okumalar dilerim :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de iki serinin de diğer kitaplarını alacağım, gerçekten güzel seriler :)

      Sil
  5. Osho'nun felsefesine bayıldım. Boşuna Osho olmamış.Tamamıyla doğru düşünmüş... Eline sağlık Handan.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seviyorum onun felsefesini. Hiç kitap da yazmamış aslında hep konuşmalarından ve mektuplarından oluşuyor kitaplar .

      Sil
  6. Şamanlar Diyarı'nı merak ediyorum, yazarla tanışmak lazım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben çok sevdim yazarı Gül, diğer kitaplarını da alacağım.

      Sil