Sergüzeşt (Kültür Sanat Mevsimi 12)
Ekim 31, 2017Kitap okumayı çok sevsem de iyi bir okuyucu olduğumu söyleyemeyeceğim. Kitabın türüydü, akımıydı gibi konulara hiç dikkatimi vermiyorum. Sanırım en son otuz yıl önce edebiyat dersinde görmüşümdür bunları :)
o Bir akımı temsil eden bir kitap oku ve hem akım hem de kitap üzerine düşüncelerini yazıya dök.
Maddesinde sanat akımları neydi ki diyerek şöyle bir göz gezdirmek zorunda kaldım. Sonra Güz Okuma Şenliği'nde okuyacağım kitaplar içinden bir kitap seçerek bir taşla iki kuş vurmaya çalıştım.
Benim kitabım Realizm (Gerçekçilik) akımına giriyormuş. Her ne kadar adı üstünde olup ne olduğu anlaşılsa da kısa bir bilgi vereyim hakkında.
19. Yüzyılda bilimsel çalışmalar çoğalıp , bu alanda büyük ilerlemeler sağlamış. Auguste Comte'un ortaya attığı Pozitivizm felsefesi de bu dönemde, insanın sadece gördüğüne inanması şeklinde özetlenebilecek bir görüşü savunmuş. Bu görüşün edebiyattaki iz düşümü de Realizm olmuş. Bu akımda insanın duygularının onu aldatacağı savunulmuş, görülenin olduğu gibi verilmesinin gerekliliği üzerinde durulmuş.
Realizm'de konu gerçek hayattır. Olağanüstü görülen istisnai olaylara yer verilmez. Okura yaşanmış bir olay ya da yaşanabileceğinden şüphe edilmeyecek bir olay sunulur.
Realizm'de anlatılan kişi, tam anlamıyla insandır. Çevresiyle davranışlarıyla, tutkularıyla en ince ayrıntısına kadar tanıtılan bir insan görülür eserde. Elbette bu insan çevresinin bir ürünü olan, çevresindeki şartlara göre karakter kazanmış biridir.
Bu noktaya geldiğimde hangi akıma daha yakın olduğumu düşündüm. Dediğim gibi pek irdelediğim bir şey değil bu. Sanırım realizme yakınım. Çok aşırı simgeler içeren ağdalı ve bulmacamsı cümlelerden daha çok seviyorum.
Şu anda aklıma gelen fikirle, aslında en sevdiğim fantastik edebiyatın da gerçekçi olduğunu düşünüyorum desem çok mu uçmuş olurum. Hahah cidden anlamıyorum hiç bu işlerden ama gerçeküstü bir dünya olsa da yaşanan olaylar o dünyanın şartlarında yaşanabilir olması gerçekçi anlamına gelmez mi?
Neyse biz kitabıma gelelim. Samipaşazade Sezai'nin (1963 basımı kitabın üzerinde Samipaşazade Sezayi diye yazıyor :) Sergüzeşt kitabı bu akıma uymakla kalmıyor, Türk Edebiyatı'nda bu akımda yazılan ilk esermiş aynı zamanda.
Sergüzeşt "Macera" demekmiş. Osmanlı dönemini esir kızların üzerinden görmekteyiz. Daha doğrusu esir kızımız Dilber'in başından geçenleri okuyoruz.
Kitabın önsözü beni kitaptan çok düşündürdü aslında.
Kitap bir roman olarak belki harika değil ama bir ilk olarak edebiyatımızda yerini almış.
Amerikalılara İngilizlere falan bakıp esir kullanmak boyunduruk altına almak nasıl yapılır ki diye düşünürken, muhteşem (!) osmanlı tarihimizdeki bu ayıbı göstermesi açısından ayrıca beğendim.
Son olarak eğlenceli bir videoyla Sergüzeşt'in anlamını pekiştirelim :)
(Kültür Sanat Mevsimi nedir? )
12 Yorum
Anlamını bilmiyordum valla :) Romanı duydum ama okumak mümkün olmadı :(
YanıtlaSilMinicik bir roman Yurdagül, zamanda yolculuk yapıp geliyor insan.
SilOsmanlı'da bal gibi kölelik vardı, hem de enaz Amerika'da pamuk, mısır tarlalarında kırbaçlanan köleler kadar kötüydü durumları. Bir kere Harem'e getirilecekleri için daha Afrika'dayken gemiye bindirilmeden hayaları en ilkel yöntemlerle ve anestezisiz kesiliyordu, buruluyordu vs. bu işlem sırasında yarısı ölüyormuş. Onların ahı yetmiştir Osmanlı'nın yıkılmasına. :(
YanıtlaSilEmeğine sağlık Handan'cım.
:)
Yetmiştir Müjdecim. Yazık ki ne yazık, insan okurken kanı donuyor.
SilO maddedeki o akımları daha okurken abowwwww demiştim ben ve hala oooo kısmında takılıyım. Biterse ooolamalarım belki bir ihtimal bu maddeye el atabilirim, ama el atmayabilirim de tabiki... Nasıl olsa tüm maddeleri gerçekleştiremeyeceğim :)))
YanıtlaSilBu kitabı duymuştum ama nereden duyduğumu hatırlamıyorum :/ Hatta bir arkadaşımın kütüphanesinde denk gelip incelemiştim de ama dil bana göre değil maalesef, bir kaç sayfadan sonra hemen yerine koymuştum.
Bir kez daha ceketimi ilikledim hocam senin önünde ♥
Ben de ödev yapıyor havasında başladım maddeye ama sonra baktım hoşuma gitmiş.
SilKitap başta zor geldi ama sonradan rahat okudum, sözlük ihtiyacım olmadı :)
En sevdiğim akımdır.
YanıtlaSilBenim de sanırım öyle ama daha diğer akımlardaki kitaplara bakıp son kararımı vermem lâzım Sezer :)
SilSergüzeşt'i okumuştum ben de :)) Realizmi yine seviyorum da, naturalizm'e pek ısınamadım ben de :))
YanıtlaSilHala akımlar konusunda cahilim. Hangisini en çok sevdiğime karar verme çalışması yapmaya karar verdim Kâğıt Salıncak :)
Silvideo süperdi nerden bulursun böyle şeyleri :-))))))))))))))
YanıtlaSilSevgilerrrr
:) Sergüzeşt ararken gördüm, bayıldım Kadriye :)
Sil