Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi
Nisan 25, 2015
Bence- hele Anadolu yakasında oturup da- buraya gitmeyene ceza versinler :D
Sakuralara yetişir miyiz diyerek gittiğimiz geziden yetişemediğimizi öğrenerek döndük ama hiç de üzgün değildik :D
Tam dört sene önce gitmişiz. Çocuklar gezdikçe hatırlayıp mutlu oldular. Niye onca zaman gelmemişiz ki yeniden diyerek döndük.
Ataşehir Bulvarı'nın hemen üzerinde otobanın arasında saklı bir cennet gibi.. Giriş ücretsiz. (Bahçeye bağış olarak gönlünüzden ne koparsa veriyorsunuz isterseniz) Piknik yapılabiliyor. Her yere çeşmeler konulmuş, su sıkıntısı yok. İçerde yiyecek içecek satılmıyor. Piknik çantanızla ve fotoğraf makinanızla gitmelisiniz :D
Geçen sefer gittiğimizde çektiğim fotoğraflar şurada. Bu sefer farklı çiçekler vardı. Yine hepsi çok güzeldi.
Bahçenin internet sitesi de şurada. Hakkında geniş bilgi alabilirsiniz oradan.
Kurak ve çorak bahçe gibi susuzluğa dayanıklı bitkilerin yetiştirildiği kısım çok ilgimizi çekti. Sonra kaya çatlağı bahçesi de çok ilginçti. Zengin bir soğanlı bitkiler koleksyonu da mevcut. Sonra arı çiftliği ..
Arboretum Adası'nda bizimkilerin geçen sefer de bu sefer de oynamaktan çok keyif aldıkları Teşhis Yolu Oyunu vardı. Adanın girişinde bir stantta kutuların içinde yapraklar var. Bir de oyun pusulası. O yaprakları alıp bahçe içinde nerede olduklarını yaprağın türüne göre belirtilen bölgelere giderek hangi ağaçtan olduklarını bulmaya çalışıyorsunuz. Harika bir macera :D
Neyse uzun sözün kısası, ben sizi fotoğraflarla baş başa bırakayım. Kolaj yapmak istemedim, hepsini tek tek yayımlıyorum, o yüzden aşırı fotoğraf zehirlenmesine karşı dikkatli olunuz :D
Laleler her yerde :)
Bu çiçeğin ismini göremedim orada ne yazık ki..
Biz çayımızı içerken komşuluk eden şekerlik :)
Bu leylak çok değişik değil mi?
Ama bunun kokusu benim deli olduğum :)
Laleler her yerde demiştim. Hem de her renkte :)
Ah, yaprakları çıkmadan olmasa da nihayet yakaladım manolyanın çiçeğini :)
Tamam sakura bulamamış olabilirim ama bunların meyvesi de var :D
Kaya çatlağı bahçesinden..
Işık da nasıl güzel vurmuş..
Bu zeytin ağacı 6 asırlık . Aslında iki ağaçmış. Biri ölmek üzere ama diğeri hem zeytin verirken hem de ona sarılıp hayatta tutuyormuş..
Gözlerimi alamıyorum ağaçlardan :)
İstanbul'un bahar müjdecileri erguvanlar :)
Baharın insanları mutlu etmek gibi bir amacı olmalı :D
Peki hangi köşeyi istersiniz kendinize, seçin bakalım :D
Burası çok huzurlu durmuyor mu?
Peki dere kenarı ?
Arkadaki gökdelenlere inat kırmızı bank çağırmadı mı sizi de :)
Bu morsalkımların kokusu baş döndürücü..
Mutluluğa açılan kapı gibi..
Yorulanlar biraz anfitiyatroda dinlensin..
Yoksa konak bahçesi mi isterdiniz ?
Şu köşe de kitap kurtları için ..
Söylemedim değil mi? Çimlere basmak serbest... Yatmak da :)
Arılardan korkmana gerek yok..
Yönünü kaybetmene de imkân yok :D
Her yerde başka bir güzellik :)
Benden söylemesi, kaçırmayın bu harika yeri :D
Ah sakura mı?
Kimsenin çekmediği fotoğrafını ben çektim :D
Not: Bahçedeki sakuraların öyküsü şurada.
21 Yorum
Sakura yazımı hazırlarken öğrenmiştim bu bahçeyi.
YanıtlaSilÇok güzelmiş, iyi ki gitmişsiniz.
Sakuraları gördüm :)
Doğa gibisi, bahar gibisi yok cidden.
Ellerine sağlık :)
Seneye daha erken gelip çiçeklere yetişelim dedi oğluşlarım Zeugma:-) Senin yazından sonra oradaki japon kirazlarının sakura olduğunu algıladım, iyi mi:-)
Silİyi ki gitmişiz gerçekten de:-) İyi ki bazı güzel insanlar böylesi güzel yerleri yapıyorlar :-)
Sakura hiç görmedim galiba ben..... Ben de gelecek bahara bir fırsat bulursam gideyim bari.... Çok heveslendim resimleri görünce...
YanıtlaSilBen de canlı göremedim Şebnem, seneye beraber gidelim :-) Kocaman bir de piknik çantası alırız yanımıza:-)
Silo bankta oturup kafamdaki düşünceleri bir kenara bırakıp
YanıtlaSildoğayı dinlesem, onunla bütünleşsem olur mu :)
En güzeli Bahar:-)
SilBu dinlenme sureci icerisinde simdi orada olmak vardi!!!!
YanıtlaSilBen anadolu yakasinda oturuyordum Turkiye'de iken, ama hic gitmedim. Bak ilk cezalandirlan ben olmusum, gitmedim diye surgune yollamislar beni:))
Ha ha ha, ilahi Mevlüde:-) İlk gelişinde hemen ziyaret ediyorsun bahçeyi, bu iş şakaya gelmez bak:-)
SilHemen gidilecek yerlere not aldim. Kumas pazarlarindan sonraki sira onun:))
YanıtlaSilMazallah fizan'a falan surerler, neme lazim kesin gitcem ,valla bak!!!! :))
Evet evet, şimdiden yer ayırtmaya bak Mevlüde :-)
SilUcuncu resme bayildim dicektimki baktimki hepsi birbirinden guzel , hele ki sizin oldugunuz resimler.harika bir yermis.insallah orasini yok etmezler
YanıtlaSilTeşekkürler Mehtap, inşallah canım .
SilÜşenmedim, saydım.
YanıtlaSil15 ve 21. fotoların sakuranın ta kendisi :)
Sanırım bakımında bir sıkıntı var, böle olmamış. Çalıgillerden yapmışlar zavallı ağacı.
Alt dalların sürekli budanması ve kökün kalınlaşması gerek.
Zeugma ben de senin gibi düşünüyordum. Hatta geçen gün başka bir yerde de gördüm bu ağaçtan, buraya da mı dikilmiş dedim. Ancak, bahçedeki sakura ağaçlarının olduğu kısımdaki ağaçlar en son fotoğraftaki gibi bütün çiçeklerini dökmüşlerdi. Sakura zannettiklerimin ise altında bir açıklama göremedim, diğerlerinin bütün çiçeklerini dökülmüş görünce çok bakmamış da olabilirim. Doğrusu kafam karıştı:-)
Silhttp://metebilge.blogspot.com.tr/2014/04/can-japonyadan-gonderdi.html
SilBak Can'ın geçen sene çektiği fotoğraflar da bunlar.
son zamanlarda adını çok sık duyar oldum buranın. istanbulda olup da tadını layıkıyla çıkaramayan nadir insanlardanım ben. inşallah gideceğim ve yakından göreceğim bu paylaştığın fotoğraflardaki güzellikleri...
YanıtlaSilYeri çok kolay Bibis, sitesinden görebilirsin. Piknik malzemelerini ve fotoğraf makinanı alıp git bir ara muhakkak. Bütün iş plânlamaya bakar:-)
SilBandana, gözlük çocukların yanında nesli yakalamışsın, harikasın ya.
YanıtlaSilHa ha ha Burcu, öyle yapmışım di mi:-) Güneşte gözlüksüz şakır şukur ağlama moduna girdiğimden bu numaralı gözlük şart. Başım da her daim üşür ama şapka kaşındırıyor, Tchibo'nun bu çok amaçlı bantları dışarda bandana içerde saç tokası olarak hep elimin altında:-)
SilNasil harika güzel bir yer burasi böyleee! Hem piknik yapmak hemide cimlere basmak serbest üstelik!! Ben simdi teee Alamanyalardan kalkip gidesim geldi, orada, hem de cok yakininda yasayip da hic gitmeyenleri kiniyorum buradan ahanda:)
YanıtlaSilNe iyi etmissiniz Handan'cim. Bir de düsündüm de fotolara bakarken , ne güzel senin ogluslar senle hala böyle yerlere gitmeyi seviyorlar, götürebiliyorsun.(Ben Cem'le coktan gidemiyorum mesela artik hicbiryere) Birkac sene sonra onlarla gidemezsin böyle yerlere (gerci bircok yerlere gidemezsin o ayri):) aman tadini cikar derim, götürebildigin kadar götür, birlikte gezmenin tadini cikar canim...
Ha ha ha, kınamak lâzım Ayşecim:-)
SilBen de Can'a onu söylüyorum, bu çocuklarla ne kadar birlikte zaman geçirsek kârdır, yakında kendi dünyaları olacak diye. Neyse ki Metos bana çok benziyor, aynı şeyleri yapmaktan keyif alıyoruz. Bilgiç henüz küçük zaten:-) Tadını sonuna kadar çıkartmak niyetindeyin:-)