Onuncu Günden Bildiriyorum Hâlâ Sıcak Suyum Yok ve Ne Bulsam Atıyorum

Kasım 13, 2022

 


Dün üçüncü defa gelen doğalgaz görevlisi artık bizden bıktığı için olsa gerek açtı sonunda doğalgazı. Büyük bir sevinçle şofbene gittim. Bir yandan da umarım şofben bozum mozuk değildir diyorum, zira evde kalıp da kullandığımız tek şey o. Açtım , bir hareket yok. Doğalgaz geç geleceği için zaten hemen yanmayacaktı ama bunda elektrik yok. Aaa fişi takılı değil . Fişini takmak üzere elimi kabloya götürdüğümde fişi olmayan kopuk kablo ile yüzyüze geldim. İşte orada küfürü basmışım sayın seyirciler. Hayır Can evde olsa beş dakikada ona fiş takar. Ama kendileri salı günü teşrif edecekler. 

Neyse bu hayal kırıklığının ardından evi süpürüp toparladım ve hemen akabinde de dağıttım. Bilimum ıvır zıvırı tıktığım dolaplardan birini koyacak yer yok, içindekileri elemeye çalışayım dedim. Kocaman bir oğlanların karne , başarı belgesi ve diğer ıvır zıvırların durduğu kutu vardı. Vize başvuru belgeleri bile duruyordu orada. Bilgehan'ın karnelerinin yanı bir de yabancı dil karneleriyle dolu. Deneme sınavında birinci oldular belgeleri. Yok efendim lego oyununa katılmışlar onun belgesi. Yani bi moklu bezlerini saklamamışım. Karneleri ,gerçek belgeleri ve sertifikaları ayırıp geri kalanını attım. Koca kutudan üç dosya çıktı. 

Tam dört yapboz kutusuna lego yapım kılavuzları dolmuştu. Neredeyse beş kilolar. Bilgehan içlerinden bir kaç tanesini hatıra olarak ayırdı, gerisini attık. Devasa bir çanta doldu. Tüm yapım klavuzları zaten internette var. Üstüne üstlük bizimkilerin onları yaptıkları da yok. Bunları neden attırıyorsun diye söylenen oğlana legoları atmadığıma şükret diye cevap yetiştirerek bir gereksiz şeyden daha kurtulmanın haklı sevincini yaşadım.

Rengârenk fotoğraf çerçevelerim vardı İkeadan aldığım. Onlardan sıkılmıştım artık, içindekileri çıkartıp onları da postaladım. 

Bir koca torba yeni kavanoz kapağını ayırdım veririm kapıcıya diye. Gelecek sene bir domates yapıcam diye koca sene saklayamayacağım. ( Ehehe dört paketi duruyor daha )

Şu an salonun her köşesi karman çorman. Yemek masasının üstünü açmayı başardım ama :D

Mutfakta kırk yılda bir kullandığım bir kaç şeyi dolap tepesine, bir kaç şeyi de mutfak dolabının altındaki on santimlik boşluğa tıkıştırdım. 

Bilimum belki kullanırım diye tuttuğum plastik kutuyu attım.

Bir ara dekoratif şeyleri çıkartıp onları eleyeceğim. 

Devasa bir mektup kutum var. Can'la altı sene çıkıp bunun çoğunu ayrı şehirlerde geçirmemiz sebebiyle yazmış da yazmışız. Ayrıca arkadaşlarımın mektupları da az uz değil doğrusu. O kutuya el atmam lâzım ama şimdi açarsam çok vaktimi alır. 

Hiç kullanmadığım çeyizlik dantelli mantelli yatak çarşafları gardrobun üzerine sıkıştırmayı başardığımız için bu seferlik kurtardılar paçayı :D

Hâlâ Metehan'ın odası karman çorman. Yatak odası çok şekilsiz.

Banyo ve tuvaletin kapılarının kulbu yok. Zira kapılar normal kulplara göre dizayn edilmiş, Can tutturdu yuvarlak olanlardan takacağım diye. Uzun bir işi olacak onun.

Duşa bir raf almıştık. Bir saat sürdü kurup takmamız. Güya tavanla yer arasına sıkıştırdığından pratik olması gerekiyordu. Kurmasını çözmek on dakika aldı. O rafları boruya geçirmek tam kâbustu. Tabi kayıp düşmemesi için sert olması gerekiyordu ama Can olmasa hayatta geçirmem mümkün değildi benim. Hepsini yaptıktan sonra iç içe geçmiş borular düşmeden yerine götürüp sıkıştırmak da başka meseleydi. Duruşunu tekinsiz bulduğumuzdan bir de duvara tutturduk onu :D Neyse en azından şampuanlar kalktı ortadan. Kocam sağolsun her gördüğünde üçer beşer şampuan aldığından yer gök şampuan dolu. Hayır saçma sapan şampuanlar. Onların bir kısmını da yok edeyim ortadan ben. Adamın beş tane traş köpüğü varmış meselâ. 

Neyse rn önemli şeyi yaptık : Balkonu açtık. Yarım gün oradaki tamir malzemelerini temizleyip içeri almış olsam da, şu an antrede beş kutu malzeme duruyorsa da çayımı alıp balkona  çıkınca tüm sinirim gidiyor.

Zaten bu evi o manzaraya aşık olup da beğenmiştim. Geri kalan her yeri berbat ve fakat balkon nefis bir tabloya bakıyor.


Geçmiş ev deneyiminden de iyice anladığım üzere beni yeşilden uzaklaşmak hasta ediyor. Çok şükür kavuşturana. 


Not: Fotoğrafa şarkı ekleyecektim ama internet yavaşlatılmış, hiçbir şey çalışmıyor. Terör saldırısı olmuş İstiklâl'de. Haber alamayınca olmamış gibi mi olacak ? Size de her seçim yaklaştığında terör artıyor gibi gelmiyor mu ? Çok tuhaf... 

Benzer yazılarım

24 Yorum yap

  1. Son çaylı kare müthiş güzel olmuş. Kışın yaprak dökmeyen ağaçların varlığı manzarayı yıl boyu değerli kılıyor bence.
    Seçimler öncesi klasik tablo. Daha da ilginci seçimler olduktan sonra o olaylar, ölen yüzlerce insan hatırlanmıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sararan yaprakları da severim ama haklısın, böyle sürekli yeşillik de başka güzel. Hele kar yağarken :)

      Hatırlanan ne var ki bu dünyada :/

      Sil
  2. Vallahi okurken ben yoruldum seni düşünemiyorum bile 🙂 .. İnşallah bir an önce yerleşin sağlıkla huzurla otur inşallah 🤗...evet Taksim'deki patlamadan dolayı çok yavaş internet .. Rabbim bir daha yaşatmasın inşallah diyelim 😞.. kocaman bol bol enerji yolluyorum sana güzel kadın 🥰 sevgiler 🤗

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Özlem:)

      Amin.

      Benden de sevgiler :)

      Sil
  3. Ayy ne güzel attıkça hafiflik gelmiştir. Bende ardiyeyi temizledim haftasonu kocam neleri atmışım diye gitmiş çöp konteynerını karıştırmış. Ya sabır. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Can da kapının önüne koyduğum her şeyi geri istiyor. Görmese yüz yıl aklına gelmez ama o başka :)

      Sil
  4. Gerçekten o manzara için bile alınır o ev, çok iyi etmişsiniz.Güle güle oturun
    Çenebaz

    YanıtlaSil
  5. Taşınırken ben de baya baya bir ayıklamıştım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güya yrdi ay önce taşınırken de ayıklamıştım ama her el attığımda biraz daha gidebiliyor :D

      Sil
  6. ya bu ayıklama kısmı çok güzel oluyor, ayıklama öncesi ve sonrasındaki keşkeleri unutmak daha güzel olabilir ama işte :D manzaran muazzam, o balkonda bir çayını içebilirim :) kafamızı kuma gömersek belki onlar da bizi görmez diye düşünüyorlar, ve ne yazık ki bu coğrafyada her şey çok pahalı
    insan /hayvan canı hariç...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında sakladığımız şeylerin çoğu saçma sapan, hepsini evden de zihinden de atmalı Eylem .
      Balkonum her zaman açık, çayım her daim demli, beklerim :)
      Ne yazık ki öyle. Hiç değerimiz yok.

      Sil
  7. Balkon ve çay candır can. Günaydın :)

    YanıtlaSil
  8. Fazlalık ne varsa at bence de :) Son foto her şeyi unutturur insana 😍 İşler tez zamanda bitsin huzurla, keyifle, sağlıkla oturun 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Son dolabı aldım, ona da sığmayan her şey gidecek :)
      Balkon tam bir yenilenme durağı gibi, çok iyi geliyor :)

      Sil
  9. o tablo için değerdi gerçekten de ve ben inanıyorumm bu ev sana gerçekten de huzurlu yıllar getirecek inanırsak olmaması için hiç bi sebep yok

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnanalım gerçekten de , şu ana kadar çok iyi gidiyor , çok şükür.

      Sil
  10. ben buraya yorum yaptım, yapmadım mı ya :( KEyifle oturun canım, manzaran cennetten bir köşe gibi, İstanbul'da şanslı balkonlardan biri :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Spama düşmüş yorumun, bugün bakabilince ancak, yeni kurtardım spamdakileri :)

      Sil
  11. Balkon fotoğrafları gerçekten çok hoş. İnsanın içini açıyor.

    Bir ara ben de evdeki bütün dolapları elden geçirmeyi düşünüyorum. Atabildiklerimi atacağım, kalanları düzenleyeceğim. Sadece taşınınca değil ne bileyim 3-5 ayda bir yapmak lazım bunu. Durdukları yerde çoğalıyorlar ve dağılıyorlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her bahar yapıyorum aslında ama bir kere bir yerlere koyunca insan pek ellemeyebiliyor , taşınırken daha çok göze batıyorlar :)

      Sil
  12. Az kaldı tam yerleşince keyfini sürersin artık hakettin ☺️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir ay sonunda nihayet yerleşmeye yaklaştım :)

      Sil