Kitap Salı
Kasım 12, 2019Bu hafta tatil modunda kısa hikâye kitaplarıma gömüldüm.
İlk kitabım Şermin Yaşar'dan Gelirken Ekmek Al. Dedemin Bakkalı'nı okumuştum seneler önce. Sonra şans eseri instagram hesabını takibe başladım. Öyle güzel yazıyor ki. Bu kitap da birbirinden güzel, sımsıcak öykülerle doluydu.
"Herkes sana suçlu olduğunu söylediğinde sen kendi masumiyetine çok fazla direnemezsin."
" Konuşanlar çok oluyor, gemidir derler, rüzgârdır derler, suya yağmur düşmüştür, bir balık oynamıştır, ona titremiştir su derler. Kabul etmem. Hiç mi kelebek etkisini filan duymadın biraderim. Muazzez camdan bakarken esnemiştir, onun nefesi perdeye değmiştir, perde pencereyi itmiştir, bir aralık olmuştur, ordan bir kuş geçmiştir, yel kanada değmiştir, kuş olup denize varmıştır, bir yudum su almıştır, orada deniz titrediyse demek ben onu hissetmişimdir derim. Uykun geldiyse yat istersen Muazzez, esneme oralarda, titriyorum su altında."
" Filiz'in bu hallerine önce dürüstlük ve açık sözlülük demiştim, hoşuma gitmişti hatta. Bende dünya gönül kırmama üzerine kurulmuş, Filiz'de kendi kırılmasın diye. "Önce ben" demişti bir akşam, "Önce ben iyi olacağım ki, sonra etrafımdakiler mutlu olsun, onları mutlu edebileyim... Ben önemliyim, kimsenin beni üzmesine, kırmasına izin veremem, bu sen olsan bile" Biz " aile herşeyden önemlidir, sen sevdiklerinden sonra gelirsin" diye yetişmiştik. Filiz'in söylediklerine büyük hak vermiştim o akşam. İnsan sevdiğinden duyduğu sözlere ilahi anlamlar yüklüyor bazen. Ağzından çıkan her sözü koşulsuz doğru kabul ediyorsun. Filiz'in söylediklerini bir felsefi akımmış gibi kabul etmiştim. Bu sözlerin Filiz'in bencil ve kendisi dışında kimsenin duygusunu umursamayan ruhundan çıkıp geldiğini görmemiştim."
" İnsan kendi huzuruna sahip çıkabilmek için başkasının huzursuzluğundan beslenebiliyordu demek."
"Şıp şıp damlıyordu üst katın mutsuzluğu üzerimize. Ağır damlayan yerlere, yatak odasına meselâ, hayali leğenler koyuyorduk. İçine birbirini sevmediği halde birlikte ömür tüketen iki insanın yalnızlığı doluyordu."
Hans Fallada'nın Neden Ucuz Saat Takıyorsun kitabı da hikâye kitabıydı. Uçakta bir saat içinde bitti.
Muriel Barbery 'nin Gurmenin Son Yemeği, yazarın ilk kitabıymış sanırım. Yine bir çok sevdiğim cümlesi oldu ama okuduğum diğer iki kitabını çok daha fazla sevmiştim.
" Sonsuzluğu sözcük kabuğumun içinde sakladım ve yarın, öleceğim. 48 saat içinde öleceğim ve altmış sekiz yıldır ölüyorum da ancak bugün farkına varmaya tenezzül ettim."
" Ne yazık ki o günler o kadar çabuk geçti ki, keyif almanın giderek zorlaştığı günlerle yer değiştirdi."
" Bir de bir şey daha var bildiğim, hepsi mutsuz, yani kimse mutlu değil çünkü kimse doğru insanı gerektiği gibi sevmesini bilmiyor ve aslında kendi kendilerinden nefret ettiklerini anlamak istemiyorlar. "
Stefan Zweig Amok Koşucusu klasik Zweig 'di. Ama bu kitabı da diğerleri kadar sevemedim. Bittiğinde bir oh çektim, içim çok daraldı. Neyse ki kısaydı :)
İşte bu hafta salımıza gelenler bunlar. Hafta sonu kalabalık misafirim gelecek, bakalım o arada okumaya fırsat bulabilecek miyim :)
10 Yorum
Sermin Yaşar pek çok arkadaşımın okuduğu bir yazar çok hoş bir enerjisi de var ben de instgramda görüyorum ama henüz okumadım. Amok Koşucusu biraz daha garipti haklisin yani öyle bir hastalık falan ...Neden ucuz saat takıyorsun ismi nedeniyle çok ilginç geldi okuyabilirim
YanıtlaSilŞermin Yaşar'ın instagram hesabına hayranım Sev, öyle güzel şeyler yazıyor ki orada.
SilAmok Koşucusu sıktı beni. Konusunu sevmedim sanırım.
Evet o kitabı isminden dolayı aldımdı ben de :) Çantaya atıp yollarda okumalık.
Keyifli okumalar Handan.
YanıtlaSilTeşekkürler Özlem :)
Sil''İnsan kendi huzuruna sahip çıkabilmek için başkasının huzursuzluğundan beslenebiliyordu demek."Bu yöntemi kullanan çok insan tanıdım...
YanıtlaSilBen de. Aslında her insanda var bundan, bolca miktarda şükretmekle karıştırılıyor üstelik.
SilZweig i cok severim ben ama bazen olabiliyor benimde beğenmediklerim. Diğer kitapları not aldım birbirinden güzel alıntılar paylaşmışsınız teşekkürler:)
YanıtlaSilBazı kitaplar bizim o sıradaki ruh halimize uymayabiliyor. Ya da duygularımıza hitap etmiyor.
SilRica ederim :)
Hikayelerle dolu bir hafta olmuş. Aynı türden kitapları arka arkaya okuyunca sıkılmıyor musun? Ben illaki araya başka türde bir kitap alma ihtiyacı hissediyorum.
YanıtlaSilEvde olsam değişik okurdum da tatilde, bölük pörçük okuduğumdan hikâyeler rahat oldu Şule.
Sil