Kitap Salı - Martin Eden

Şubat 27, 2018



Doğrusu son okuduğum kitapların içimi karartmasından sonra elimi macera ya da polisiye bir kitaba atıp başka bir şey düşünmek istemezken bu kitaba başlamam zor oldu. Okuma Şenliği listemdeki son kitaptı, daha kısa diye başka bir klasiğe yöneliyordum ama o kısa kitabı okumaya başladığımda baktım yine üzüleceğim bir de bu kitaba başlayayım dedim. Ve aktı gitti sayfalar.

Bazı yazarları okurken taşlık arazide çıplak ayak ilerliyor gibi oluyor insan, cümleleri birbirine eklemek zorunda kalıyor. Bazılarıysa su gibi akıyor. Sadece suyun üzerine uzanıp kendini akıntıya bırakıyorsun. Bu kitap da öyleydi.

Her sayfada Martin Eden'a daha hayran kalıp, hayatı yaşama şekline imrendim. Yaşamak tam da böyle bir şey olmalı işte dedim.

" 'Haftada üç dolar ve sonra haftada dört dolar ve genç bir delikanlı hiç eğlenmeden, oynamadan  yağ sobasında yemek pişiriyo, bütün çalışıyo, para biriktiriyo,  hep çalışıyo , hiç iyi vakit geçirmiyo, eğlenmeyi öğrenmiyo ve tabii ki otuz bin dolar çok geç geliyo.'

Halden anlayan zihnini içgörüsü,  kendisine anlatılan bu delikanlının hayatındaki binlerce ayrıntıya ve onun yılda otuz bin dolar kazanan bir adama dönüşürken yaşadığı manevi sığlığa ışık tutuyordu. Geniş ufuklu, çok yanlı düşüncesi sayesinde büyük bir hızla Charles Butler'ın bütün hayatını uzaktan görebilmişti.

' Biliyor musunuz ' diye ekledi, 'Bay Butler'a acıyorum. Doğru dürüst harcayamayacağı otuz bin dolar kazanmak için hayatını boşa harcamış. Niye mi, çünkü artık otuz bin dolar nakit verse bile çocukken on sente alabileceği şeyleri alamaz , mesela şeker , fıstık veya tiyatroda en üst balkondan bir bilet.' "

" İnsan denilen yaratığın zihninde yer etmiş olan ; kendi renginin, inancının ve siyasetinin en doğrusu , en iyisi olduğuna ve dünyanın dört bir yanına dağılmış diğer tüm insanların kendisinden daha talihsiz konumlara sahip olduğuna inanmasını sağlayan o yaygın dar görüşlülük ,Ruth'da da vardı."

" Ruth'un sınırı ufkunun sınırıydı ve sınırlı beyinler ancak başkalarındaki sınırları görürdü. Ruth derin bir bakışa sahip olduğunu sanıyor,  Martin'in bu bakışla çelişen görüşlerinin onun sınırlarını gösterdiğini düşünüyor ve onun da kendisi gibi bakmasını sağlamanın,  onun ufkunu kendi ufkuyla aynı olana kadar geliştirmenin hayalini kuruyordu. "

"Bazen bana öyle geliyor ki bütün dünya, bütün hayat, her şey içimde duruyor ve sözcüsü olmam için feryat ediyor. Hissediyorum... ama anlatamıyorum... bunun ne kadar büyük bir şey olduğunu biliyorum ama konuştuğumda bir bebeğin ıngaları gibi sesler çıkıyor ağzımdan. "

" Dünyanın tüm müzik uzmanları istediği kadar haklı olsun. Ben yine de kendi hazlarımı insanoğlunun ittifakla verdiği hükümlerden önemsiz görmeyeceğim. Eğer bir şeyi sevmediysem, sevmedim demektir, o kadar. Şu güneşin altındaki hiçbir sebep sadece türdeşlerim çoğunlukla onu beğeniyor veya beğenilmesi gerektiğine inanıyor diye o beğeniyi benim de taklit etmemi gerektirmez. Hoşlandığım ya da hoşlanmadığım şeylerde modayı takip edecek değilim."

" 'Basmakalıp lâflara hakikaten itirazım yok' dedi sonradan Ruth'a , 'asıl asabımı bozan şey bu sözlerin afra tafrayla,  kibirli bir memnuniyetle, kesin bir üstünlük duygusuyla söylenmesi ve buna harcanan zaman.' "

" Başarı keyif aldığın şeyi yapman değil,  onu yaparken haz duymandır."

"Gelecek konusunda endişelenmiyordu. Geleceğin ona neler getireceğini kısa süre içinde görecekti zaten."


Benzer yazılarım

12 Yorum

  1. Çok uzun yıllar önce okumuştum, beğenmene çok sevindim, unutamadığım güzel kitaplar arasındadır her zaman hatta sevdiklerime hep verirdim okumaları için. Ruth ile sonları kötü bittiği için üzülmüştüm, romanı öyle sevdim ki, sonra biyografisini anlatan bir kitabı aradım yıllarca baskısı tükenmiş ama yeni baskısı çıktı sonradan ve alıp okudum, meğer Ruth gerçekmiş:( aşık olmuş vs. vs. çok uzatmayayım.....alıntıları unutmuştum yeniden hatırladım..:)
    Eline sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu kitapta yazarın hayatını anlattığını duymuştum ben de Müjde. Her satırda ona olan hayranlığım arttı .

      Sil
  2. Senin yorumundan sonra anlaşılan okunmaları. Alıntıları da okuduktan sonra okumalıyım :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)

      Bir ara kitabın her sayfasının altını çizeceğim zannettim Kitap Güneşim :) Okunulası bir kitap gerçekten.

      Sil
  3. Çok severim,tam bir başyapıt.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitaba ayrı hayran oldum, Martin Eden'a ayrı, Jack London'a ayrı Bahar :)

      Sil
  4. Okuduktan sonra lise yıllarında okumuş olsaydım hayatım çok daha farklı olurdu dediğim kitap...Keşke liselerde zorunlu olarak okutulsa:)
    Merhaba bu arada :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu kitap Metehan'ındı Burcu, lisede okusunlar diye verilmiş . Gelgelelim benim kitap kurdu oğlum okumadığı gibi bir de bana güzel değildi dedi. Hahaha. Bunu çabuk okuyorsun dedim ona, harika bir kitap ve herkes okumalı.

      Sil
  5. Çok güzel alıntılar çok beğendim son 3satirda çok güzeldi emeğine sağlık güzel insan ❤😊sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oldukça kalın bir kitaptı ama öyle keyifle okudum ki Özlem. Tavsiye ederim.

      Sil