27
Mart 18, 2024Sahneden çevresindekilere gül atan Sal'ı izlerken yine zamanda yolculuk yaptı.
O gün, karların arasında oturup ona hikâyesini anlattığı sabah bir yerden burunlarına harika bir koku gelmişti. Evden sesler yükselmeye başlayıp içeriden onlara seslendiklerinde ellerini bırakıp sessizce kalkarken gözlerine bir dal ilişmişti. Bir dal ve ucunda beyaz gül. Bahçenin en uzak köşesinde , çalıların arkasında kaybolmuş beyaz gül. Baş döndürücü kokunun sahibi . Sal onun yanına ulaşıp kopartmıştı o dalı. Önce koklayıp sonra da kendisine uzatmıştı. Hâlâ yatağının başucunda duruyordu o gül. O günün hayalinin bir ürünü olmadığına inanmak için bakıyordu .
Yine yan yana otursak, saatlerce anlatsam onu nasıl hiç unutmadığımı, benim için çok özel olduğunu, her gördüğümde midemde kelebekler uçuştuğunu, en zor günlerimde ona tutunduğumu, rüyalarımda el ele tutuştuğumuzu, içim cız ederek uyandığımı . O bahçeye çıksak, ellerimizde çaylarımız. Sonra kendisine bile ilk defa itiraf ettiği duygularını saklamak için derin bir nefes alıp izlemeye devam etti.
....
İpleri alıp masasına oturdu. İnternetten gördüğü videoyu açıp baka baka bileklik yapmaya başladı. Annesiyle böyle şeyler yaparlardı küçükken. Sonra annesi onları satardı sokaklarda. Videoyu görünce o aklına gelmişti. Keşke malzeme alabilsem de yapsam, böyle vakit geçmiyor diye düşünürken kulaklarına gitmişti eli. Sahip olduğu tek değerli şeyler minik altın halka küpeleriydi. İlk evlendikleri zaman almıştı ona eşi. Sonrasında hiç çıkartmamıştı kulağından, öyle ki varlığını bile unutmuştu. Altın diye biliyordu ama emin de değildi tabi. Hayatının o dönemiyle ilgili hiçbir şeyden emin değildi artık. Hemen sokağa fırlayıp bir kuyumcu bulmuş, küpeler gerçekten altın çıkmışlardı. Fazla bir değerleri yoktu ama beş on bileklik yapacak ipi alabilmişti. Bunları satabilirsem devamını getiririm diye düşündü.
İlk satışını sığınma evindekilere yaptı. Marry kızına aldı. Nelly yeğenine. Kendisine iyilik olsun diye aldıklarını biliyordu ve onlara minmettardı. Zira gerçekten de bir şeyler yapıyor olmaya ihtiyacı vardı. Gidip kendisine yeniden ip aldı o iki bilekliğin parası ile. Böylece daha kalın ve renkli yapabilecekti. Tatilden döndüklerinde İnanve Min 'e hediye etmeyi de düşünüyordu.
Düşüncelere gömülüp bir yerlere varamadığı günlerden sonra iyi gelmişti bu uğraş ona. Küçücük de olsa bir çaba , sürekli plân yapmaktan faydalıydı. Üstelik yaparken keyif de alıyordu.
Diğer bölümler için tıkla.
0 Yorum