Film Festivali 3,4,5,6 . Filmler İzleyecek Değişik Film Arayanlara Fikir Versin

Nisan 16, 2023

Ekâbirliğim tutmuş, filmleri anlatmamışım. 

Ama önce dün yaşadığımı anlatayım.

Dün sabah 11.00 de Beyoğlu Atlas'daki bir filme biletim vardı. Benimle gelecek kimse bulamayınca sabah üşendim gitmeye. Zaten oruç oruç zor oluyor falan demekteydim. Neyse ki hâlâ içimde bir deli beni dürtüp yollara düşürüyor. Hadi kalk diye zorladım kendimi. Hava da mis gibi.

Filmi seçmemin tek sebebi yönetmeniydi. God Exists, Her Name is Petrunya . İzlediğim en güzel kadın filmlerindendi. (bknz) Onun ismini görünce gideyim demiştim. Ve bilin bakalım ne oldu. Filmin sonunda yönetmenle söyleşi varmış.


Tüm saçım başım bakımsızlığım ve ben mutluluğuma sarınıp fotoğraf çektirmişim :)

Film çıkışı kulağıma müziğimi takıp Dimash'ın Scream 'i eşliğinde Beşiktaş'a kadar yürürken on sekiz yaşındaki Handan olmuştum. Tek başıma sinemaya gitmeyeli öyle çok olmuş ki. Oysa en sevdiğim şeydi tek başıma gitmek. Elimden alınmış bu özgürlüğüm bir şekilde, ben de karşısına geçip duramamışım. Olur öyle, kadınların ellerinden alınır bir sürü özgürlükleri, sanki onlar bırakmış gibi hissettirilerek üstelik. Neyse bu başka bir yazı konusu olsun.

Gelelim filmlere.

Pazartesi günü 

INGEBORG BACHMANN - ÇÖLÜN KALBİNE YOLCULUK filmine gittik.


(Bknz) İneborg Bachmann'ın kim olduğunu bilmiyordum filmi seçerken, çölün kalbi kısmı etkilemişti beni. Avusturyalı ünlü bir yazarmış. Onun hayatından bir kesiti anlatan film kadın erkek ilişkileri üzerine düşündürüyordu. Erkek boyunduruğuna girmeyi kabul etmeyen kadın olmanın zorluklarını , sevgilisiyle kopuşlarını, bunun onun üzerindeki etkilerini izlerken insan şöyle bir iç çekiyor. 

Gerçekten güzel bir filmdi. Tavsiye ediyorum. Bir kaç +18 sahnesi vardı yalnız, aklınızda bulunsun.

Salı günü Dünyayı Kurtardığında filmini izledik. 

(Bknz) Birbirinden kopuk bir aileyi , özellikle de anne oğulu anlatıyordu. Anne bir kadın sığınma evinde sosyal görevli olarak çalışıyor, toplumsal olaylara yakın, kendisini adamış biri. Oğlu internetten canlı yayın açıp, her akşam bir şarkı çalarak bağışlarla para kazanan, takipçileri olan bu yüzden kendini beğenmiş bir ergen. Bir yandan da okuldaki siyasi olaylarda bilgili ve duyarlı kıza aşık. Sığınma  evine gelen bir kadının annesine şefkatli , yardımsever, çalışkan oğlunu gören anne hayalindeki oğulu görüp ona kol kanat germeye çalışırken sınırlarını zorluyor, aynı anda oğlu da sevdiği kıza ulaşmaya çalışırken kendisini bir sürü komik duruma düşürüyor. Neyse anlatmaya çalışmanın pek anlamı yok, izleyebilirsiniz, güzel bir filmdi . 

Cuma günü ise annemle en fıytırık filme gitmiş olduk :)



Aramızdalar. (Bknz) Fas, Katar, Fransa ortak yapımı bu filmde arap sinemasına yeni bir soluk getirmek istediğini söylemiş yönetmen. Kocasının zengin ailesinin evinde yaşayan aslen alt sınıftan gelen hamile bir kadın aile tarafından aşağılanmaktadır. Hamileliği bahane edip onlarla bir davete gitmeyip evde kaldığı bir gün doğa üstü olaylar başlar. Askerler yolları kapar. Aile eve dönemeyip gittikleri yerde kalır. Kocası onu da yanlarına getirtmek için komşularına para verir ama komşu kadını gitmesi gereken yerden daha da uzakta bir köşede bırakıp ailesiyle kaçar. Tek başına bir kasabada kalan kadın bir şekilde eşine ulaşmaya çalışır. Bu arada köpekler, kuşlar falan bir tuhaf davranmaktadır. İnternet gitmiştir, telefon hattı bile tam çekmemektedir. 

Film sonuna kadar kendisini izlettiriyordu ama ne demek istedi, noldu, bişi anladıysam arap oliim. Ahahaha, arap olsam anlardım belki. Doğa üstü olayda noldu, cinler perilere mi karıştılar.. Topluca kılınan namazda kulaklara giren karıncalar naptı. Kadın nasıl özgürleşmiş olmuş olayların sonunda ben pek bi fark göremedim. Kocasıyla aynı fikirde olmamasını belirtmesi miydi , neydi. İşte öyle bi şekilde bitti. 

İsterseniz izleyin, belki anlar bana da anlatırsınız :)




Son filmim de dün gittiğim 


Dünyanın En Mutlu Adamı . (Bknz)

Konusu pek de cazip görünmemişti aslında, dedim ya yönetmeni Teona Strugar Mitevska ismini görünce (Ay ismini görünce değil tabi, ismini nerden hatırlıycam Petrunya filminin yönetmeninden dediği için ) gitmeye karar vermiştim. Saraybosna'da, bir buluşma etkinliğine gidiyoruz. İlginç bir etkinlik bu, çiftler önce bir örnek gömlek geçiriyorlar üzerlerine. Masada karşılıklı oturup kendileriyle ilgili buluşmayı yönetenlerin sordukları soruları cevaplıyorlar birbirlerine. Sorular en sevdikleri şeylerle falan başlayıp din ırk farklarından etkilenmelerine kadar gidiyor. En kötü gününüz sorusuna kadının verdiği cevaba "Yalan söylüyorsun " diyerek ortamı terk eden adamla konu başlıyor. Sonrasında ortak yemek, oyunlar, danslar ,yarışmalarla falan gün etkinlik devam ettirilirken kızla oğlanın hikâyesi de dökülüyor ortaya ve herkese dokunuyor ucu.

Çok da fazla bilgi vermesem de olur , yine güzel ve düşündürücü bir fimdi. Özellikle esas oğlan harika oynuyordu. Savaş üzerine bir filmmiş . İzleyin bence.

İşte dört yıl aradan sonra , ramazan ramazan festivale gitmeyi başarmanın mutluluğuyla bu yazımı bitirirken, iyi ki sanat var, iyi ki dünyamıza dokunup bizi düşündüren , insan olduğumuzu hissettiren sanatçılar var diyorum bir kere daha. Nisan ayının deli bozuk havalarını çekilir kıldıran şakır şakır yağmurda evden çıkartıp yollara düşüren İstanbul Film Festivali'ni seviyorum. 

İzninizle , evden burnunu çıkartmaya üşendiği halde , kendi kendimi dürten kendime de bi aferim diyeceğim.

Ha bi de şu yazıyı iki saattir yazıyor olmama da aferim. 

Bu kadar uzun yazıyı okuduydanız eğer, size de kocaman aferim :D



Benzer yazılarım

14 Yorum

  1. ooo hepsi iyimiş saol yaa bachman filmi de aklımda olsun :)

    YanıtlaSil
  2. Ne güzel bir tesadüf olmuş. Gerçekten mutluluğun fotoğraftan yansıyor:)

    YanıtlaSil
  3. Sanırım sana da gelecek yorumum. Ben Sevda 😘 Nasıııll özendim Handaaann. Benim yerimedeee seeevv, ay pardon, izleee 😘😘😘❤️❤️❤️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geldi geldi :) İzlerim tabi, Film Ekimi'ne gideriz artık :D

      Sil
  4. 2. filmi seyrettim ben de. Ergene delirdim :)))
    Kadının diğer çocuğu sahiplenişini hiç garipsemediğimi fark edince aynı şeyi benim de yapabileceğimi fark ettim :)) ŞU an önüme planlı, programlı çalışan, mızıldamayan, yanlışlarını düzeltmek için çabalayan bir çocuk gelse evlatlık bile alabilirim ahahaaa :))
    Şaka bir yana diğer çocuğun annesi ile empati kuramadım ve kızdım hatta... Çocuğun önünü kendi bencilliğiyle nasıl da kapadı :/

    En sonuncu film rast gelirsem mutlaka izleyeceğim. Notlarıma aldım ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet o herkese ayrı gıcık kaptığım bir film oldu benim de :) Düşündürücü ve güzeldi ama :) Son filmi izle , evet.

      Sil
  5. Oh ne iyi yaptın da gittin şu filmlere Handan :) Yönetmenle tanışman da tatlının üstündeki kaymak olmuş :) Ben pek festival filmi insanı değilim maalesef. Ne döndüğünü, ne anlatmak istediklerini, işin nereye varacağını anlamaya çalışırken bunalıp sıkılıyorum. Bu filmleri değil de daha önce izlediğini yazdığın "God Exists, Her name is Petunya" filmini merak ettim. Ona bir göz atayım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de her festival filmini sevmiyorum Manxcat, meselâ çoğunu evde izleyemem :) Ama aralarında cevherler bulunca mutlu oluyorum :) O filme kesin göz at, nefisti.

      Sil
  6. Yorum yazarken profilim görünmüyor artık. Anonim görünmemek için kendi elimle yazıyorum. Handan seni merak ettim. Epeyce ara vermişsin. Nasılsın, iyi misin? Umarım bir sıkıntı yoktur.
    Senin önerdiğin filmleri beğenerek izlemişimdir hep. Teşekkür ederim. Ayrıca, Teona Strugar Mitevska ile 40 yıllık kanka gibi çıkmışsınız. Çok şekersiniz:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aa neden görünmüyor ki acaba ? Gerçi benim blogda da kimsenin avatarı çıkmıyor, düzelmedi bir türlü.

      Ben de beni kimse merak etmedi mi diyordum Zeugma :) Önce kısa bir tatildeydim, döner dönmez de yatılı misafir gelince bloğun başına geçemedim . Açığı kapatmaya çalışacağım şimdi zira anlatacağım çok şey var :)
      Valla ben de o fotoğrafı çok sevdim, tam dediğin gibi çıkmışız :)

      Sil
  7. Festivale gidemeyenler için o kadar iyi bir yazı olmuş ki çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil