♥On Bir Yıl Ve Bir Gün ♥
Mayıs 16, 2016Rakamları severim. Tek rakamları daha bir severim nedense.
Bloğumun isminin Bir olmasının nedeni Richard Bach'ın kitabı. İlk gençliğimin duygu ve düşünce karmaşasında bana huzur ve umut veren bir kitap olduğu için bende yeri başkaydı. Bloğu sevgili, anne, eş gibi sıfatlarıma değil içimdeki Handan'a açtığımdan, beni kendime döndürecek bir dal gibi olmuş bu isim. Tabi o kadar ince hesaplarla koymamıştım bloğu açarken aklıma gelmişti işte :)
O sırada üç ve altı yaşında iki çocuk annesi, hayatta ne yapıyorum ki sorusunu sormaya bile vakti olmayan, sürekli koşturan, yorulan ve bunalan bir moddaydım. Hoş şimdi bakınca tek katlı bahçe içinde bir evdeki o hallerim ne güzel geliyor. Sürekli musluklar bozulur, ev sağa sola yamulduğundan kapılar bir kapanmaz bir açılmaz olur, duvarlardaki çatlaklara kilolarca alçı sürülür, içerde kertenkele, top böceği, çiyan ve hatta zaman zaman yılan gezinir :) Sivrisinek zamanlarında çamaşır asmaya çıkmadan kapıdan dışarı sinek ilacı sıkılır ki sineklikteki yüzlerce sinek uzaklaşsın azıcık. Yine de küçük çocuk büyütmek için çok güzeldi. Onların ucundan azıcık su akan hortumun başında güya çömelmiş oyun oynarken suya değen popolarını düşündükçe gülümsüyorum. Ve çamurlara bürünmüş oynamalarının ardından arka bahçeye getirdiğim bir kova su ile hemen kapı önünde yıkayıp içeri almalarım masal gibi geliyor.
Bir varmış bir yokmuş.
Her akşam bir günü daha yolcu ederken çoğunlukla farkına bile varmıyoruz. Sanki hep banyodan biri "Annee bittii" diye çağıracak, sanki bir daha hiç tek başına bir çay keyfi yapılamayacak, sanki gece sabaha kadar deliksiz uyku başka diyarlarda kalacak gibi gelse de hepsi geçiyor. Ne kadar çok an biriktirsek o arada yanımıza kâr :)
On bir yıl ve bir gün. Kendimi arayarak başladığım maceram kendimin tek başıma değil her şeyle birlikte bir bütün olduğunu anlayarak devam ediyor. Ama ben hep orada, hep kalmalı ki kaybolmamalı bütünün içinde. Beni hep beslemeliyim ki başkalarına bir hayrım olsun.
Ne uzun yazmışım :)
Ah nostaljik pazartesi gününe yakışır bu yazının ardına ilk yazımını linkini de vereyim. İşte tam şurada.
Ve ayrılmadan çekiliş sonuçlarını görmeyenler bir önceki yazıya bakmayı unutmasınlar da diyeyim. Bir hafta içinde bana adres yollamayanların yerine yeni çekiliş yapacağım :)
Eh bloğun ismine uygun bir kaç şarkı ile yazıyı noktalayalım mı :)
Hepinize günaydın.. Her anını dolu dolu hissederek yaşadığınız harika bir haftaya açılsın sabahınız :)
24 Yorum
Ne güzel bir yazı olmuş ve ne güzel fotoğraflar. Boşuna demiyorlar zahmet gider, rahmet kalır diye. Gerçekten hayatta pek çok şey öyle. Yaşarken zor gelse de bitince tatlı hatıraları kalıyor. Sevgiler azizim ❤
YanıtlaSilGerçekten de tatlı hatıralar kalıyor geriye Emine. Teşekkür ederim. Benden de sevgiler 💕
SilBende tek sayıları severim nedense. Mesela sonu tek sayıyla biten yıllar şanslı yıllarımdır:))) Ve deliksiz uyku uyuyabileceğimi hiç zanettmediğim yıllar geldi benimde aklıma. Eşim hastalandığında bir gece onun yanında kalmıştım, ezgi daha küçükken ve ilk defa uzun zamandan beri deliksiz uyuyabilmiştim. Nasıl mutlu olmuştum anlatamam:))) Şimdi büyüdüler, her yaşlarının farklı bir adı var ama bebeklikleri, o masumiyetleri ne güzeldi. Çok çok özlüyorum bende:( Zor ama çok güzeldi. Zamanda yolculuk yapılabilse keşke:)))
YanıtlaSilKeşke yapılabilseydi Kadriye :)
SilBende çift sayı sevenlerdenim... Ne gzel fotoğraflar
YanıtlaSilBirileri onları da sevsin tabi Nesrin, yazık onlara da :) Teşekkürler canım :)
Silsanırım 04,04 tarihinde doğduğum için mi ne :)
SilHımm, ebet bunun etkisi olabilir :)
SilAyy deliksiz uyku, bölüksüz çay keyfi, ne güzel dedin Handan :) bekliyorum sabırla.
YanıtlaSilDur ben asıl ilk yazıyı merak ettim. Bi bakayım.
Çay, uyku her zaman olacak sen bebek kokla, içine çek, yumur bol bol Burcu :)
SilÇok şanslı bu oğlanlar, zamanın değerini bilen bir annenin yanında, bol bol anı biriktirip çocukluklarının tadını çıkarabilecekleri bir yerde büyümüşler.
YanıtlaSilGerçekten büyüdükleri yerler doğayla içiçe, harika yerlerdi Sevinç. Ağaçtan düştüler, tavşan sevdiler, kaplumbağa kirpi gördüler, dalından meyve koparttılar. Anneleri de çok şanslıydı tabi :) (Zaten o sıralarda tek katlı evde yaşamasaydık Bilgiç beni ne yapardı bilmem, pencere, balkon falan, ay ay ay :)
Silben çift sayı severim. iki kardeş oldğumuzdan her şeyin ikiye bölünebilmesi gerek :)eviniz, bahçeniz çok güzel görünüyor.
YanıtlaSilAh, her tek sayı sevene bir de çift sayı seven denk düşmeli ki kimse kırılmasın Elçin :)
SilEski evim eski bahçem, hâlâ rüyalarımda oraya taşındığımızı görürüm. On yıl yaşadık orada. Ayrılalı dokuz yıl olacak. Ama ilk evimiz olduğundan her halde, yeri başkadır.
Zaman akarken aslında ne kadar şanslı olduğumuzu fark edemiyoruz bazen. Çok şanslıyız,hayatımızda sevgi var.
YanıtlaSilHem de çok şanslıyız Fikriye :)
Sil11 yil ha... Vay beee... Ne iyi etmissin de blog yazmaya baslamissin Handan'cim, Kutlu olsun canim. Günlük gibi birsey bu bloglar bizim icin. Eskileri okudukca ben de duygulanirim bazen. Ne cok emek vermisiz bir de...:)
YanıtlaSilZamanda yolculuk yapmak için harika burası Ayşecim :) İyi ki açmışız bloglarımızı :)
SilOkurken gercekten bir varmis, bir yokmus gibi!!!
YanıtlaSilAma guzel gunlerdi. Simdi nerdeeeeee boyle dogayla icice yasam?
Bortu bocegin icinde o mel'un hayvan olmayaydi iyiydi:))))
Tek rakam severim ki cogu insanin aksine 13 ugurlu sayimdir:)))
Çok şanslıydık çocuklarla Mevlüde. Börtümüz böceğimiz ve diğerleri boldu tabe :)
SilBen de severim on üçü :) O saatte evlendiydim, kimse istememiş herhalde :D
Geçte olsa iyi ki tanıdım seni handan... ve iyi ki yazıyorsun...
YanıtlaSilHani sen kendime yazıyorum diyorsun ya, halbuki senden öğrendiğim ne çok şey var bilsen :)
Nice 11+11+11+..... senelere ♥
İyi ki yazıyoruz Şebnem :)İyi ki tanıştık :)
SilAh,yazdıklarım arada işe yarıyorsa ne mutlu bana :)
Nice senelere hep birlikte canım :)
ah canımm iyi ki yazmışsın sen. 11 yıl bravo , ne güzel anılar ne güzel pylaşımlar .
YanıtlaSilPek azimli çıktım Derya :) Teşekkürler :)
Sil