Danimarka Yolcusu Kalmasın...

Temmuz 21, 2013

Hayatımda ikinci defa yurt dışına çıkmışlığım oldu. Topu topu dört gün, ama evin arka bahçesinden onlarca yazı çıkartabilen ben tabii ki bu dört günden , görmemiş yurt dışına gitmiş diyerek uzun bir yazı serisine başlıyorum :)

Bu sıcak günlerde serin serin pek hoş bir kaçamak oldu. Aslında tatil ramazana gelmesin diye bayağı bir uğraştım ama Can'ın izni üzerinde pek bir söz hakkımız olamıyor ne yazık ki... Laf aramızda burada günler uzun diyenler hiç sesini çıkartmasın, sabah dörtte uyandığımda gün aydınlanmış oluyordu, gece 11'de daha tam kararmamış...

Efendim Danimarka'ya öncelikle çocukların Legoland sevdası ile gitmeye karar verdik. Hep onları Disneyland'e götürmek istemiştim, ama bu çok daha güzel oldu. Hele benimkiler gibi lego sevdalısı çocuklarınız varsa, kesinlikle tavsiye ediyorum. Tek sorun oradaki Legoları eve taşıma kısmıydı :)

Yıl başından beri oralarda ne yapılır, nereler gezilir diye araştırıyordum. Düşündüğüm yerlerin hepsine gidemedik ama olsun. Yürümekten tabanları şişmiş Can'ın deyimiyle onlar da bir dahaki hayatımıza kalsın artık :)

İlk durağımız Kopenhag'dı. Uçaktan iner inmez havaalanında Kopenhagen Kartlarımızı aldık. İlk önce pahalı geldi ama düşününce iyi fikir olduğuna kanaat getirdik. Bu kartla şehir içinde bütün otobüs, tren, metroya ücretsiz binildiği gibi mevcut gezilecek yerlerin hemen hepsine de giriş bedavaya geliyordu. Biz iki günlük aldık, değişik gün seçenekleri mevcuttu.

Gitmeden önce yaptığım araştırmalarda orada motel gibi yerlerin de temiz ve güvenli olduğunu okumuştum. Zaten pahalı bir şehir olduğundan bari yatmadan yatmaya gideceğimiz oteli ucuza getirelim diyerek Danhostel diye bir yeri gözüme kestirmiştim. Şehirdeki yüksek üç beş binadan birisi olması orayı bulmamızı kolaylaştırdı :) Gerçekten ucuzdu. Gerçi yataklar için çarşafı falan ayrıca kiralıyorlardı ve biz takmak zorunda kaldık ama hepsi temizdi. İki ranzalı 6 kişilik kocaman bir odamız ve güzel bir kanal manzaramız vardı. Kararımdan pek memnun kaldım açıkçası.




Gördüğünüz gibi orası dümdüz bir ülke. Yürüyerek dolaşması pek keyifli. (Erkeklerime sormayın bunu gerçi :) Her yer bisiklet kaynıyordu. Hele dar mini elbiseli, topuklu ayakkabılı, karnı burnunda bir bayanı gördüğümde artık pes dedim :) İçimden hadi bakalım sıkıysa İstanbul'un yokuşlarında da sürün bisikletleri de görelim diye geçirmedim değil :)



Çift katlı otopark nasıl ama :)

Bir başka güzel şey de hemen herkesin ingilizce biliyor olması ve ikinci dilleri olduğu için de benim onları anlayabiliyor olmamdı. Telaffuzları da bize yakındı. Çok rahat anlaştık.

Anlatırım dediğim daha çok şey vardı ama şu anda aklıma gelmiyor. Fotoğraflarımı - gözünüzü korkutmak istemem ama- 12 dosyada toplamayı planlıyorum. Lunaparklar vaaar, müzeler, saraylar, bahçeler, kanallar, kumdan kaleler, bilimsel deneyler, tren gezisi, uçak yolculuğu,motor turu vaarrr, minyatür şehirler, heykeller, köpükten balonlar, yasak bölgeler vaaarrr ve tabii ki legolar, legolar, legolar vaaarrr :)

Eh, hepsi birden olmaz, yavaş yavaş :)



Benzer yazılarım

3 Yorum yap

  1. Danimarka kacamagi yaptiniz demek ha? Harika olmus Handan'cim! Eminim cocuklar icin de cok farkli bir tatil olmustur, yabanci ülke illa daha da bir heyecanli oluyor , degil mi? (Hele Lego ülkesi oldugundan dolayi) :) Merakla bekliyorum diger resimleri ve yazilarini. Cok sevindim sizin adiniza.

    YanıtlaSil
  2. Ahhh çok sevindim dört gözle bekliyorum o zaman fotoğrafları.Tekrar Merhaba Handancım...

    YanıtlaSil
  3. Çocuklar için gerçekten çok farklı oldu Ayşecim. Teşekkür ederim canım.

    Fotoğraflar en kısa zamanda geliyor Ebrucum, sana da merhaba en kocamanından :-)

    YanıtlaSil