Kitap Salı 2024/1
Mart 19, 2024Obaraaa, bir senedir kitap salı yapmamışım. İnstagramdaki kitap hesabımı da sonlandırdığıma göre buraya daha çok yazayım artık. Oraya yazmayı bıraktım zira hem o kadar kitap okumuyorum, hem de orada yazılanlar kuyuya atılmış gibi gelmeye başladı. Dönüp de bir kitabı bulmaya olanak yok. Arayıp duruyor insan. Günlük olarak yazıyorsun ve bitiyor. E ben kitabı aradığımda bulamayacaksam niye yazıyorum. Burada hiç olmazsa aratınca çıkıyor ortaya.
Neyse giriş çok uzun oldu. Yazının kendisi ne kadar uzar bilmiyorum zira bir senedir yazmamış olabilirim ama okuduğum , başlayıp bitirdiğim kaç kitap var bilmiyorum , çok olmasa gerek. Şimdi biraz eşeleyeyim bakayım, bulabilecek miyim okuduklarımı:
Ateş / Buket Uzuner
Serinin son kitabı. Yine Büyük bir keyifle okudum Defne Kaman'ın maceralarını. Zaten Buket Uzuner kitaplarının hepsi güzel ama bunun da yeri başka . Hem polisiye hem de dünyanın iklim krizi üzerine düşündüren ,karakterlerin hepsi birbirinden güzel , duygusal, insancıl,çok sevdiğim bir seri oldu.
Nezaket Kuralları (Amor Towles)
Akıp giden bir kitap olduğunu hatırlıyorum. 1930'lu yıllar Amerika'sı arka planda aslında. Çok da arka planda değil bayağı ön planda bir taraftan da . Bir sergide rastladığı bir fotoğrafla zamanda geriye gidip hatıralarına gömülen bir kadının hikayesini okuyoruz. Çok zaman geçti hakkında söyleyebileceğim fazla bir şey yok ama keyifle okudum hatırlıyorum.
Kırık Kanatlar / Halil Cibran
Bu kitabı hala bitirmedim aslında. Küçük de bir kitap ama sanırım öyküsünün hüzünlü olmasından dolayı devamını okuyasım gelmedi başucumda bitirmemi bekliyor. Nedense bu aralar kitaplar Beni üzecek gibi olurlarsa devamını okuyamıyorum.
Meleğin Oyunu / Carlos Ruiz Zafon
Unutulmuş Kitaplar Mezarlığı Serisi'nin ikinci kitabını büyük bir heyecanla elime aldım ama bu da bitmeyen kitapların arasında . Bir ara bütün bitmeyen kitapları önüme yayıp da bitirmeye çalışayım bari. Siri diyoruz ama aslında kitaplar birbirinden bağımsız yine de ortak karakterlerle bir öncekinden bazı Seri diyoruz ama aslında kitaplar birbirinden bağımsız .Yine de ortak karakterlerle o bağ kurulmuş tabii benim gibi bütün kitabı unutursanız o bağı yeniden kurabilmek için bayağı bir uğraşıyorsunuz bu kimdi şu kimdi diye ama olsun. Eğer ki hafızanız kuvvetliyse gayet güzel oluyor diğer taraftaki kahramanlarla burada rastlaşma.
Kralların Yolu / Bradon Sanders
Brandon Sanders sevdiğim bir yazar. Arada sıradan olanlar olsa da gayet güzel macera kitapları var. Kralların Yolu Fırtınaışığı Arşivi Serisi'nin ilk kitabı . Bin sayfa falandı herhalde. Zaman zaman temposu düşse de keyifle okudum ,sonrasında hemen ikinci kitaba geçtim. Ama araya biraz kitap alayım bari dedim çünkü baktım bunu okurken ben başka hiçbir şey okuyamıyorum . Şimdi yeniden diğerini elime alacağım güzel bir kitaptı farklı bir dünyası vardı severek okudum.
Koş Melos / Osamu Dazai
Bu yazarın iki kitabını okudum. İlki buydu. Yedi tane hikayeden oluşuyordu. Yani ne sevdim ne sevmedim arasında kalınca bir başka kitabını daha okumak istedim. Çok depresif iki kitabı da. Ama bu daha depresifti sanırım . Aslında pek de şaşırmamak gerekiyor çünkü yazar zaten bilmem kaçıncı denemesinde intihar etmeyi başarmış bir adam olduğuna göre hezeyanları kitabıdır yansıyacaktı.
🥀Yavaş yavaş büyüdükçe temkinli bir olup çıktım. Özgünlüğümü gösteren şeyleri gizlice seviyorum, ancak sevmeye devam etmeyi istesem de kendime ait bir şey olarak kimliğime bürünmesinden korkuyorum. Her zaman herkesin iyi bir kız olduğumu düşünmesini isterim. Bir sürü insan bir araya geldiğinde ne kadar da itaatkâr olurum. Söylemek istemediğim, hissettiklerimle hiç alâkası olmayan şeyler hakkında yalan söyleyip gevezelik ederim. Böylesinin benim kazancıma , benim yararıma olacağını düşündüğümdendi. Bence bu kötü bir şey. Umarım bir an önce ahlâk kurallarının tamamen değişeceği zaman gelir. Böylelikle itaatkâr olmaktan da kendi iyiliğim için değil , insanların beklentileri için her gün aheste aheste yaşamaktan da kurtulurdum belki.
🥀Neden bizler sadece kendimizden memnun olup hayatımız boyunca yalnızca kendimizi sevemiyoruz?
🥀Şimdi denen an ilginç. Şimdi , şimdi, şimdi , diye parmağımla tutmaya çalışırken bile , şimdi çok uzaklara uçup gidiyor ve yeni "şimdi" geliyor.
🥀Sadece izlemek zorundaydım. Acı çekenler acı çekecekti. Düşenler düşecekti. Benimle bir ilgisi yoktu. Dünya böyleydi. Zorla kayıtsızlığa bürünüp onları yukarıdan izledim, ancak ben de oldukça acı çektim.
Batan Güneş / Osamu Dazai
O kitap diğerine göre daha az depresifti diyebilirim. Savaş dönemi japonya'sını da göz önüne seriyordu biraz. Ama yine daha çok insanların psikolojisi üzerineydi. Kısacık bir kitap olmasına rağmen okumamı düşündüğümden uzun sürdü.
🏯Annem yüzünü diğer yana çevirerek kendi kendine konuşur gibi "Dünyayı anlamıyorum," dedi.
"Ben de anlamıyorum. Anlayabilen herhangi bir insan var mı ki? Sonsuza kadar hiçbir şeye anlam veremeyen ufak çocuklar olarak kalacağız."
Dünyasızlar / Kaan Murat Yanık
Evet yine sonunu getirmediğim bir kitapla karşınızdayım. Başı çok iyiydi ama geri dönüş hikayesinde biraz koptum. Bazen geri dönüş hikayeleri beni yoruyor yani hani sonunu bildiğim şeyi okumak. Aslında bu da çok ilginç geldi bak şimdi ,ben kitapların sonuna bakarım ve gene keyifle okurum demek ki mesele bu değil. Sanırım yine mesele hikayenin üzgünç olması ve benim üzgünç bir hikaye çekecek ruh halimde olmamış olmam. Devamını sonra okuyacağım ama şimdilik bıraktım.
🌍 Allah ,insana inanır. Yoksa yaratmazdı ki .
🌍 Anlama. Dünya anlamak isteyenlere düşmandır. Anladıkça kaybolursun
Panzehir / Oliver Burkeman
Değişik bir kişisel gelişim kitabıydı. Şurada arkadaşım Ayşe'nin videosu var, o mis gibi anlatmış, ben de oradan izleyip merak edip almıştım.
🌋"Başka her şey olmaksızın "siz" olamaz ve birini diğerinden yalıtarak düşünmeye çalışmak anlamsızdır.
🌋Kendinize mutlu olup olmadığınızı sorarsanız ,mutluluğunuz sona erer.
🌋Sözgelimi, eğer en nihayetinde mutluluğa gõtürüyorsa bir duygu veya bir durum gerçekten "olumsuz" mudur? Eğer "olumlu olmak" sizi mutlu etmiyorsa, onu "olumlu olmak" diye nitelemek doğru mudur? Eger mutlulugu olumsuzluģa alışmak olarak yeniden tanımlarsanız o halâ mutluluk mudur? Ve böyle devam eder. Bu soruların hiçbiri derli toplu biçimde çözüme bağlanamaz.
🌋İyi ya da kötü diye bir şey yoktur düşüncelerimiz onlara böyle yapar.
🌋"Dünyadaki en şașılacak sey nedir?" diye sorar ruh Yudhisthira'nın yanıtı şiirin en ünlů dizelerinden biri olmuştur: "Dünyadaki en șașılacak sey, her gün sayısız canlı Ölüm'un evine gittiği halde, insanın hâla ölümsüz olduğunu düşünmesidir."
🌋Öleceğinizi akılda tutmak , kaybedecek bir şeyleriniz olduğunu düşünme tuzağına düşmemeniz için bildiğim en iyi yol. Zaten çıplaksınız..
Sabahtan Akşama / Jon Fosse
Bu kitabı da yine Ayşe'nin bloğunda görüp de merak edip almıştım. O sırada kuzey ışıklarını görmeye gidecektim ve kitabın yazarı da Norveçliydi ve orada geçiyordu. Dolayısıyla tam orada okumalık bir kitap olduğunu düşünüp aldım. Bir adamın dünyadaki ilk ve son gününü anlatıyordu kitap ve severek okudum.
Kuru Kız / Ayfer Tunç
Ayfer Tunç kitaplarını hiç düşünmeden aldım yazarlardan bir tanesi . Bunda da pişman olmadım. Yine Norveç'te okuduğum bir kitaptı, malum orada saat öğlen 14.30'da hava karardığı için kitap okuyacak çok uzun süre kalabiliyordu. Umut dolu bir kitaptı, seviyorum umut dolu kitapları.
Dolunay Operasyonu / Gayle Lynds
Kitabı okuduğumu bile unutmuşum. Şimdi yazarını araştırırken konusunu gördüm de hatırladım. Güzel bir polisiye kitabıydı.
💥Zafer öldürülenlerin değil, korkutulanların sayısıyla kazanılır.
Kazanan Yalnızdır / Paulo Coelho
Cannes Film Festivali'nde geçiyor kitap. Bir yandan polisiye bir olay devam ediyor diğer taraftan da bu parıltılı dünyanın arkasındaki gerçekliği döküyor yazar . Ünlü olmaya çalışanlar, mankenler, oyuncular ,içi içini yiyenler ,nasıl başarılı olacağını bulmaya çalışanlar, bulup da onu nasıl devam ettireceğini düşünenler, insanın hırsı gözümüzün önüne seriliyor. Yalnız bir tane bile alıntı yazmamışım bir tarafa kitaptan yeniden bakıp bulunca yazacağım.
Neyse çatlamadan bitirdim biraz derme çatma ve baştan sağıma olduğunu farkındayım Ama yapacak bir şey yok bundan sonrakileri birbiri yazarım Hatta en son kitabı yazmadım ona ayrıca yazayım bari ya da dur ya onu da yazayım bitirdim sonuçta.
Aklından Bir Sayı Tut / John Verdon
Geçenlerde Instagram'da kitap önerileri alırken en çok bu yazarın polisiyeleri önerilmişti .Ben de bir taraftan başlayayım dedim. Bu okuduğum ilk kitabı ,beğendim. Bazı polisiyeler çok iç karartıcı ve aşırı derecede detaylı bilgi veren kitaplar oluyor- bakınız Garange mıdır nedir o- onları sevmiyorum . Ya da Sherlock Holmes gibi kitapta hiçbir ipucu vermeyip de sonra Holmes her şeyi ortaya dökünce gördüğümüz şeyleri de sevmiyorum . Üzerinde düşünecek bir veri olmayınca hoşuma gitmiyor. Burada hem psikolojisi hem olayların gidişi, bulmacası hepsi dengeliydi sevdim, yazarın diğer kitaplarından da okuyacağım herhalde.
🧩Geçmişin onda merak uyandıran yanı tam da buydu işte bir yerlerde sessizce görünmez bir şekilde neredeyse orada değilmişçisine bekler artık unutulduğunu yok olduğunu düşünmeye bile başlarsın derken tıpkı saklandığı yerden birden havalanan bir zulüm misali bir ses bir renk hareket patlaması ile ortaya çıkar öylesine canlıdır ki.
🧩Sana yüzlerce örnek verebilirim en basiti kendimize bakışımızla başkalarına bakışımız arasındaki çekişmedir. Örneğin ,şu an seninle tartışıyor olsak ve sen bana bağırsan ben bunun senin öfkeni kontrol edememenden kaynaklandığını düşünürüm. Ama ben sana bağırsam buna öfkemin değil senin kışkırtmalarına neden olduğunu ileri sürerim. Dolayısıyla da bağırmamı sana verdiğim gayet yerinde bir tepki olarak algılarım.
🧩Çalışmak ve içine kapanmak nokta yaşamın küçük ve soğuk anlamını nasıl da izah ediyordu Bu iki kelime nokta bir insanın tüm yaptıklarının bu kadar küçük bir cümleye sığ vermesi ne kadar da açıklıydı.
🧩Bunun yorgun beyninin kendisini oynadığı bir oyun olduğunu bilmekse hissine inandırıcılığını zerre kadar azaltmıyordu.
10 Yorum
Goodreads’e gelsene, ben sadece 14 aydır kullanıyorum ama çok sevdim..
YanıtlaSilBana bir badreads lâzım Ceren :D
SilŞaka bir yana tek yerde olsun her şey istiyorum sanırım, bloğa bakınca bulayım her şeyi .
Buket Uzuner'in Su-Toprak-Hava -Ateş serisini ben de çok sevdim. Ayfer Tunç'un Kuru Kız'ını da severek okudum. Diğerlerini okumadım. Aslında polisiye ve macera okumadığım için okumamışım:) Evet, ben de sonunu bildiğim bir hikayeyi izlerken, eğer anlatım iyi değilse sıkılabiliyorum. Merak unsuru sürükleyicilikte önemli bence de. Son zamanlarda filmlerde de oluyor, önce finali gösterip sonra "3 gün önce" deyip başa sarıyorlar, neden var bu teknik anlamış değilim. Bu arada evet, üzünçlü hikayeleri ben de okuyamıyorum, umut olmalı, mutlu son olmalı :)
YanıtlaSilJon Fosse bu sene Nobel Edebiyat ödülü almıştı sanırım, kısacık bir kitaptı okuduğum ama gülle gibiydi Osamu Dazai 'nin kitapları da öyleydi. Bir bakabilirsin.
Silzafon okuyayım :)
YanıtlaSilOku:)
SilKeyifli okumaların olsun arkadaşım, kuru kız koş melos okudum panzehir okunacak bekliyor hala,
YanıtlaSilPanzehiri benden önce bitireceksin diye ödüm koptuydu :D
SilBence de blogda tutmak en iyisi. Buket Uzuner in serisi çok güzeldi. Şamanlı konulu kitapları seviyorum ☺️
YanıtlaSilEvet blokta çok güzel derli toplu duruyor aradığım zaman da hepsini buluyorum.
SilEski Türk geleneklerin olduğu kitapları ben de seviyorum bana mutluluk veriyor.