Sarı Yapraklar

Kasım 28, 2017


Bugün alıcı gözle baktım annemin kapısına. Bir de makinamı çıkartıp fotoğrafını çektim.

Yaz tatillerinde saatin beş olmasını beklerdim. O zaman kapıdan ilk basamaklara kadar gölge gelirdi de ben de dışarı çıkardım.

Tek başımaysam en çok yaptığım kapının karşısında kendimi izleyerek şarkı söylemekti. Basamaklara da çıkınca sahne almış olur başlardım repertuarıma :)

Kapıya dikkatlice bakarsanız sol taraftaki küçük kanadın altında yapıştırılmış cam görürsünüz. Orası benim marifetim. Ortaokul birdeydim sanırım, topun üzerinde durmaya çalışıyordum. Dengem bozulup düşünce dizim o camdan geçmişti. Annemlere nasıl söyleyeceğim diye telaşla cama bakarken dizime gözüm ilişmişti ki,  çığlığı o zaman basmıştım. Görüntü feci olmalı, zira ben genelde düşünce sessizce eve süzülüp kendi kendime pansuman yapangillerdendim :)

Dizim ilk üç dikişini o zaman yedi. Tam bir sene sonra da merdivenden atlarken düşüp aynı yeri yeniden açınca bir dikiş daha atıldı ki babacığım artık dayanamayıp fermuar takalım kızım demişti :)

Sağ taraftaki dairede Necla Teyzeler otururdu. Alper uyuyor sessiz olun diye bize öyle bağırırdı ki kendi uyandırırdı Alper'ı kanımca :)

Alper'in sallanan tahta atı vardı. İlkokul ikinci sınıftayken, dayanamayıp ona binmiştim ki başı elimde kaldı. Sessizce eve döndüm. Akşamına Necla Teyze kapımızı çaldı, Handan atı parça parça etmiş diye anneme şikâyet etti. Babam akşam bunu duyduğundan anında çıkıp yeni at alarak onlara vermişti. Sonra da kırık atı (başı kopmuş, parça parça değil tabi) tamir etti, biz oynadık. Onlara gidip yenisini aldım çünkü artık adı Handan'ın kırdığı at olurdu demişti. Sanırım bizdeki atın ömrü yenisinden uzun sürdü.

Soldaki dairede Nermin Teyze vardı. Tek başına yaşayan bir teyzeydi.  Cam tıkırdadı, kapı hızlı kapandı, pencereye dal çarptı. Her sesi sayardı. Bir gece şikâyet için bize gelmiş, saatlerce oturup sohbet edip dönmüş :)

Topu topu yedi daireli, minicik bir apartmandı, herkes herkesle kavgalıydı. Bir bizimkiler hiçbiri ile kavga etmeden, hiçkimseye bulaşmadan yaşadılar o evde.

Nereden nereye. 

Sonbahar yapraklarının fotoğrafını çekiyordum, başka yapraklar düştü sayfaya :)

Benzer yazılarım

44 Yorum

  1. Ay, Handannnnnnnnnnn gözümün önüne geldi hepsi, çok da güldüm hepsinin birbiriyle kavgalı oluşuna, rahmetli baban ne kadar dürüst, kul hakkı yemeyen o cumhuriyet neslinden çok tanıdık geldi bana hepsinin mekanı cennet olsun. Fermuar taktıralım:))))ah çocukluğumuz galiba hayatımızın en güzel yıllarıydı:(((

    YanıtlaSil
  2. Çok güzel anılar birikmiş sarı yapraklardan sayfalara..fermuar çok hoştu 😊....babacığın mekanı cennet olsun inşallah..ah o dizlerim deki çocukluk yaralarım 😞sevgiler canım benim çok güzeldi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her şey dizlerde yazıyor, değil mi Özlem :)

      Sil
  3. İlaç gibi geldi
    Any:)

    YanıtlaSil
  4. Bakıyorum da herkes eski günlere atmış kendini:) Bende de aynı hava. Memleketin havası mı bizi böyle eskilere sürükleyen, yoksa hazan mevsimi mi?

    YanıtlaSil
  5. Ne hoş anlatmışsınız. O yapraklardan neler de düşmüş sayfalara. Yaramaz çocukların dizleri dikişli olur bu arada.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşin komik yanı ben uslu çocuktum Ebemkuşağı, ama başıma da gelmedik kalmamış, değilmişim demek :)

      Sil
  6. Fermuar fikri guzelmis:))) Kahkaha attim resmen.
    Sen cok yasa emi...
    Gulme bak ne diyecegim?: Ahhhhh aaahhhh nerde o eski komsuluklar, cocukluklar:))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dizi izlemeye gerek yoktu, komşuları izle yeter Mevlüde :)

      Sil
  7. Demek ki merdiven çoğumuzda sahne hissi yaratıyormuş çocukken. Ne yazık ki babam asker olduğu için çocukluğumun kalıcı bir apartmanı yok ama her apartmanda varolan merdivenler benim de sahnemdi Handan, çok yaşa❤️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hehehe, sen turnelere çıkıyormuşsun Sevda, ben hep aynı gazinoda sshne alıyordum :)

      Sil
    2. Ahahahahahahahahahaha,ilahi hiç böyle süşünmemiştim, çok yaşa diyorum tekrar😘

      Sil
  8. Of böyle şeyler çok duygulandırıyor beni. Başkalarının anılarını dinlerken hep oralardaymışım gibi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel duygular bunlar Burcu, insanlar hatırlandıkça yaşamaya devam ediyorlar sonuçta :)

      Sil
  9. kendi apartmanımızı hatırladım..Ne güzel yazmışsın..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen de bir gün sizinkini yazarsın belki Zoitsa :)

      Sil
  10. Bazen ben de başka bir şey yazacakken bakıyorum başka yazı çıkmış :) Hemen değiştiriyorum öyle durumlarda başlığı.Diyorum demek ki bunlar yazılmalıymış :) Ayrıca sarı yaprakları da uygun zamanda yaz bence :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, yazılması gereken yazılıyor Yurdagül :) Sarı yaprakların sırası bakalım ne zaman gelecek :)

      Sil
  11. "Sayfaya başka yapraklar düştü "
    çok sevdim bu cümleyi.

    YanıtlaSil
  12. Fermuar dikelim mi kızım? koptum burda.. Nur içinde yatsın babacığın..

    YanıtlaSil
  13. zaman ne kadar acımasız ve hızlı ..

    YanıtlaSil
  14. merhaba
    yaz okuma şenliği raporunu mail atabilirmisin;
    info@nilgunkomar.com
    teşekkürler

    YanıtlaSil
  15. Çocukluğum kadar özlediğim başka bir şey var mı hayatımda, hiç bilmiyorum Handan. Ben de çok yerinde duramayan ve sürekli eve şikayet getiren bir çocuktum ama saolsun bizimkiler beni bildiği için ses etmezdi. Yaptığım da bişey olsa, apartman yeni boyanmışmış, vay efendim ben elimde tebeşirle binanın etrafını tam tur niye dönmüşüm:) Yahu al eline bir ıslak bez, bi tur da sen at, nedir yani:)

    YanıtlaSil
  16. Yanıtlar
    1. Öyledir Mehtap, güzel bir çocukluk en büyük zenginliklerden sanırım.

      Sil
  17. bir kaç sarı yaprak , bir kapı eskiden kalma nerelere götürüyor insanı ... Ömür ne çabuk geçiyor ...

    YanıtlaSil
  18. Çocukluk anilari unutulmuyor. Ben de çok seviyordum sallanan atlari nedense almamislardi 😕

    YanıtlaSil
  19. Çok şanslısın,mekan olarak hala canlı canlı gidip anıları yudumlamak çok değerli olsa gerek.
    Anneciğine uzun sağlıklı ömürler diliyor ellerinden öpüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsan içinde yaşarken kanıksıyor sanırım Merih, öyle bir anlığına başımı kaldırıp alıcı gözle bakınca sürüklendim zamanda. Teşekkürler canım.

      Sil
  20. Çocukluk yılları o kadar eşsiz ki yıllar geçse de acısı, sızısı, neşesi damaklarda kalıyor. Sonbahar yaprakları gibi görkemli renkleri:)

    YanıtlaSil