Ani Harabeleri
Şubat 03, 2017Sanırım asıl yazın gelinmesi gereken bir yer ama karlar altındaki görüntüsü de bambaşka.
Henüz çoğu yeri toprak altında. Hamam, çarşı gibi yerler kazılarda şekillenmeye başlamış.
Vakti zamanında İpek Yolu üzerinde kurulmuş kocaman bir şehir Ani.
Kitaro'nun Silk Road'ını dinleyerek dolaşmak, o sessizliğin ortasında o kadar güzeldi ki.
Kapıdaki güvenlik görevlileri isterseniz rehberlik yapıyorlar.
Hem bu koskocaman şehirle ilgili okuduklarım aklımda kalmadığından hem de o soğukta orada görev yapanlara da yardım olması için biz de rehberlik istedik.
Tabi ben uzun uzun anlatmayacağım, internette bulunuyor zaten bilgiler. Sadece bana ilginç gelen bir kaç şeyden bahsetmeyi düşünüyorum.
Şehrin üç tarafı uçurum tek bir tarafı surlarla çevrili. 970 lerde yapılmış.
Girdiğimiz kapının üzerindeki swastikaya dikkat çekiyor rehberimiz.
Eski dönemlerde, eski dinlerde bu işaret ateş,hava,su,toprak döngüsünü simgeleyen iyi şans işaretiymiş. Zaten gamalı haçın ters istikametinde.
Saat on gibi henüz hava buz, ah fotoğraf makinam olsaydı ne güzel kareler çıkardı buradan.
İşte bu ortamda İpek Yolu'nu dinlediğinizi düşünün. Çocuklar daha önceden bilmiyorlardı ama onlar da çok sevdiler. Gezmek çocuklarımızın ufkunu açıyor. Sadece gördükleriyle değil, bizim aklımıza gelip paylaştığımız şeylerle de.
Sırp Pırgiç Kilisesi 'ne 1050 lerde yıldırım isabet edip yarısı yakılmış.Soldaki tentenin altında yıkılan parçalar var. Hepsinin yeri saptanmış, yapılacakmış yeniden. Hoş ülkemde restorasyon deyince tüylerim diken diken oluyor, hiç ellemeseler mi diye düşünüyorum bazen. Bu kilise kutsal haç kilisesiymiş. Yani İsa'nın çarmıha gerildiği haçın bir parçası bu kilisenin temelindeymiş. İsa'nın bu kutsal haç kiliselerden birisinde yeniden canlanacağına inanılıyormuş. Kilisenin boyu İsa'nın çarmıha gerildiği yaşı olan 33 ten dolayı 33 m 33 cm imiş. İnternette var mı bilmiyorum, bizim rehber böyle anlattı :D
Çevrede büyük mağara yerleşim yerleri de var. Yazın gelmeli diye boşuna demiyorum ben.
Aslında arkeolojik çalışmalara gönüllü katılsam. Gelenlere yemek falan yapardım. Bir de fotoğraf makinamla dikilirdim başlarına :)
Burası hamam. Aslında şehrin hemen yanında Arpaçayı Nehri var ama tabi o aşağıda. Dolayısıyla şehre su dağ tarafından kil borularla getirilmiş.
Eski şehirlere baktıkça insanoğlunun azmine hayran olmuyor değilim. Ama aşırıya kaçmasaymışız iyiymiş.
En sağlam kalmış yapı bu kilise. En son yapılanlardanmış zaten. Dikran Honentz Kilisesi.
Bizimkiler nereye bakıyorlar?
Duvardaki güneş saatine :) Sabah altıdan akşam altıya kadar gösteriyordu sanırım. Hoş saatler ileri alınmış, hımm, dur bakim :)
Burada bizimkilerin durdukları yer aslen klisenin içinde giriş kısmıymış. Soldaki kemer kapısı oluyor.
İçerdeki yazıları görmezden geliyoruz tabi.
Oradan gelelim Ani Katedraline.
Türkler bu şehri ilk aldıklarında burayı cami olarak kullanmışlar. Sonra cami yapıldığında burayı yeniden hristiyanlara bırakmışlar. Rehberimiz öyle dedi. Cami olduğuna dair yegane emare tek bir duvarda yer alan fresklerin sıvanmış olması. Geri kalan yapıları ahşaptan yapıp sonradan sökmüşler.
Bu da Türklerin Anadolu'daki ilk camisi
Mahucehr Camii.
Aşağıda şimdi yıkılmış olan İpek Yolu köprüsünü görebiliyoruz. Köprünün öte tarafı Ermenistan. Zaten bu şehir Ermenilerin kutsal şehri gibi birşeymiş.
Burası da yine toprak altında kazılan çarşı. Karşılıklı dükkanlar belli.
İnsan o sessizlikte kalabalığı ve koşturmayı hayal edebiliyor.
Çarşı'dan camiye bakış.
Katedrale artistik pozlar :)
Orada uzakta gezecek daha çok yerler var ama geri dönerken sesimi çıkartmıyorum artık. Nasıl olsa yine geleceğim hem :)
Bu arada gökyüzünün maviliği dikkatinizi çekti mi bilmiyorum. Ben bir hafta hayran hayran o maviliği izledim :)
Sana yeniden döneceğim Ani, görüşmek üzere :)
30 Yorum
Makinesiz bile harikalar çıkmış :)
YanıtlaSilNe hevesleniyorum gezmeye! İnşallah birkaç yıl sonra ;)
Saat çok güzelmiş!
Etraf harika ve güneşli olunca telefon da idare etti Dağınık Anne :) Darısı başına diyorum hemen, pek yakında senin gezileri okuyalım blogda :)
SilGerçekten çok güzel. Fotoğraflar da doğanın, tarihi yapının tüm görkemini sergilemiş.
YanıtlaSilTebrikler.Gençler de iyi birer yol arkadaşı olmuşlar.
Sevgiler.
Gençler harika yol arkadaşı Makbule Hanım :) Onlarla birlikteyken ben de başka bakıyorum etrafa. Bizden de sevgiler :)
SilMavinin bir çok tonu var fotolarda :))
YanıtlaSilHem de nasıl güzel meviler Yurdagül :)
SilBuram buram tarihmi kokmuş burasıı 😃
YanıtlaSilEveeet :)
Silgitmiş görmüş gibi oldu sayende. ne güzel anılar biriktirdiniz bu tatilde de...
YanıtlaSilÇok güzel anılar biriktirdik Bibis, hâlâ fotoğrafları bitiremedim :)
SilHelal olsun size:) Kar kış demeden geziyor ve görüyorsunuz. Anlatımınız ve resimler çok hoş. Bu zenginliklerin bir de kıymetini bilebilsek...
YanıtlaSilÇok gezen güzel, çok oturan gazel olurmuş Tyrha :) Ben kışı çok severim, yaz sıcaklarından rahat geziliyor. Gerçi burası çoook soğuktu ama idare ettik :)
SilAh bir de kıymetini bilsek.
Sayenizde ön bilgi ediniyoruz tarihi yerler hep ilgimi çekmiştir mutlu gezmeler
YanıtlaSilBen eskiden bu kadar uzun yazmazdım gezilerimi Evimin Güncesi, gezmeye giderken en çok bloglarda yazanların bana yardımcı olduğunu görünce artık daha ayrıntılı yazmaya çalışıyorum.
SilHarika kareler. Çok isterim gidip yerinde görmeyi.
YanıtlaSilDarısı başına diyorum o zaman İlknur. Bütün her şey ertelemeyip önceden plânlamaya bakıyor :)
SilAni'ye bayıldım. Kar altında harika. Yazın da gezersiniz farklı bir tad olur :)
YanıtlaSilYazın da çiçekler içindeymiş Naz, üstelik de ulaşılabilecek çok daha fazla yer var.
SilBen 2014 Eylülünde gitmiştim eğitim turu ile (zorunlu Türkiye turumuz vardı) o zaman hocamız bize patika yolların dışına çıkmamamızı söylemişti. Çünkü mayın döşenmiş savaş zamanında. Temizlik yapılmış ama hala bazen çıkabiliyormuş. Tabii bu sizin gezdiğiniz taraflarda değil de daha ilerilerde geçerli. Ama ben karış karış gezmiştim orayı. Çok sevdiğim bir yerdir. :)
YanıtlaSilÇol şanslıymışsın Elif,bizim okul gezileri fabrikalaraydı :D
SilMayınlar :(
Maviye bayıldım. Temiz ve net. İpek Yolu'nu hayal ettim. Gelip soluklanıp yollarına devam edenler gözümde canlandı. Bir de elinde malayla freskleri sıvayan adamı gördüm...
YanıtlaSilSaatin yarısı yok! E tabi gece saate ihtiyaçta yok :)
Kaleminize sağlık. ;)
Hem de nasıl temiz Zülâl, İstanbul'da hiç görmedim öylesini.
Silİnsanın gözünde canlanıyor değil mi, kalabalık ve hareketli bir şehir :)
Bak ne güzel oldu Doğu Ekspresi ile Kars'a gitmeniz:) sehayat etmek güzel şey..kafaya koyunca oluyor kesinlikle. sonra tren hem keyifli hem de bütçeyi sarsmıyor öyle ;) Biz zaman darlığından Ani harabelerine gidememiştik..yani tadı damağımızda kaldı resmen, tıpkı sizin gibi biz de dedik ki eksik yerleri tamamlamak üzere bir başka mevsimde 'yine gelelim biz Kars'a'.Teşekkürler sevgili Handan sayende ben de gezmiş kadar oldum..
YanıtlaSilYeniden gidelim kesinlikle Esin. Keşfedecek daha neler neler vardır :)
SilEvet kafaya koyunca yapılmayacak şey yok. İyi ki yapmışız :)
Geçen yayının devamı niteliğin de hoş olmuş. Bilmeyenler için geçen yazıya bağlantı yapsaydın keşke o da çok güzeldi. Gezilecek ne çok yer var.
YanıtlaSilAslında Kars olarak hepsini etiketlediğim için bağlantılılar ama sanırım telefonda görülmediğinden anlaşılmıyor Anne Güncesi.
SilGezilecek hem de ne çok yer var.
Çok etkileyici
YanıtlaSilBir de o sessizlikte ve uçsuz bucaksız beyazla mavinin ortasında olsaydın Tülin, fotoğraflar hiçbirşey gerçeğinin yanında.
SilUykudan önce eğitici ve keyifli bir yazı oldu benim için :)
YanıtlaSil:)
Sil