Siz Boğatepe Köyü'nü Biliyor muydunuz? Ben Bugün Öğrendim.

Ocak 21, 2017

Hayalimdeki köy Kars'taymış.



Yanından geçip gider, hiç de görmezdim.

Eğer Ankara'dan trene giderken ilk otobüse binemeyip eşyalarımız onda biz diğer otobüste kalmasak, Metos'un yanındaki koltuktakiler peynir müzesinden bahsetmeseler, Kanada'dan döndüğünden beri orada çedar yemekten bıkmış olan oğlum peynir delisi olmasa ve o müzeye gidelim mi demese hiç haberim olmayacaktı.

Bir gün Ani Harabeleri bir gün Çıldır Gölü planlamıştım bu haftasonu için, bir taksiyle anlaştık, ikisine bir gün yeter dedi. İkisine bir gün  yeterse müzeye de gitsek mi dedik. Şöförümüz meğer peynir müzesinin olduğu köydenmiş.

Öğle yemeğinden sonra Çıldır'da balık tutamayacağımızı anlayıp atlı kızağa da binesimiz gelmeyince baktık daha vakit var, hadi köye gidelim o zaman dedik.


Fotoğraftaki Zümran Hanım benim kahramanım oldu. Bizi görünce geldi müzeyi anlattı.

İsviçre'li bir işadamı Rusların elindeki bu bölgeden  atlı tranvay ile geçerken gece konaklıyor, ertesi gün etrafa bakarken İsviçre'ye benzediğinden burada peynir üretebileceğini düşünüyor. İşte müze binası bu ilk peynir üretilen yer.

Hikâyenin kalanını şuradan okuyabilirsiniz. Ben o kadar ayrıntılı yazamayacağım.

Ben Zümran Hanım'a hayran oldum. Bütün bitkilerin faydalarını adı gibi bilmesinin yanı sıra, duruşu, kadının eşi yanında yürümesi gerekliliği bilincini çevresindeki kadınlarla paylaşması ve Atatürk sevgisi beni benden aldı.

2 bin 200 metre rakımdaki Boğatepe köyünde Doğu Anadolu'nun ilk tıbbi aromatik bitkilerinin bulunduğu 'Yaşam Bahçeleri'nin sayısı 1 yılda 36'ya ulaştı. Köy kadınları şu ana kadar 25 bitkinin özelliklerini ve yararlarını öğrendi. Kadınlar dedikoduları bir yana bırakıp eğitimlerde aldıkları bilgileri kapı sohbetlerinde konuşarak birbirine aktarıyor. Eğitim çalışmaları devam ederken Boğatepe köylüleri boş durmuyorlar. Bitkilerin kurutma ve paketlemelerinin yapılacağı ön işleme atölyesi çalışmaları da başladı. Artık Boğatepe çeşitli uzmanların uğrak yeri haline geldi. Onların rahat konaklamalarını ve çalışmalarını sağlayacak konukevi köylülerin elbirliği ile tamamlandı ve hizmete açıldı. Bütün eksikler bir bir gideriliyor. Eksikliklerin giderilmesi için köylüler tek yumruk olmuş durumda. Yaşlı-genç herkes üzerine düşeni yapıyor. Öğretmenler çocuklara bitki sevgisini aşılıyor, kadınlar ise dedikodu yerine bitkilerin faydalarını birbirine anlatıyorlar. 

(Yazının tamamı şurada.) 

Köyde bir misafir evi yapılmış. Gelenler orada dere ve kuş sesleriyle geleneksel bir köy hayatını yapıyorlarmış.  (Hep düşündüğüm,köylerimizde olsa dediğim şey) Kış şartları nedeniyle biz göremedik ama Zümran Hanım 'la ilgili internete bakarken şu yazıya rastladım.  Lütfen gidip bir okuyun.

Fransa'dan aileler gelip kalıyormuş köyde. Bunun için öncesinde fransızca dersi almışlar. (Şurada anlatılmış uzun uzun.) Onlardan çok şey öğreniyoruz diyor Zümran Hanım.

O anlattı ben hayran hayran dinledim. Gözlerim yaşarmış da olabilir biraz.

Kendi küçücük ama içinde kocaman işler barındıran bu müzeye iyi ki gitmişiz dedim. İyi ki gidip görmüşüz. Tanışmışız.  Yüreğim sıcacık oldu bu karlar altında buz gibi diyarlarda :)
















Bir yaz günü ansızın gelebilirim diyerek ayrıldım oradan, bizim oğlanlar Zümran Hanım'ın küçük oğlu ile ata binerken ben de çiçeklere bitkilere dalıp bol bol fotoğraf  da çekerim ,  belli mi olur.

Bu arada bütün bu çalışmaların mimarı İlhan Koçulu'ya da teşekkür etmek istiyorum.

Son olarak bir küçük bilgi, gravyer peyniri yemeklerden sonra bir dilim yenildiğinde ağız içinde sağlıklı bakteri üremesini sağlayıp bütün sindirim sistemine yayılıyormuş. Vücuda çok faydalıymış, aklınızda olsun :)

Benzer yazılarım

26 Yorum

  1. Asıl doğu görülmeli.Tabiat da, ot türleri de,su da, göl de orada. Dağ, gerçek anlamda dağ orada. Yüksek zirveleri karlı ve silsilesiyle. Doğuyu görmeden başka yerlerin en güzel olduğunu söylemek afaki kalır sadece.

    Yarpız otu, İç Anadolu'da da vardır. Ve onun için "yılanın sevmediği ot" derler. O yüzden koruyucu bir yanı vardır sürüngen sokmasına karşı.

    İyi gezmeler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yoğurt otunu duymamıştım hiç, ilk yoğurt mayası ondan çıkmış. Zümran Hanım denedim onunla mayalamayı ama tam balaramadım. Yine de ayranımsı çok lezzetli bir yoğurt oldu dedi. Neler neler var böyle.

      Burası bambaşka, yaşaması çok zor ama harika.

      Sil
  2. Karsta böyle karların arasında güzel bir hazine olacağını düşünmemiştim. Kadının gücü iste, ne işler başarmışlar, bir yandan bitkiler bir yandan fransızca...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle kadının gücü Anne Güncesi, hayran oldum.

      Sil
  3. Zümran Hanım'a ben de hayran oldum inanın. Anadolu kadını işte bu. Gerçek bir Anadolu kadını.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayran olmamak elde değil Söz Sanatı. Bir o kadar da mutlu oldum.

      Sil
  4. Ne kadar çok şeyden habersiziz. Bloglar sayesinde çok şey öğreniyorum ben. Çok merak ettim köyü. İnşallah ben de bir gün gidebilirim. Kaleminize sağlık. Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gidene kadar hiç duymamıştım ben de Persephone, hemen sizlere de haber vermek istedim. Umarım gidebilirsin, yaz aylarında gitmek lâzım.

      Benden de sevgiler :)

      Sil
  5. Çok güzel oldu bu Handan. Bayıldım. Hiç duymamıştım.

    Bir iki yıl boyunca proje için tüm Türkiye'yi gezmeyi hedefliyoruz hocamla. Buraya da gezerken uğrarız belki kimbilir ve inşallah :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel olur Elif, yazın giderseniz hele harika :)

      Sil
  6. Masal dünyasında gezin bitmiyor Handanım.Benim eşim Karslı.Her yemeğin üstüne mutlaka biraz civil peyniri yerler.Bana hep tuhaf gelmiştir demek gravyer peyniriyle aynı hesaptanmış 😜

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bak, biliyorlar da yiyorlar Sevda, biz de öğrendik yapiciiz artık :)

      Sil
  7. Böyle bir köyün olduğunu bilmiyordum, harika bir yer :)
    İlk fotoğraf size mi ait, eğer öyleyse çok güzel bir kare yakalamışsınız, efendim! :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Köy de köylüler de çok güzeldi NG.

      Evet bütün fotoğrafları ben çektim, çok güzel gözüküyor, değil mi :)

      Sil
  8. Keşfedecek ne çok yer var. Güzel Anadolu.

    YanıtlaSil
  9. Sanki bana çok güzel bir masal anlattın Handan...
    Bilmediğimiz ne yerler, ne insanlar var...
    Zümran Hanım tam imrenilesi ve eli öpülesi...
    Birlikte ne kadar güzel işler becermişler...
    Aklım kaldı vallahi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu tatil masal gibi geçti Şebnem, köy de üzerine çok yakıştı gerçekten :) Belli mi olur, bir gün toparlanır gideriz hep beraber :)

      Sil
  10. Ay nasil mutluluk verici bir yazi.
    Hadi yazlari buraya tasinalim handancim. Kisin doneriz yine kos kos.
    :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazları oraya taşınalım De Kubad, kış işi dondurucu :)

      Ben de orada çok mutlu oldum :)

      Sil
  11. Ben annem de yer. yemeklerin üstüne azıcık ekmekle,
    Niye diye sorduğumda,(Üzerine ey çay içeriğ daha )der ona göre anlamı bu ama demek ki onları iyi hissettiren bir durum bu...
    bu arada,Zümran hanımı sana benzettim birden .Yöresel kıyfetleri giyip foto. çektin sandım güzel aydınlık yüz o da senin gibi....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eski adetlerde var bir keramet Merih. Anneciğinin ellerinden öp benim için.

      Zümran Hanım ışıl ışıl değil mi, söyledikleri benim yüreğimden geçenler olduğuna göre benziyoruz bir yerden :)

      Sil
  12. Of! Kars feci aklımda. Gittiğimde muhakkak görürüm ben bu müzeyi:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu köyü görmelisin Sezer, özellikle yazın :)

      Sil
  13. Biraz gec oldu ama Galium verum'u gördüm, bu yaziyi okudugumu da animsadim :) Cok harika detaylar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oraya gitmelisin Evren. Derenin yanındaki her türlü elektronik aletten uzak misafirhanede kalıp köylülerle bitkilere bakmalısın. Ay ben de geliim seninle :)

      Sil