Ama napalım, haftanın en koşturduğum günü pazar benim. Pazartesi gelince bir oh çekiyorum :)

Dün sabah ona doğru kalktım. Üçe doğru yatmıştım zaten,  toplamda hafta içinden uzun uyuyamadım yani. Ve başımda çılgın bir baş ağrısı vardı. Hayır, sevgili başım, geceyi işkembecide tamamlamış olabiliriz ama valla konserde biraları götürmemiştik. Sadece pis boğazlıktı bizimkisi niye öyle akşamdan kalma pozlarına geçtin bilmem.

Bu arada üç saat veli toplantısında ayakta bekleyip üç.saat de konserde zıplayıp dans etmekten kalktığımda ayaklarımın üzerine basamamaktaydım. Ah Handan ah, ne zaman akıllanacaksın sen.


Kahvaltı hazırladım. Erkeklerim kalktılar. Kahvaltı ve bulaşık peşinden dolma içi yoğurdum. Evi toparlayıp yapbozumu masadan kaldırdım. Teyzeoğlum gelecekti.

Can binbir nazla pazara gitti. Balık alacak olmasa daha da nazlanırdı ya. Ona liste hazırladım.

O arada bir posta çamaşır yıkayıp astım. İkinciyi attım makinaya.

Kuzenle Can peşpeşe geldiler.

Hemen balıkları yıkadım. Biberlere geçtim. Dolmayı ocağa koydum. Şehriye çorbası pişirdim. Salata yaptım. Annem de geldi o sırada. Peşimden pıt pıt dağıttıklarımı topladı :)

Balıkları fırına attım. Aklıma Bilgiç'e söz verdiğim fıstıklı şehriye pilavı geldi. Onu yaptım. Çay suyunu koydum. İlkini toplayıp ikinci posta çamaşırı astım.

Bu arada neyse yavaş yavaş baş ağrım geçti. Sonradan nedenini anladım. Kırk beşimden sonra bu da yeni moda ayın belli zamanlarında tansiyonum oynuyor leyla gbi dolaşıyorum (cumartesi öyleydim) peşinden baş ağrısı vuruyor. Ve mutlu sona ulaşınca geçiyor hepsi.

Balıklar pişince sofraya kurulduk. Bu sefer çocuklara balık yiyin bir parça moduna sokmadım kendimi.

Yemek sonrası çay servisi, bulaşıklar. Kuzen gitti. Aklıma kestane geldi, onları koydum tavaya. Çamaşır topladım.

Pazar alışverişini buzdolabına yerleştirdim. Meyveleri yıkayıp tabağa koydum.

Kestane keyfi ardından annemi evine geçirdim. Hava çok güzeldi. Parkta yarım saat yürüyüş yaptım. Yavaştan yağmur çiselemeye başaldı.

Eve dönerken sabah çocuklara kahvaltıda ne hazırlayacağımı düşündüm. Param olsaydı alış veriş yapardım diye aklımdan geçirirken param olduğunu hatırladım.

Market de sakin olunca keyifli alışveriş yapıp reyonlardaki indirime giren herşeye baktım. İyi oldu.

Çantaları yerleştirdim. Bilgiç Aztekler ve Mayalarla ilgili küçük bir araştırma yapacakmış ansiklopediden onları okuduk karşılıklı. Evde ansiklopedi olmasını çok sevdiğimi söylemiş miydim :)

O arada fırının içini biraz temizlemeye çalıştım. Çocuklar duş alıp yattılar. İnternetten kiralık ev araştırdım.  Yine istediğim gibi bir şey bulamadım.

Tam kurumadığı için sağa sola attığım çamaşırları toparladım.

Gece yarısına az kala artık pilim bitti. Ah ah nerde gençlik enerjisi nerde ben.

Yaşasın yarın pazartesi diyerekten attım kendimi yatağa :)

Şimdi ütü masasıyla karşılıklı bakışmaktayız.  Aman dursun durduğu yerde ben biraz kitap keyfi yapacağım. Sonrasında ütü filmi dvd leri almıştım kendime, umarım filme dalıp ütüyü unutmam :)

Hahaha, pazartesi pazartesi tek derdiniz benim haftasonumu nasıl geçirdiğimdi, biliyorum. Bu konuda bilgilendiğinize göre şimdi mutlulukla işlerinize dönebilirsiniz anacım :D