Koşuştururken Bahsedemedim Pek Ama Kısa Kısa Anlatayım

Haziran 18, 2015

Trabzon'a gittiğimizde Bilgehan kendi ekibiyle Giresun'a doğru yola çıkarken biz Metehan'la kuzenim Akif ve eşi Sevgi'yi ziyarete gittik. Metehan orada yaşıtım kimse var mı diye soruyordu, ben de çocuklara bayılacaksın, Akif Dayı'nla da sohbet edersin diye cevap vermiştim. Haklı da çıktım. Bu arada benim ağabey oğluşum harika bir ağabey olmuş :)


Akşam dışarıda yemeğe çıkarak küçük bir gezi yapalım dendi ama tepelerin üzerindeki yere geldiğimizde hepimiz çok güldük. Pencereden görülen beyazlık aslında ufukta deniz manzarası olması gereken yer :)

Akif'e bizi neden duvarın yanına getirdiniz diye bayağı takıldık:)

Ama onlar umutları hiç kesmediler :)



Bakınız bu gittiğimiz andaki manzara..


Bu da arada sisin açıldığı anda görebildiğimiz kısım.. Deniz hâlâ belirsiz ama en azından yeşillikler bizimle :)


Sislerin dağılmasını izlemek de başka harika..

Tabi ben fotoğraf makinamı çantamda unuttuğumdan bu pozu birisinin cep telefonuna el koyarak çekebildim. Ah makinam olacaktı ki.. Zaten o makina hiç işime yaramadı, yanıma almayı unutmadığım zamanlarda da pili bitti. Çok ayıpladım kendimi..





Ertesi akşam Görele'ye geçtik. Bilgehan'ı da aldık yanımıza. Teyzemde cümbür cemaat toplandık.

Öndeki ikili karşılıklı azarken - ki Bilgehan beş yaşındaki Osman'la yaşıtı gibi oynadığından boyut farkından küçük kazalar da çıkmadı değil :) Neyse ucuz atlattık çoğunu.. Arkadaki ikili de kitap bakıyorlar, Duru Metehan ağabeyinin kucağında mutlu :)


Mis gibi kokularla iyice acıktığımızı hissederek sofra başına toplandık. Fazla ayrıntıya girmiyorum :)


Sabah, yeniden Giresun yolu. (Kaç kilometre katettik bilmiyorum:) Yağmur altında minibüse binmeden önce çocuklara doğduğum evi göstermekten de geri kalmadım. En üst katta sağdaki iki pencere, dünyayı ilk gördüğüm yer. Ne yazık ki bu güzel evin mirasçısı çok ve el değmeden duruyor bu yüzden. Keşke restore edilse, harika bir yapı oysa ki..


Onu arkamızda bırakıp ana konuya dönüyoruz. Bilgiç ve robotu :)




Ve akşama yeniden Trabzon'dayız. Havaalanında bizi geçirmeye gelmiş sevdiklerimizle son bir sanat daha yaptıktan sonra uçağımıza biniyoruz.

Çok yorulduk, ama değdi :)

İyi ki gitmişiz :D

Benzer yazılarım

24 Yorum yap

  1. ilk yorum bendenmiki acaba...çok güzel bir gezi olmuş :):)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dönüşte iki gün kalkamadım yerimden ama değdi Prenses :)

      Sil
  2. Tamda dicektimki o ahsap eve bayildim.meger dogdugun evmis.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O yıkık haline rağmen ne güzel suruyor değil mi Mehtap:-)

      Sil
  3. havasına, suyuna mavisine bayıldığım Trabzon'um memleketim.. oh ne iyi geldi sabah sabah bu kareler handan..
    o doğduğun eve de bayıldım.. doğal haline hayran baktım..
    ne güzel bir gezi olmuş keyfinize sağlık..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Memleketimiz çok güzel Sebuş, kokusunu içime çekerek dolaştım :)

      Ev çok güzel değil mi? Ben de çok seviyorum onu.

      Teşekkür ederim :)

      Sil
  4. mesafelere rağmen gidildiğinde aynı sıcaklığı yakalamak ne güze :) Karadenizin doğası mükemmel. Bende geçen sene doğduğum eve kızımı götürmüştüm ama hiç resimimiz yok orada :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevdiklerimizle yanyana gelince ne kadar ara verimiş olunursa olsun aynı yerden devam esiliyor Sevinç:-) Bir dahaki sefere fotoğraf çekmeyi unutmayın, güzel hatıralar bunlar:-)

      Sil
  5. Kucuklugumde ana-babadan ayri kaldigimdan sanirim hic sevmem koyleri:( hersene koca'yla bir kavgamiz vardir bu yuzden:) Ama Trabzon gercekten guzel yer. Kisa kalislarda sahane oluyor:) Dogdugun ev gerekten cok guzelmis. Keske korunabilse, bakimsizliktan heba olmasa!!! Masallah ne guzel kocaman bir aile, neseli,sicak bir ortam. Oooohhhhh keyginiz tam, mutlulugunuz her daim cok olsun canim benim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aa evet anlatmıâtın bir müddet köyde kaldığını Mevlüde. Anne babadan uzak zamanların anısı etkiler tabi insanı.

      Trabzon'da yeşilin her tonu sarıp sarmalıyor ya çok seviyorum.

      Doğduğum ev benim olsa modern evlerin yüzüne bile bakmazdım, ah, ah..

      Büyük ve kalabalık aile toplantılarını seviyorum, sevdiğim ve sevildiğimi hissettiğim insanlarla bol kahkahalı ve sımsıcak:-)

      Amin canım:-)

      Sil
  6. Bak yaaa, Trabzon deyince Memleketim özlemi depreŞti 😊
    fotolar süper yine ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen de mi Trabzonlusun Minik Mini:-) Güzeldir memleketim, yemyeşil. Bir de çarpık çurpuk gelişmese çok daha güzel olacak.

      Sil
  7. Eve hayran oldum, dediğin gibi keşke restore edilebilse. Bunları yıkıp, biçimsiz apartmanlar dike dike, mahvettiler memleketi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eskiden Görele'de hep küçük bahçe içinde ahşap evler varmış Burcu. Bizim ev en büyüklerindenmiş. Kapısına deniz gelirmiş kışın. Şimdi arada beşyüz metre var denizle neredeyse. Ve bir kenarda yapayalnız kalmış bizimkisi. Ne yazık ki haklısın, her yer çirkinleşti.

      Sil
  8. doğu karadeniz içimde ukte,bi türlü gitmek kısmet olmadı vesselam.
    çok çok güzel,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaz sıcaklarında kaçılacak yer Havva, hele ki yaylaları:-) Umarım gidersin:-)

      Sil
  9. tam yayla havası sıcaklara birebir

    YanıtlaSil
  10. O sisin dağılış fotolarına bayıldım...
    Hakikaten bir ara duvara karşıymiş haliniz :)
    Karadeniz süprizlerle dolu..

    Sen çok mutlusun ya bu gezi şahane olmuştur eminim...
    Gülücükleriniz daim olsun :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Döndüğümde tır çarpmış gibiydim ama gerçekten de değdi Şebnem :)

      Sil
  11. Etiketler giresunu görünce hemen atladım yazıya...ahh memleketim. Doğdun ev ne güzelmiş. Restore edilse keske....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keşke restore edilse... Her gittiğimde daha da yıkılmaya yakın duruyor...

      Memeleketimiz güzeldir bizim :)

      Sil