Eee Da Da Naber Millet ?

Mart 29, 2023

Sabahın altısı. Sanırım Bilgehan okula gitmeyeceğim demişti onun için onu uyandırmak için beklememe gerek yok aslında ama bu sessiz saatler hoşuma gidiyor.

Bu sene gece on iki gibi yatıp dört gibi sahura kalkıyorum. İlk gün daha geç kalkmıştım ama ben ayalamadan ezan okununca biraz daha öne çektim. Bilgehan'ı sekize doğru yolcu edip tekrar yatıyorum. 

Sabah yürüyüşüne de çıkmıştım ilk bir iki gün ama kırk yılda bir giydiğim spor ayakkabısı olmayan ayakkabı topuğumu vurduğundan şimdilik evden dışarı çıkmıyorum. İlk gün vurdu, ertesi gün yürümeye kalkınca kan içinde kaldı. Vakti zamanında topuğumu kütüphaneli divanda sürtüp ( Kütüphaneli divanları hatırlayanınız varsa, kesin topuğunu bir kere halletmiştir kenarında :D) ( Sahi ya, ne kullanışlı şeylerdi onlar, koltuk olur yatak olur, kütüphanesi, kapaklı dolabı olur, altı da baza. Niye yok ki şimdi ?) sonrasında o ince sıyrık mikrop kapınca bir hafta ayağının üzerine basamamış biri olarak tırsmış da olabilirim tabi.


Ayakkabı da şuydu ha, hani topuklu, sert bişi felan sanılmasın.

İşte böyle.

Metehan bana yüzlerce fotoğraf yolladı. Sakuralardan video hazırladım.


Daha bir sürü harika fotoğraf var, onları da yükleyeceğim.

Balkonumdaki yasemin açmaya başladı. Mis gibi kokuyor :) Hava yeniden buz gibi oldu ama sahurda çayımı alıp yağmur sesi eşliğinde balkonda oturmak huzur veriyor. Geçen seneki ramazan geldi de aklıma şimdi. Yere çatal düşecek gerilimi, balkona çıktığımda önüme dikilmiş olan devasa gazuleti görmezden gelme çabaları,  kuş seslerini bastıran trafik uğultusu falan. Alt kat komşuma ne kadar teşekkür etsem az :D


İki akşamdır film izliyoruz Can'la. Genelde o izler birşeyler ben pek bakmam. Bu sefer izlemeyi başardım. 

İlki Johnny diye Polonya yapımı bir filmdi. Bir rahiple (Jan Kaczkowski) kamu hizmeti yapmak için gittiğinde tanışan bir suçlunun hikâyesiydi.  Lehçe kulağı biraz tırmalıyor gibi hissettirdi ama seviyorum değişik ülkelerin filmlerini izlemeyi. Konusunda yazmıyordu ama filmin sonunda gerçek kahramanları görünce anlıyorsunuz . Değişik müzikleri, tablo gibi görüntüleri, suçluyu oynayan Piotr Trojan'ın oyunculuğu (şimdi baktım da Polonya'da ödülleri varmış) ile sevdim filmi. 

İkincisi de Call Me Chihiro isimli Japon filmiydi. Bir zamanlar seks işçiliği yapmış ama günümüzde bir bento dükkânında çalışan Chihiro'nun öyküsü. Geçmişini saklamayan, ânının tadını çıkartan, insanlarla iletişimi güzel bir kadın. Onun ve çevresindekilerin ve tabii ki kedinin hikâyesi. Yaşlılar, çocuklar, gençler, evsizler, bekâr anneler, otoriter babalar içinde her şey var. Ve de kedi :D

Film festivali de yaklaşıyor. Film seçmeye çalışıyorum. Benim gibi kısa sürede sıkılan bir insan için uzun bir süreç oluyor film seçimi. Bakayım pandemi sonrasında eski havamı yakalayıp yine güzel filmler bulabilecek miyim.


Bayramda Can'ın Maritus uçuşu varmış, bir kaç gün kalıp oradan uçuş yapıyor falan. Bana sen de gel dedi. Oteline yanlayacağım :D Gerçi bayramda uçak dolu olur ve bana yer kalmaz ama pilot beyimiz yine beni hostes koltuğunda uçurur belki. Dokuz saat ? Hımmm, pek de cazip gelmedi ama bilmiyorum. Handan bir gezi olasılığına tereddütlü bakıyor, yaşlanıyor muyum ne sayın seyirciler. Bi de ben bayramda tatile gitmem hiç. Ve fakat adam uçuşunun saatini değiştiremeyeceğine göre başka şansımız yok.

Neyse , göreceğiz bakalım.

Saat 7.20 olmuş. Bilgehan'a hazırladığım kahvaltı soğudu. Kalkmayacak herhalde. Ben de kendime kıvrılacak köşe bulayım madem. 


Sonrasında evi falan toparlarım belki. Akşam pilates var. Tavuk çıkarttım şinitzel yapıcam iftara. 

Günler uzuuun ve sakin geçiyor. Seviyorum ramazandaki bu boşluk hallerini . Sanki senenin koşuşturması durup ruh dinleniyor.

Magda Szabo'nun Katalin Sokağı 'nı nihayet dün akşam bitirdim. Çok hüzünlüydü. Artık biraz seri kitaplarıma bakacağım. Eskileri tekrar mı okusam okumadıklarıma mı baksam, onu düşünüyorum.

Oyyy. Çeneme vurdu. Haydi ben gidiyorum. Hepinize harika bir gün olsun.

Benzer yazılarım

14 Yorum yap

  1. Sanırım kaçırdım Handan Abla, en son taşıdığınız evden de mi taşındınız? Hani komşu ses gekiyir doye sorun çıkartan...🫣
    Enerjisine hayran olduğum kişilerden birisin... Sabahin o kör saati denilen enfes sessizliğin olduğu saatler de uyanmayı çok özledim. Keyfin daim olsun.
    Öperim çok 😘

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet Gülşah, kasım ayında bir daha taşındık.

      Enerjim pek hayran olunacak gibi değil bu günlerde , kendimi itekleyip duruyorum.

      Sabahın ilk saatleri çok güzel oluyor, teşekkürler:)

      Ben se öptüm kocaman :)

      Sil
    2. Üst üste zorlamıştır tabi ki mental olarak da. Ramazan da sonra bı çay kahve mi içsel acep Handan Abla ☺️

      Sil
  2. Keyiflerine hayranım,
    Bence sen Can'ı yalnız bırakma teklif çok güzel..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de senin parkta kahve keyiflerini seviyorum:)

      Valla , kendimi tanıyamıyorum artık, içim mi çekilmiş ne. Eminim gittiğim için mutlu olacağımdır, zorlamalıyım kendimi.

      Sil
  3. Kütüphaneli divan bence hepimizin belleğinde esaslı bir yer kaplar. Ben de neyi hiç unutmam.. Halam o divanın orta gözünde kahve fincanlarını ve kavanozunu saklardı. O gözü her açışımızda nasıl güzel bir koku sarardı etrafı.. Kaç yıl geri gittim sayende <3

    YanıtlaSil
  4. hayat güzel devam ediyooo :)

    YanıtlaSil
  5. öyle bir teklife hayır denmez şimdiden hazırlık yap derim ben. uzun zamandır rahatsızlığımdan dolayı oruç tutamıyordum. çok şükür bu sene başladım sahurda çay içmek çok güzel çok huzur verici bir şeymiş rabbime şükürler olsun. afiyet olsun hayırlı ramazanlar. Hülya

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uçakta yer olursa giderim herhalde Hülya. Otel de beleşe gelecek, kaçırmamak lâzım :D

      Oruç tutmak insanın ruhuna iyi geliyor. Hayırlı ramazanlar :)

      Sil
  6. Ben de tatil günlerinde uyusam deyip erkenden kahve keyfine uyananlardanım 🤣🤣🤣

    YanıtlaSil